Arkeologlar tarafından detaylı olarak incelenen ve hakkında birçok belge bulunan Enki’nin sırlarının ne olduğu birçok kişinin merak ettiği bir konudur. Sümer metinlerinde detaylı olarak geçen Enki ’den burada insanlığın yaratıcısı olarak bahsedilmektedir.
Günümüzde dinlerde kullanılan birçok ritüelin ve uygulamanın Sümerlerden yani Enki ’den geldiği araştırmacılar tarafından iddia edilmektedir. Mezopotamya kültüründe en önemli üç tanrıdan bir tanesi olan Enki, bilgeliğin tanrısı olarak görülmektedir.
Tasarım, yaratım, sihir, inşaat, sanat gibi alanların tamamı Enki’nin sorumluluğundadır. Dünyanın efendisi olarak yorumlanan Enki ’nin Enlil isimli bir üvey kardeşi bulunuyordu ve Anu’nun oğluydu. Bu nedenler onlara Anunnakiler deniyordu. Enki ’nin görevi yeni bir insan yaratmak ve onların tanrılara inanmalarını sağlamaktı.
Enki ayrıca Eridu şehrinin de yöneticisiydi ve etkisi tüm Mezopotamya’ya yayılmıştı. Hitiler, Kenanlılar ve Hurrianalılar ona inanıyordu.
Enki hem Ea olarak bilinen güney takım yıldızı hem de kuzey göğünün takımyıldızı olan AŠ-IKU -Pegasus ile ilişkilendirilmiştir. Aynı zamanda Enki 40 sayısal ideogramı ile çağrılıyordu ve bu sayı kutsal kabul ediliyordu.
Sümer metinlerinde ayrıca Enlil’in yarattığı ve insanlığı yok etmek üzere tasarlanan büyük selden insanları Enki’nin kurtardığı anlatılmaktadır. Bu efsane Nuh tufanı olarak bilinen ve kutsal metinlerde geçen anlatımlarla paralellik göstermektedir.
İnsan genomları üzerinde oynamalar yapan Enki onları tanrıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek biçimde yarattı. Efsanelerde geçen ve filmlere konu olan Nefilimlerden tutun da birçok konuya kadar Sümer metinlerinde bahsedilen konularla eş değer nitelikler bulunmaktadır.
Ekni’nin Yunan’daki karşılığı Poseidon’dur. Roma mitolojisinde ise Neptün adını almaktadır. Enki aynı zamanda tıbbın sembolü olan iki sarmal yılanla anılmaktadır.
Arkeologlar tarafından Enki ’nin yaşadığının düşünüldüğü bir Ziggurat bulunmuştur. Bazı bilim insanları Enki’nin yaşayan birisi olduğunu düşünürken, bazıları buna sadece efsane gözüyle bakıyor. Ancak araştırmalar neticesinde ortaya koyulan en önemli bulgulardan birisi dinlerin kökeninin Sümerlere ve Enki ’ye dayandığı yönünde.
Sadece bir kaynakla dinlerin kaynağının enki vb. mitlerden geldiğine inanmak mümkün değil. Bu aynı zamanda dinlerin kökeninin sürekli sadece isim değişikliği ile geldiğini ileri sürer ki bu da çelişkili bir varsayımdır. O halde Mayalar vb halkların inanışları açıklanamaz olur. Eğer kutsal bir din varsa bu diğer eski metinler de de varlığını sürdürür. Bunun insan yapımı olanağını ortadan kaldırır. Dinlerin kökeni Sümerlere yadsınamayacak kadar kadimdir. Bilim ile semavi dinlere karşı anti din ideolojisi güdülüyor. Herkes işine baksın.
Gercekler pek hosuna gitmedi galiba 😀 azicik beyin olsa ve ya kendi inandigin dini okuyacak kadar beynin olsaydi zaten bunlarin hepsini arastirir, tarih cografya ve sosyolojik olarak baktiginda neyin ne oldugunu cok daha rahat algilayabilirdin. Bir dine inan veya inanma zerre umrumda degil. Ama sizin hosgoru(!) dininiz de bir zahmet “senin” dedigin gibi kendi isine baksin. Maalesef herkesin IQ su yuksek olsaydi, su anki dunya duzeni olmazdi ve din somurusuyle sizin gibi koyunlari fakirlige biata yoneltemezlerdi. Yapacak bir sey yok. Ne kadar beyin o kadar zeka…
Aslinda detayli bir sekilde aciklardim. Hatta inananlarin degil de inanmayanlarin “acaba gercek mi” diyebilecegi argumanlar ve baglantilar ortaya koyardim. Ama sunu soyleyeyim inanmak o kadar kolay olmamali. Benim inandigim degerlere hakaret eden insanlar benim ve benim gibilerle ayni kefede olmayi hak etmiyor.. o sebeple inanmayanlara hayatta basarilar diliyorum. Zamani geldiginde yuzunuzun ifadesini gormekten buyuk bir haz duyacagim.
Rafi bey helal olsun 👍
Sevgili Paradox Yliaster” Sadece bir kaynakla dinlerin kaynağının enki vb. mitlerden geldiğine inanmak mümkün değil ” demişsin ama kendi inandığın ve herşeyi yarattığını iddia ettiğin dinin ve yaratıcınında sadece ve sadece bir kaynağı var. Buna ne diyeceksin.
O kaynak yani sumerlede yazıya dönüşen tabletler bugün halen ortada iken, sizin bu tabletleri karşınıza almanızı sağlayan dinin hiç bir asıl kaynağı, bugün varlığını sürdürmüyor.
Semavi inançların hepsi Sümer babil mitlerinden doğmadır.
sümerler hakkında henüz bilinmeyen çok fazla şey var şuanki görüşlerin kabul ediliyor olmasının sebebi başka bir alternatifin olmayışı ortada henüz tam bir sümer dili yok dolayısıyla yapılan çeviriler de pek sağlıklı değil tabiki tam anlamıyla çözülmüş olanlar da var ancak hala bilinmeyen çok şey var bu semavi dinlerin sümerlerden araklanma olduğunu göstermez ancak cahil zihniyet kabul eder bunu
Kulaktan kulağa oynamak gibi… Toplumlarda ki iletişim cihazlarının olmadığı zamanlarda dinlerin oluşumunu anlayabiliriz.mezopotamya bölgesi insanların ve bilginin birleştiği bir bölgedir.bir çok bölgeden benzer bilgilerin yorumlandığı bir bölge…belki de bu veriler dinin kaynağının tek olduğunu gosteriyordur… Her bilgi basamaktır ama yol devam ediyor. Kesin ve yargilar suçlamalar eksik düşünmekten kaynaklanır.
Bir yığın tane düşünce görüş fikir sunulmakta yazılı metinler bize gerçekleri herzaman söylemeyecek ve tüm. Dinsel bilgimiz bu metinlerden ibaret tabiki aramızda 5 bin yaşında olan varsa gerçeği muhtemelen bilir varmı?
Şu evrene baktığımız zaman hiç bir uyumsuzluk göremiyorum. Tam aksine muhteşem bir uyum ve bilinçli bir yaratmayı müşahede ediyoruz. Her ne kadar ateistlerin işlerine gelmeyip zirvalamalarını duysak da bu muhteşem tasarımı eşi, benzeri, ortağı ve dengi olmayan, zaman ve mekan üstü yüce bir yaratıcının yarattığı aşikardır.