Artemis Misyonu, kadınların uzay araştırmalarına katılımını arttırmayı hedefleyen bir misyondur.
Ayrıca Artemis 1 misyonu, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) ‘nın kadın astronotların misyonlarda nasıl daha iyi korunabileceğini araştırmak için radyasyonun kadın bedeni üzerindeki etkilerini incelemek üzere tasarlanmış iki manken taşıyacak. Artemis1, Ay’ın çevresinde mürettebatsız 1 aylık bir uçuş hedefliyor.

Kadın astronotların, vücutları NASA’nın kabul edilebilir maksimum radyasyon eşiğine daha erken ulaşma eğiliminde oldukları için, şu an erkek astronotlara göre görevlere seçilme olasılıkları daha düşük. NASA’nın 2024 yılında Ay’a ilk kadın göndermeyi planladığına göre, neden böyle bir misyon içine girdiğini daha net anlayabiliyoruz.
Tabii ki kadınların uzay çalışmalarındaki katılımlarını hedefleyen bir çalışmaya da Artemis isminin verilmesinin bir anlamı var.
Artemis, Yunan mitolojisine göre Olimposlular’ın baş tanrısı Zeus’un kızıdır. Aynı zamanda Güneş ve kehanet tanrısı olan Apollon’un ikiz kız kardeşidir.

Artemis, vahşi doğanın ve avlanmanın bakir bir tanrıçasıydı. Bağımsızlığı ve gücü, kadınlara çeşitli faaliyetlerde ilham kaynağı oldu.
Artemis, hayvanların ve vahşi doğanın tanrıçası olarak, gezegene özen göstererek gücünü kullanan bir örnek olarak görüldü ve bu özelliğiyle çevre koruma programlarına ilham kaynağı oldu. Ancak, tanrıça Artemis, kadınlara karşı bile her zaman nazik ve şefkatli değildi.
Özellikle doğum yaparken ölen bir kadının ölümünü açıklamak için aceleci davranması, hoş karşılanmamıştır. Fakat tanrıçanın bu özelliği yıllar içinde kaybolmuştur. Dünyada feminizmin yükselişiyle Artemis, kadınsı gücün ve özgüvenin sembolü haline gelmiştir.
NASA, sadece Artemis gök tanrısının ismini değil, 1950’lerden başlayarak, birçok rokete ve fırlatma sistemine Yunanca ismi Cronos olan Atlas ve Satürn gibi gök tanrılarının isimlerini vermiştir.

Atlas ve Satürn sadece tanrı değildi, Titanlardı. Yunan mitolojisinde Titanlar, doğanın evcilleştirilmemiş, ilkel güçlerini temsil ederler ve bu nedenle uzay araştırmalarının muazzam enginliğini çağrıştırırlar.
Titanlar muazzam güçleri ve dayanıklılıkları ile bilinmesine rağmen, aynı zamanda asi ve tehlikeliydiler. Fakat sonunda Yunan mitolojisinde medeniyeti temsil eden Olimposlular tarafından yenildiler.
İnsanlı uzay uçuşlarının ortaya çıkmasıyla NASA bazı misyonlarına Zeus’un çocuklarının ismini vermeye başladı. Bunlardan birisi 1958’den 1963’e kadar aktif olan Merkür Programı’dır. Adını, Hermes’in kanatlı sandaletleriyle Olympus, Dünya ve yeraltı dünyası arasında uçan, haberci tanrı Merkür’den almıştır.
ABD’nin, 1965’te ilk insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirdiği İkizler Programı ise adını, Zeus’un ikiz oğulları Castor ve Pollux’tan almıştır.

1981’den 2011’e kadar süren uzay mekiği programları, mitolojik takma adlardan uzaklaştı. Columbia, Challenger, Discovery, Atlantis ve Endeavor gibi isimler bir yenilik ruhu uyandırmak için NASA tarafından kullanılmaya başlandı.
Artemis ile NASA, 1963’ten 1972’ye kadar süren ve ilk insanları 1969’da Ay ‘a gönderen Apollo programına geri dönüyor. 50 yılı aşkın bir süre sonra Artemis, ikiz kardeşinin bıraktığı yerden devam edecek ve daha çeşitli bir programa başlayacak; insanlı uzay uçuşu dönemi.
Yusuf Yılmaz