Antik Deniz Yaratığı ‘Cthulhu’ fosili Yeniden Keşfedildi

430 milyon yıl boyunca, İngiltere’de kayalıkların arasında, Chtulhu bekledi, hayal kurdu. Sonunda gün ışığına kavuştu! Ve açıkçası beklediğimizden oldukça küçük çıktı. Bu fosilleşmiş Cthulhu deniz hıyarlarının akrabası ve ortaya çıkışı ilk kemikli balıkların oluştuğu Silurian Dönemi’ne denk geliyor.

3 cm’lik vücudu tamamen kemik yapılarla kaplı ve yiyecek yakalayıp yer değiştirmesini sağlayan uzantıları da zırhlıymışçasına sertleşmiş.

Bu özelliklerinden dolayı onu keşfeden paleontolojistler ona, ünlü korku yazarı HP Lovecraft’ın Dokungaçlı Tanrısı’nın anısına “Sollasina Cthulhu” ismini verdiler.

Cthulhu Antik deniz yaratığı
Antik Deniz Yaratığı ‘Cthulhu’ fosili Yeniden Keşfedildi

Bu ufak fosil yaratık zarifçe korundu. Yale Üniversitesi’nden paleontolojist Derek Briggs bu araştırmayla yeni bir yumuşak dokulu derisidikenliyi (deniz yıldızı, deniz hıyarı gibi türleri kapsayan aile) tanıttıklarını söyledi.

“Bu yeni tür ophiocistioids denilen soyu tükenmiş bir gruba dahil. Yüksek çözünürlüklü fiziko-optik tomografi cihazıyla 3 boyutlu incelenen fosilde, ve hatta tüm fosilleşmiş derisidikenlilerde, daha önce var olduğu bilinmeyen damarsal yapıların varlığı keşfedildi.”

Ekip fosili yeniden yapılandırmak için önce onu parçalamak zorunda kaldı. Fosili katmanlara ayırırken her katmanın detaylı fotoğraflarını çektiler. Bu fotoğraflar daha sonra çok katmanlı incelemeyle canlıyı tekrar yapılandırmaya çalışırken kullanılabilir.

Antik Deniz Yaratığı 'Cthulhu' fosili Yeniden Keşfedildi
Cthulhu Antik deniz yaratığının rekonstrüksüyonu

Bu yaklaşımla bilim adamları hayvanın bağırsaklarını detaylıca inceleme fırsatı buldu ve orada halka kanallar olarak adlandırdıkları yapıları buldular. Bu sirküler kanallar sayesinde suyun derisidikenlilerin dolaşım sistemine iletiliyor. Böylece derisidikenlilere yer değiştirmek için kaslarını kullanmak yerine suyun vücutlarındaki hareketinden faydalanabiliyor.

Halka kanallar daha önce hiçbir Ophiocistioid’te görülmemişti. Araştırmacılar su dolaşım sisteminin varlığı sebebiyle Ophiocistioidlerin bilinenin aksine deniz kestaneleriyle değil de deniz hıyarlarıyla daha yakın akraba olduklarını belirtti.

Deniz hıyarlarının korunaklı bir derilerinin olmayıp yumuşak yapıda olmaları Ophiocistioidlerin deniz hıyarlarından farklı bir dal oluşturup kendi türlerini oluşturduğu anlamına geliyor olabilir. Belki de hala evrimleşiyorlardır. Belki de hala denizin derinliklerindelerdir. Bekliyor, hayal kuruyorlardır.

Araştırmanın orijinali Proceedings of theRoyalSociety B‘de yayınlanmıştır.

Çeviri: Şeyma SÜRÜCÜ

Bir cevap yazın

Avatar photo

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bir yorum

    Tazmanya canavarı hakkında ilginç gerçekler

    Tüm Zamanların En Büyük 20 İcadı