Bilim insanları evrendeki bilinen en büyük patlamayı tespit etti!. Gökbilimciler, diğerlerini gölgede bırakan kozmik bir patlama gördüler. Yeni bir çalışma, devasa bir patlamanın uzak bir gökada kümesinin kalbini delip, önceki rekordan beş kat daha fazla enerji açığa çıkardığını bildirdi.
“Bazı açılardan, bu patlama 1980 yılında Mt. St. Helens dağının tepesindeki patlamada oluşan kratere benziyor,” diyen çalışma baş yazarı Simona Giacintucci, Washington DC’deki Donanma Araştırma Laboratuvarında yaptığı açıklamada “Aradaki önemli fark ise, bu patlamadaki kraterin içine 15 Samanyolu Galaksisi sığdırabilmenizdir.” Dedi.

Patlama, Dünya’dan yaklaşık 390 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Ophiuchus kümesinde meydana geldi. Giacintucci ve meslektaşları, kaynağın kümenin temel gökadalarından birinde gaz ve tozla beslenen süper kütleli bir kara delik olduğunu düşünüyorlar.
İnanılmaz derecede güçlü bir Ophiuchus patlaması olasılığı ilk olarak 2016 yılında NASA’nın Chandra X-ray Gözlemevi tarafından yakalanan görüntüleri inceleyen Norbert Werner liderliğindeki bir çalışmada ortaya çıktı.
Werner ve meslektaşları kümede garip bir şekilde kavisli bir kenar bildirdiler, bu da bir patlamadan oluşan bir boşluğun duvarının bir parçası olabilir diye düşündüler.
Bilim insanları böyle bir boşluk yaratmanın yaklaşık 5 kere 10 ^ 54 joule enerji gerektiğini hesapladılar. (Oranlamak açısından, insanlığın her yıl toplam küresel enerji tüketimi yaklaşık 6 kere 10 ^ 20 jul’dir.)
Radyo Teleskopu tarafından toplanan radyo bilgileri
Aslında 2016 yılında gözlenen bu kavisli kenar patlamayı kanıtlamamıştı. Giacintucci ve meslektaşları, Chandra ve Avrupa’nın XMM-Newton uzay teleskobundan ek X-ışını verilerini ve Avustralya’daki Murchison Widefield Dizisi ve Hindistan’daki Dev Metrewave Radyo Teleskopu tarafından toplanan radyo bilgilerini analiz ettikten sonra bu kanıya vardılar .
Birleşik veriler, kavisli kenarın gerçekten bir boşluk duvarının parçası olduğunu göstermektedir. Çünkü radyo emisyonu açısından zengin bir alanı sınırlamaktadır. Araştırmacılar, bu emisyonun kara deliğin patlamasının elektronları neredeyse ışık hızına hızlandırmasıyla sonuçlandığını söylüyordu.

NASA’nın Maryland Greenbelt’deki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde bulunan çalışma yazarı Maxim Markevitch de aynı ifadelerde bulundu , “Radyo dalgaları ve X-Ray görüntüleri eldivenle içine giren
bir el gibi birbirleriyle uyum içerisindeler ” Diyerek şöyle devam etti: “Bu eşi görülmemiş boyutta bir
patlama meydana geldiğininin kanıtı”
Araştırmacılar, Ophiuchus patlamasının serbest bıraktığı enerjinin, genellikle galaksi kümelerinde görülen patlamalardan yüz binlerce kat daha fazla olduğunu söyledi. MS 735.6 + 7421 kümesinde meydana gelmiş olan ve bir önceki rekorun sahibi olan patlamadan bile 5 kat daha büyük bir patlama.
Bu arada Ophiuchus patlamasının havai fişek gibi olan izleri bitti; bilim insanları, radyo verilerinin devam eden jet aktivitesi olduğuna dair hiçbir kanıt göstermediğini söyledi. Chandra verileri radyo yayılımının sadece bir bölgesini ortaya koyuyor.
Bu biraz garip, çünkü kara delik jetleri genellikle iki farklı yöne doğru olur. Araştırmacılar, diğer taraftaki jet besleme gazının daha az ve bunun sonucunda radyo emisyonunun daha hızlı dağıldığını söyledi.
Yeni çalışma, Astrofizik Dergisi‘nin 27 Şubat sayısında yayınlandı.
Makalenin ön baskısını arXiv.org üzerinden pdf olarak ücretsiz indirip okuyabilirsiniz.
Cihan LALE