Asteroit madenciliği bir bilimkurgu olmaktan düşündüğünüzden daha hızlı çıkabilir. Planetary Resources adlı firma, ilk uzay aracını uluslararası uzay istasyonunda test etti. Washington merkezli asteroit madenciliği şirketi, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde daha büyük kapasiteli ve amaca yönelik araştırmalar başlatmayı hedefliyor.
Amaç, on yıl içerisinde asteroitlerdeki suyu roket yakıtına dönüştürüp, kullanışlı ve oldukça değerli olan platin grubu metalleri uzay kaynaklarından toplamak.
Planetary Resources başkanı ve şef mühendisi Chris Lewicki, “Asteroitlerden su temin etmenin ve uzayda yakıt ikmali ekonomisi yaratmanın önümüzdeki 10 yılda göreceğimiz bir şey olacağına dair beklentimiz var,” dedi.
Lewicki, Space.com’a asteroit metallerin peşinden gitme zaman çizelgesine atıfta bulunarak, “Bundan sonra pazarın nasıl bir yönde gelişim sağlayacağını düşünüyorum” dedi ve ekledi
“Tarih boyunca tekrar ettiğimiz bir şey varsa o da gelecekte ne olacağını tahmin etme eğilimimiz, ancak bu noktada sadece gelecek yılı değil, önümüzdeki 10 yılı tahmin etmek durumundasınız.
Çok hızlı gelişiyoruz ve dünya sandığımızdan daha hızlı dönmeye devam ediyor. Bu sebeple, sanırım birçok şey tahminimizden daha hızlı gelecek.”

UZAYIN KAYNAKLARINI ARAŞTIRMAK
PlanetaryResources ve bir diğer şirket olan Deep Space Industries, asteroit kaynaklarına dokunarak, insan ırkının ayak izlerini güneş sistemine de bırakmasına yardım etmeyi amaçlamaktadır. (Her iki şirkette bunu yaparken düzenli bir kâr elde etmeyi de amaçlamaktadır.)
Bu iddialı plan, karbonlu akoritler olarak bilinen bir tür uzay kayasında bulunan bol miktarda su ile başlamaktadır. Asteroit kökenli su, astronotların susuzluğunu basitçe bertaraf etmesinden çok daha fazlasını yapabilir.
İşin madencilik boyutunda bulunanlara göre; tehlikeli radyasyondan korunmalarında ve suyu basitçe hidrojen ve oksijen atomlarına ayırdıktan sonra yakıt tanklarının doldurulmasında da kullanılabilecektir.

Lewicki, asteroit suyunu tespit etme ve çıkarma teknolojisinin özellikle zorlu veya pahalı olmadığını söyledi. Bilimsel uzay araçları asteroiti rutin olarak tanımlar. Bir asteroitten su almak için ise bünyesine alıp, güneşin onu ısıtmasını sağlamaya ihtiyaç duyabilir.
Karbonlu kondritler ayrıca demir, nikel ve kobalt gibi metaller de içerir, bu nedenle bu asteroitleri hedeflemek madencilerin Dünya’dan da bazı araştırmaları yapmalarına olanak sağlayabilir. İçlerindeki suyu, sadece su olarak kullanmaktan ziyade bir sonraki adıma geçmenin önemini de ayrıca vurgulamıştır.
“Gökkuşağının sonundaki altın” diye ekledi. Burada dünyada nadir bulunan ancak elektronik ve diğer yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde son derece önemli olan platin grubu metallerin çıkarılması ve kullanılması için de oldukça önemlidir.
Lewicki, “Nihayetinde yapmak istediğimiz şey, ekonominin geri kalanına gerçekten yer açan ekonomik bir motor olan, uzay temelli bir işletme yaratmak.” Dedi. Lewicki, dünya dışı kaynakların geliştirilmesi, sınırlarımızı zorlamamız gibi etkilerine de sahip olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Lewicki, “Dünya gezegeninde kendimize koyduğumuz her sınır ya kaynakların peşindeydi ya da bizim için mevcut olan yerel kaynaklar nedeniyle o sınırda kalabildik” dedi ve ekledi “Uzayın bundan farklı olacağını düşünmek için bir sebep göremiyorum.”
Bir Dizi Asteroit İnceleme Sondası
Bu arada, “Arkyd-3R” deki “R” “yeniden aydınlatma” anlamına gelir. Probun ilk versiyonu Ekim 2014’te Orbital ATK’nın Antares roketi patladığında imha edildi; 3R, Nisan ayında SpaceX’in robotik Dragon kargo kapsülündeki uzay istasyonuna gitti. [Resimlerdeki Antares Roket Patlaması]
PlanetaryResources şimdi Arkyd-6 adında 6U küpü olan bir sonraki uzay aracı üzerinde çalışıyor. (Bir “U” veya “birim”, temel küp yapı blokudur – bir tarafında 4 inç veya 10 santimetre ölçülen bir küp. Arkyd-3R, 3U küp şeklindedir.)
İlgili: Uzay Arıları ile Tanışın! Bu Minik, Küp Şeklindeki Robotlar Uzaya Ulaştı
Arkyd-6, ileri aviyonik ve elektroniklerin yanı sıra, birkaç yıl önce çılgınca başarılı bir Kickstarter projesi tarafından finanse edilen bir “selfie kamerası” sunuyor. Lewicki, küpatta ayrıca su ve su taşıyan mineralleri tespit etmek için tasarlanmış bir araç taşınacağını söyledi.
Bir sonraki adım Arkyd-6’nın iki katı büyüklüğündeki Arkyd 100, düşük Dünya yörüngesinden potansiyel madencilik hedeflerini arayacak. dedi Lewicki. Arkyd 100’den sonra Arkyd 200 ve Arkyd 300 probları gelecek. Sırasıyla “önleyiciler” ve “arayıcılar” olarak da bilinen bu iki uzay aracı, derin uzayda umut verici olan Dünya’ya yakın asteroitlerin yakın incelemelerini gerçekleştirebilecek.
Lewicki’ye göre her şey plana göre giderse, bu uydular dünya yörüngesindeki mineral zengini asteroitleri tespit edecek ve geleceğin robotik maden üslerinin nasıl hareket etmesi gerektiğine işaret edecek ölçümler yapacak.
“Bu iddialı bir program” dedi. Ancak böyle hızlı bir ilerleme mümkün olduğunu, çünkü Arkyd serisindeki her yeni katılımcının daha önce gösterilmiş olan teknolojiyi geliştirdiğini ve Planetary Resources’in neredeyse her şeyi kendi bünyesinde inşa ettiği için ekledi.

Lewicki, “Bir şey o kadar iyi çalışmadığında, suçlayacak bir satıcımız yok sadece kendimiz varız” dedi ve ekledi, ““Ama aynı zamanda bir sözleşme arayüzü ve NDA’lar [ifşa etmeme anlaşmaları] ve bu tür şeyler üzerinde çalışmak zorunda değiliz, böylece bir ya da iki hafta içinde bir tasarıma ilişkin bir sorun bulabilir, düzeltebilir ve ilerleyebiliriz.”
Firma yetkilileri, Deep Space Industries, aynı zamanda uzay aracı tasarlayıp inşa ediyor ve 2020’den önce ilk kaynak toplama görevini başlatmayı hedeflediklerini söyledi.
Asteroit Madenciliği Mülkiyet Hakları Sorunu
Lewicki, asteroit kaynaklarının çıkarılması ve satılmasının 1967 tarihli Uzay Uzlaşması ile tam bir uyum içinde olduğunu belirtti.
Fakat dünya kapsamında hala gelişmekte olan endüstri ve oyuncularının hakları konusunda bazı kafa karışıklıkları var, bu yüzden ABD Kongresi’nin asteroit madenciliği meselesini üstlendiği için mutlu. (Temsilciler Meclisi yakın zamanda asteroit madencilerinin mülkiyet haklarını tanıyan bir yasa tasarısı çıkardı ve Senato şu anda yasayı da düşünüyor.)
Lewicki, “Bunun gerçek bir yasal mesele olduğundan daha fazla koruma konusu olduğunu düşünüyorum.” Dedi.
“Bir avukatın yorumundan, bence manzara yeterince açık. Ama uluslararası bir açıdan ve bazı yatırımcıların daha fazla kesinlik görmek istediklerini düşünüyorum.”
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Uzay Madenciliği: Yeni “Altına Hücum”
- Uzmanlar, Sanayiyi Dünya Dışına Taşımayı Düşünüyor: Uzay Sanayisi
- Elon Musk’ın Starship’i Uzaylı Yaşamını Tehdit Edebilir Mi?
Editör / Yazar: Erkan GÜL