Avustralya’da çok yeni bir Trapdoor (Tuzak Kapılı) örümceği türü keşfedildi. Trapdoor örümcekleri çok zekidir. Masum/habersiz avlarını yakalamak için ördükleri ipekten kapılarla gizli yuvalar yaparlar. Konu adlandırma koşullarına gelince oldukça kaygan olduklarını kanıtladılar.
‘Trapdoor örümcekleri’ adı dünya çapında taksonomik ailelerin geniş bir yelpazesindeki örümcekleri ifade edebilir. Ve günümüzde bir grup Avustralya’lı bilim insanı, Avustralya’nın doğu kıyısında yaşayan yepyeni bir tür buldu. Bu türler de önceden Trapdoorların başka türüne ait diye düşünülmüştü.
İlginizi çekebilir: Avustralya’da Pirinç Tanesi Kadar Yeni Örümcekler Keşfedildi
Araştırmacılar bir makalede, “Avustralya’lı dikenli trapdoor örümceklerinin (aile İdiopidae, alt aile Arbanitinae) üst düzey sistematiklerinin çözülmesi türlerin yeniden tanımlandığı ve yeniden sınırlandığı birkaç büyük ölçekli ‘değişikliği’ içeren otuz yıldan fazla bir süredir işleyen aşamalı bir süreç olmuştur.” dedi.
“Gofret-kapı soyunu temsil etmesi için, Cryptoforis, yeni tür tiplerini tanımlamak için, Cryptoforis hughesae, ve iki türü Euoplos’tan Cryptoforis’e transfer etmek için yeni bir tür oluşturduk.”
Şimdi, bekleyebileceğiniz üzere, tüm olay örümceklerin tuzak kapılarına geliyor.
Hepsi üzerinde kapı olan bir yuva gibi görünebilse de aslında bu sekiz bacaklı yaratıkların kendi tuzak kapılarını yaratış ve gösterme biçimlerinde büyük miktarda çeşitlilik var.
Şu anda biliyoruz ki örümceklerin Euoplos grubu, ya fiş-kapılar ya da parmaklıklı kapılar yaratıyor. Fiş-kapılar, kapalı olduklarında çevredeki zeminden neredeyse ayırt edilemez. Ayrıca yuva deliklerini ‘tıkamak‘ için inanılmaz yeteneklere sahiptir ki bu sayede örümcekleri su altındaki derelerden korur.
Diğer yandan Parmaklıklı kapılar; yerden savunmasız bir boru parçası gibi yükselen, gösterişli yuvalardır. Sonrasında, gofret-kapı olarak adlandırılan şeyi yaratan bir başka trapdoor örümceği türü vardır. Bunlar, yuvalarının üstüne ince bisküvi gibi görünen küçük, ince bir kapı yaparlar.

Bu örümceklerin yalnızca orijinal kapı tarzları yok. Aynı zamanda farklı görünüyorlar ve genetik olarak onların fiş-kapı ya da parmaklıklı yuvalı kuzenlerinden ayrılıyorlar.
İlginizi çekebilir: En Tuhaf 10 Örümcek ve Özellikleri Hakkında Bilgiler
Gofret-Kapı Soyuna Uyan 18 Tür Bulunmuştur.
Araştırmacılar, “2018’ten önce, Gofret-kapı soyu literatürde Tazmanya’nın bir Güneydoğu ada eyaletinden, sadece tek bir tür olan E. tasmanicus tarafından temsil edildi. Ve anakara Avustralya’da meydana geldiği bilinmiyordu.” diye yazdı.
Bu genetik sapma ve E. tasmanicus ile anakarada örneklenmiş Euoplos arasındaki yuva girişi tipi farklılığı, yazarlar tarafından not edildi. Ama o zaman; izole, farklı bir türe uyarlanacak yeni, monotipik tür kurulması uygun görülmüyordu ki diğer türlü o zamanlar tanımlandığı haliyle Euoplos’un tanımlarıyla uyuyordu.
Araştırmacılar, E. tazmanicus da dahil olmak üzere Gofret-kapı soyuna uyan 18 tür bulmuşlardır. Bu, ekibin ‘şifreli kapı’ anlamına gelen Cryptoforis adını verdiği yeni bir cinsin çağrılması demektir. Yeni cins, daha önceden yanlış tarif edilen iki tür, bu makalede yeni tarif edilen bir tür (Cryptoforis hughesae), ve henüz tamamlanmamış 15 türden oluşur.
Museo Argentino de Ciencias Naturales araknologu Jeremy Wilson,
“Bu yeni örümcek grubunun geçmişte keşfedilmemiş kalmasının muhtemel nedeni, Doğu Avustralya’daki diğer trapdoor örümceklerden farklı olarak yarattıkları inanılmaz derecede iyi gizlenmiş yuvalardı.” dedi.
“Fiziksel görünüşlerini ve inşa ettikleri yuvaları karşılaştırdık. Ve DNA’larındaki moleküler farklılıkları aradık… Onları Doğu Avustralya’da diğer trapdoor örümceklerden ayırt edilmesini sağlayan fiziksel görünüm farklılıkları bulduk.”
Yani, bunun kaygan örümceklerin sınıflandırılması hakkında duyduğumuz son şey olmadığından emin olsak da şu an Avustralya’nın inanılmaz araknidleri hakkında biraz daha fazla şey biliyoruz.
İlginizi çekebilir: Örümceklerin Saldırganlık Evrimini Kasırgalar Yönlendiriyor
Burak ŞEN