Kafatasımızın içinde olup bitenlerin çoğu gizemdir. Bilincimizi anlamak bizim için hala bir muamma ve deneyimlerimizin tam olarak nasıl belleğe dönüştüğünü bilmek en iyi ihtimalle belirsiz. Tüm bunların yanı sıra bugün size İngiliz bilim insanı Dr. Ben Goult’un hafızaya mekanik bir temel sağlayan yeni teorisinden bahsedeceğim. IFLScience, beynin ve bilgisayarın ne kadar benzer olduğunu tartışmak için Goult ile aynı masaya oturdu.
Öncelikle MeshCODE teorisi, talin adı verilen spesifik bir protein molekülünün keşfine dayanmaktadır. Sinapslar – beyin hücrelerinin sinyal göndermesine izin veren yapılar – teorinin adını aldığı ağ örgüsü olarak bilinir ve talin moleküllerinden yapılmış yapı iskelelerini içerir. Bu moleküller, ikili kod gibi 0 ve 1 olarak anlaşılabilecek iki kararlı duruma sahiptirler.
Dr. Goult, Frontiers in Molecular Neuroscience‘da yayınlanan yeni bir makalede, sadece beynimizin moleküler yapısı ile bilgisayarlar arasında bir benzerlik olmadığını, tüm bellek aygıtının anahtarlardan yapılmış eski bir mekanik bilgisayar gibi çalıştığını ancak çok daha iyi olduğunu öne sürüyor.
MeshCODE, Tüm Beyni Bilgilerin Belirli Konumlarda Depolandığı Bir Katı Hal Diski Olarak Görüyor
MeshCODE teorisi, beyin faaliyetimizin molekül şekillerine yazılmış karmaşık ikili kodlamayı sürekli olarak güncellenen mekanik bir bilgisayar olarak beynin yeni bir görünümünü sunar. Dr. Goult, IFLScience’a verdiği demeçte dikkat çekici bir şekilde insanlığın optimal hesaplama cihazları üretme çabaları, doğanın halihazırda ulaşmış olabileceğine ışık tutan mimarilere yol açabildiğini belirtti. Teoriye göre beynimizdeki elektrik sinyalleri bu moleküllerdeki 0’lar ve 1’lerin kalıplarını değiştirir. MeshCODE, tüm beyni bilgilerin belirli konumlarda depolandığı bir katı hal diski olarak görür.
Bu fikir aynı zamanda neden uykuya ihtiyacımız olduğuna dair bir açıklama da sağlar. Gün boyunca beyin, hipokampusta toplanan ve işlenen çok sayıda bilgi alır. Geceleri bu bilgilerin işlenmesi, mevcut verilerle entegre edilmesi ve kortekste uzun süreli depolamaya aktarılması gerekir. Bu veri yönetimi çok fazla beyin aktivitesi gerektirir. Teoriye göre doğal uyku döngülerimiz ise bunun gerçekleştiği yer olabilir. REM uykusu sırasındaki elektriksel aktivite, saklanan bilgiyi yazmak ve düzenlemek için bu bellek moleküllerini iten ve çeken enerji olacaktır. Bu da fiziksel olarak beynin diskine yazılan ikili kalıpları değiştirecektir.
Son olarak belirtmek gerekir ki mevcut araştırmalar MeshCODE teorisinin sadece düzgün bir açıklamadan daha fazlası olduğunu göstermenin yollarını arıyor. Bilim insanları ayrıca, moleküllerin gerçek zamanlı olarak nasıl değiştiğini anlamakla ilgileniyorlar.