İsrail’de bulunan 3.000 yıllık bir kafatasında açılmış delik var. Peki ama neden ?
Modern tıp olmadan beyin ameliyatı gibi hassas bir şeyin yapıldığını düşünmek çok zor. Bu prosedürün çok eskiye dayandığını tarihçiler başka buluntularla kanıtladı.

Araştırmacılar arasında beyin cerrahisinin en eski tıp özelliği olduğuna inananlar var. Antik Mısır papirüslerinden kafatasını dikme gibi konseptler okundu. Bu da bize, karmaşık beyin cerrahisi ile ilgili ipuçlarını gösterir.
Plos One gazetesi geçen hafta, bir grup tarihçinin bulduğu bir tür beyin ameliyatı olduğunu açıkladı. Bu ameliyat yaklaşık 3.000 yıl önce İsrail’de yaşamış bir adama yapılmış. Bu bilgi akıllara durgunluk veriyor. Üstelik, MÖ 15. yüzyılda morfin veya antibiyotiğin icadından önce.
Trefinasyon işleminin (kafatası ameliyatı) Dünya genelinde binlerce yıldır yaygın bir ameliyat türü olduğuna dair kanıtlarımız var.

Ancak en önemlisi, bu eski ameliyatı bilmek, tıbbın insan varlığının başlangıcından bu yana nasıl ilerlediğine dair zaman çizelgesini ortaya çıkarma arayışımızda bize yardımcı olabilir.
Antik çağda, insanların sandığından biraz daha özen ve bakım vardı. İlk insan zamanından kalma, insanların zorlu koşullarda bile birbirlerine özen gösterdiğine dair tam anlamıyla kanıtlarımız var.
Trefinasyon nedir?
Trefinasyon, kafatası ameliyatları yapabilmek için kafatasında sert olan dokuyu testere yardımı ile çıkarılmasıdır. Yunanca “trypanon” kelimesinden gelir.
Bulunan iskeletin kafatasında, yaklaşık 30 milimetrelik kare şeklinde bir delik var.
Kare şekli ilginç çünkü, bazı örneklerde üçgen şeklinde bazılarında ise daire şeklinde. Ayrıca, kafatası örneklerine bakıldığında kardeş olanlar var. Ama biri ne yazık ki onlu yaşlarında çok erken ölmüş, diğeri ise 20-40 yaş arasında ölmüş.

Araştırmacılar, antik çağdaki her trefinasyon örneğinde bilimsel literatüre bakarak ve bu ameliyatı olan kişilerin koşullarını karşılaştırarak neler öğrenebileceklerine bakıyorlar.
Bu amaçla, 15. yüzyılda yüksek statülü bir bireyin böyle bir prosedüre ihtiyacı olması da bir hayli ilgi çekici. Çünkü, o zamanlarda eğer elitseniz büyük ihtimalle çok çalışmazsınız, besin öğesi yüksek yiyeceklere ulaşabilirsiniz ve en iyi şekilde profesyoneller tarafından bakılırsınız.
Elit olmayan insanlara kıyasla hastalıklardan kurtulma olasılığınız daha yüksektir. Durum böyleyken, zengin kardeşlerden birinin neden böyle korkutucu bir deneyim yaşadığı merak konusudur.

Yapılan analizlere göre, bu duruma olası birkaç cevap bulundu. Örneğin, araştırmacılar kardeşlerin kalıntılarında, ikilinin çocukluktan itibaren gelişimlerini etkileyebilecek bir tür demir eksikliği anemisi olabileceğine inanmalarına neden olan birkaç bulguya rastladılar.
Dahası, araştırmacılar, bir iskeletin üçte biri ve diğerinin yarısında kemikleri kaplayan zarda gözeneklilik, lezyonlar ve iltihaplanma belirtileri buldu. Bu da kardeşlerin nihai ölümünün muhtemelen tüberküloz veya cüzzam gibi bulaşıcı bir hastalıktan kaynaklandığını gösteriyor.
Cüzzam aile arasında yayılabilir, sadece yakınlığa bağlı değil aynı zamanda hastalığa yatkınlığınızla ilgilidir. Ayrıca cüzzamın teşhisi zordur çünkü, kemikleri etkiler ve herkeste aynı şekilde olmaz.
Bu şanssız kardeşlere ne olduğunu bulmak için derinlemesine bir araştırma yapmak gerekir. Açısal çentikli trefinasyon işlemi çocuğu hayatta tutmak için tasarlandıysa da, işe yaramadı. Araştırma sonuçlarına göre, hastanın ameliyattan günler, saatler belki de dakikalar sonra öldüğü anlaşılıyor.
Nur Seda Korkmaz