Artemis Anlaşması: 50 yılı aşkın bir süreden sonra birkaç yıl içinde yeniden Ay’a gidilmesi planlanıyor. Bu süre zarfında küçük firmalar uzay programının büyük bir parçası haline geldi ve uzay kalabalıklaşmaya başladı. Bu alanda yolculuğuna devam etmek isteyenler için yeni kuralların getirilmesi gereklidir.
NASA bu kuralları Artemis Anlaşması adı altında tüm uluslararası uzay ajansları ile paylaşmış ve “Çok sayıda ülke ve özel kurum bu alanda operasyon yaparken, sivil keşif ve dışarının kullanımını yönetmek için ortak bir ilkeler kümesi oluşturmak kritik bir öneme sahiptir” demiştir.
Uluslararası uzay ajansı da NASA’ya katılarak Artemis programını; “1967 Uzay Dışı Anlaşması’na dayanan ilkeler için ortak bir vizyon tanımlayacak, güvenli ve şeffaf bir ortamı yaratarak bilim ve ticari faaliyetlerden insanlığın keyif almasını” sağlayacağını ifade etmiştir.
Bu anlaşma; barış, şeffaflık gibi NASA’nın beklediği türden bir anlaşmaydı ancak bazı ilginç anlaşmalar da kazıdıkça ortaya çıkıyor.
Örneğin NASA; tüm uluslararası ortaklarına, verilerinin erişilebilir açık bir ortamda olmasını ve tüm uzay nesnelerini kaydetmelerini istemiştir. Halihazırda, %87 oranında tüm uydu, problar ve inişler ve diğer fırlatılan nesneler bu sayede kaydedilmiştir. Bu erişim bazen NASA’nın bile farkedemediği şeyleri uzay hobisi olan toplulukların görebilmesine imkan sağlamıştır.
Anlaşma ayrıca uzay ajanslarından Ay’a inişlerde kullanılan yer ve eserlerini “tarihi değer” olarak korumalarını istiyor. Ancak şu an 400 bin pound üzerinde birikinti Ay’da bırakıldığı için bu pek mümkün görünmüyor. Bu bilgilerin çoğu, yörünge kalıntıları, bertaraf hakkında bilgiler ve ülkelerin ne yapıp yapamayacaklarını da içeren 1967 Birleşmiş Milletler Anlaşması içerisinde yer almaktadır.
Bu anlaşma her ne kadar uzay keşiflerinin sonraki adımları için birçok değerli ders içerse de, doküman 50 yıldır aynı kalmakta ve her ne kadar bazı şeyler değişse de insanların uzlaşısı, işbirliği aynı kalmaktadır.
Tüm anlaşmaya Artemis Accords here. Ulaşabilirsiniz.
Başak Boyacı / Kaynak: ScienceAlert