Başlangıçta sadece karanlık vardı. Yüz milyonlarca yıl sonra ilkel güneşlerden gelen ışık evrende serbestçe döküldü. Ancak bu perdeyi neyin kaldırdığı gizemini hala koruyor. Gökbilimciler tarafından karanlığın nasıl ortadan kalktığının açıklanması için yeni hipotezler geliştiriliyor. Hipotezlerini kanıtlamak için de masif yıldızlardan gelen ışığın uzaydaki yayılımını izliyorlar.
Lowa Üniversitesi’nden ve Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi araştırmacıları, oluşturdukları yeni bir hipotezle 600 milyon uzaklıkta bulunan oldukça sıra dışı bir galaksiyi gözlemlemeye başladılar. Tol 1247-232 ismi verilen galaksi UV spektrumunda ışık yayan yakındaki üç galaksiden birisi. Daha spesifik olarak, Lyman serisi olarak adlandırılan UV ışığının frekanslarını yaymaktadır.
Lyman serisi radyasyon, elektronu hidrojenden atabilmek için doğru miktarda enerjiyle ışık olarak tanımlanır ve bu da iyonlaştırıcı radyasyonun önemli bir formu haline gelir. Kalın gaz ve toz bulutları genel itibariyle bu UV radyasyonunun yoluna girerler. Bu da bu frekansların dünyada algılanmasını güç bir hale getirir.
Bu ışığın bize ulaşabilmesi için Tol 1247-232’de diğer galaksilerin birçoğunda olmayan bir şey bulunuyor. Galakside bulunan parlak bir ışık onu görebilmemizi sağlıyor. Iowa Üniversitesi’nden baş araştırmacı Philip Kaaret, yıldızların değişen parlaklıklara sahip olmadığını söylüyor. Güneşimiz buna en güzel örneği teşkil ediyor. Parlaklığında değişiklik olabilmesi için küçük bir nesne bulunmalı ve bu da ancak kara delik olabilir.
Tol 1247-232 yakınlarında bulunan Haro 11 ile birlikte X-ışınlarıyla oldukça parlak renkte parlamaya sahip. Kaaret, “Gözlemler muhtemel kara delik olşturan çok parlak X ışını kaynaklarının varlığına işaret ediyor” şeklinde konuşuyor. Bu oldukça güçlü kara deliklerin galaksideki Lyman radyasyonun parlamasına izin vermek için yeterince tozu kenara itip itemeyeceği burada asıl soruyu oluşturuyor.
Sorun şu ki kara delikler yakın çevrelerindeki tozları temizleyen bir toz tutucu görevi görüyor. Kara deliklerin emme işlevinden dolayı bu tozları üfleyerek temizlemek gibi bir eylem gerçekleştirmeyen kara delikler, bütün galaktik açıklığı temizliyorlar.
Dolayısıyla gökbilimciler kara deliklerin tozları emmek yerine nasıl uçurabileceğinden emin değiller. Ancak bunun kara deliğin rotasyonuyla alakası olabileceği söyleniyor. Bilim insanları kara deliklerin evreni şeffaf hale getirdiğini bildiriyor.