Avustralya’da Ne Olduğu Bilinmeyen Bir Ateş Topu Görüntüsü Yakalandı.

Batı Avustralya’daki Yandi madeninde mekanik tesisatçı olan DenbyTurton, Pazartesi sabahı erken saatlerde gökyüzünde iz bırakan tuhaf bir ışık gördü. Patronları aniden “Bu da nedir?” diye bağırdığında, o ve diğer üçü bir kırıcı makinesinin üstünde oturuyorlardı. Yeşilimsi mavi ateşli topu gece boyunca çekmek için tam zamanında dönebildi.

Turton, “İlerleyişi asırlar sürdü, çok yavaştı” diye hatırlıyor “Gözlerimize inanamadık. Video çekmeye çalıştım, ancak çalışma alanımızdaki ışıklar kameramın düzgün odaklanmasına engel oldu.”

Neyse ki, Batı Avustralya’da gece vardiyasında çalışan tek kişi onlar değildi. Port Headland’daki Nelson Point’in halat erişim teknisyeni MitchBrune telefonunu çıkardı ve17 saniye boyunca oradaki en iyi videolardan birini çekmeyi başardı.

ScienceAlert’a verdiği röportajda “En az 30 saniye boyunca çekmiş olmalıydım.”dedi. “Gördüğüm şeye ve gökyüzünü bu kadar parlak bir yeşil ışıkla aydınlatmasına karşı hayrete düşmüştüm; hayatımda hiç böyle bir şey görmedim! Videomda ettiğim küfürlerden de bunu anlayabileceksiniz.”

Gece vardiyasının başlarında Mitch bir de kayan yıldız görmüştü.”Gökyüzünde böyle çılgın bir görsele tanık olduktan sonra ekstra birkaç dilek dahatuttum.” diye ekledi. Kıyı boyunca bir saat güneydeki bölgesel bir polis karakolu da mavi ışık görünce hallerine şükretti. Karakol “Devriye atarken bir meteorla karşılaştığınızda” diye tweet attı.

Ne yazık ki, bu ateş topunun tam olarak ne olduğunu söylemenin bir yolu yok. Desert Fireball Network’ün proje yöneticisi olan Eleanor Sansom’dan 50 kameralı, Batı Avustralya’dan Güney Avustralya’ya kadar yaklaşık üç milyon kilometrekarelik gökyüzü alanını kaplayan bir sistem talep ettik.

Bu sistem her gün, gece boyunca atmosfere giren parlak göktaşlarını ve meteoroidleri izliyor. Böylece bilim insanları Dünya’ya düştüklerinden sonra geriye bir şey kalırsa onları bulup kurtarabilecek.

Atmosferi teğet geçen bir göktaşı

Sansom ve ekibi, atmosfere farklı yerlerden giren bu nesnelerin görüntülerini yakalayarak ateş topunun atmosferimize nereden geldiğini üçgenleme tekniği ile saptayabilir.

Sansom ScienceAlert’e “Ve bununla, ki bu arada oldukça müthiş bir şey,” “ters hesaplama yaparak Güneş Sistemi ‘nin neresinden geldiği anlayabilirsiniz. Sadece bu değil, geriye kalan kaya olup olmadığını da görebilirsiniz.Gerçekten nereye inmiş olabileceğini saptayabilir ve gidip kalanları da kurtarabilirsiniz ” dedi.

Bilim insanlarının elinde yaklaşık 60.000 meteorit bilgisinin olduğu ve yörüngeyi doğru hesaplamak için 40’tan azının yeterli olması gerçekten değerli bir bilgi. Sistem, 2017’te bir kez daha uzaya fırlatılmadan önce, Avustralya üzerinde atmosferi teğet geçen bir göktaşı yakaladı.

Ancak bu en son ateş topu sistem menzilinin dışına düştü, yani: ¯\_(ツ)_/¯

Bir noktada Sansom, aslında o bölgede kameraları olduğunu söylüyor. Ancak yerel kaya manyetit olduğundan (dolayısıyla tüm madencilik), bu tür siyah manyetik kayaları uzay kayalarından ayırmak zor.

“Oraya kameralar yerleştirmeye başladık ve bunun umutsuz olduğunu; asla bulamayacağımızı fark ettik.” dedi. Doğru veriler olmadan, gökbilimciler bu inanılmaz şeyin atmosferimizde yanan bir göktaşı olup olmadığından emin değiller, ancak şüphelenmek için bir neden var.

Bazıları atmosfere sızan birkaç önemsiz uzay parçası olduğunu düşünürken, Avustralya Yayın Kurumu’na (ABC) göre, bu senaryo pek muhtemel değil. Curtin Üniversitesi’nden gökbilimci RenaeSayers, ABC’ye videolara bakarak bu ateş topunun büyük olasılıkla doğal bir nesne olduğunu söyledi.

Sadece videodan anlatmak zor

Bir uzay çöpü Dünya’nın atmosferine girdiğinde, etrafa metal yığınları saçıp alevlenen ışıltılı bir enkazı peşinden sürükler diye açıklıyor Sayers; daha yoğun olan göktaşları ise son ateş topuna benzer şekilde sağa doğru süzülürler.

Aslında, hem Sansom hem de Sayers, bu özel ateş topunun, bir yıl önce atmosfere giren ve çıkan patlamaya, ki bu Dünya’ya bile uğramadığı anlamına geliyor, çok benzediğini kabul ediyorlar.

Perth Gözlemevi’nden MattWoods, Batı Avustralya’ya, yanmış magnezyum nedeniyle muhtemelen yeşilimsi mavi rengin meydana geldiğini söylerken, Canberra’daki CSIRO-NASA izleme istasyonundan GlenNagle, ABC’ye rengin yüksek seviyeli bir demir izlenimini verdiğini düşündüğünü söyledi.

Sansom, sadece videodan anlatmanın zor olduğunu söylüyor. Gördüğümüz ışığın yüzde 95’inden fazlası aslında yanan atmosferdir. Bu nedenle uzay kayasının bileşimi hakkında herhangi bir ipucu elde etmek zor. Rengin bize gerçekten söyleyebileceği tek şey, onun ne kadar yüksekten süzüldüğüdür diyor.

ScienceAlert’e verdiği demeçte, “Bir sürü ateş topumuz yeşile dönecek ve daha sonra derinleştikçe biraz daha portakal rengi olacak” dedi.

Sansom’un deneyimine dayanarak, nesnenin muhtemelen bir basket topu ile çamaşır makinesi arasında bir boyutta olduğu söylenebilir. Sansom, nesneye üç farklı şey olmuş olabileceğini söylüyor: atmosferde tamamen yanmış olabilir; uzaya geri fırlamış olabilir; ya da Dünya’ya düşmüş olabilir.

Bir uzay çöpü olsaydı, yolculuktan hayatta kalması pek muhtemel değildi. Yörüngeye çekilen insan yapımı malzemelerin çoğu atmosferimizde yanacak şekilde tasarlanmıştır.

Öte yandan ateş topları, genellikle yaklaşık 30 kilometre (18 mil) yükseklikte yanmayı bırakırlar, bu nedenle ışık sönse bile, bazı maddeler hala onu düşürebilir.

“Bir göktaşı düşmeseydi çok şaşırırdım.” diyor Sansom ScienceAlert’e, her ne kadar göktaşının uzaya tekrar geri fırlamak için yeterli hıza sahip olabileceğini belirtse de.

“Eğer orada birileri dolaşıp bir şeyler bulmayı başarsa çok ama çok heyecanlanırdık.”

Şu anda, kalıntı aramak için bir plan yok. Bilim insanları, tüm bu siyah manyetik kayalar arasında değerli olanı bulabilmek için aramaları gereken alan yeterince küçük değil. Ama hayal edebiliriz.

BERK TURGUT

Galaksimizin Yıldızlararası Alanında Yeni Bir Organik Molekül Tespit Edildi

Antik Dönemde Masa Oyunlarının Tarihi