Dr. Christian Jarret kişiliğinizi nasıl değerlendirebileceğinizi, nasıl daha dışa dönük ve daha az içine kapalı birisi olabileceğinizi açıklıyor.
Kişiliğiniz, uzun vadede ortaya çıkan düşünce, davranış ve duygularınızı yansıtır. Bunlar dakikalar veya saatler gibi daha kısa zaman dilimlerinde değişen ruh halinden veya duygusal durumlardan farklıdır.
En fazla araştırma temelli olan ve çoğunluk tarafından onaylanan OCEAN kişilik modeline göre, 5 ana özellik şunlardır:
Açık Fikirlilik: Yeni fikirleri ve deneyimleri kucaklamaya olan isteğiniz
Özdenetim: Ne kadar disiplinli ve hırslı olduğunuz
Dışa Dönüklük: Ne kadar sosyal ve ödüllendirici olduğunuz
Kabul Edilebilirlik: Ne kadar arkadaş canlısı ve güvenilir birisi olduğunuz
Kaygı seviyeniz: Ne kadar kaygılı ve duygusal olduğunuz
Bunlar ‘Büyük Beş’ özellik olarak adlandırılır. Bu beş özelliğe göre kendinizi değerlendirip kariyer başarınızı, mutluluğunuzu ve hatta ömrünüzün uzunluğu tahmin etmek mümkün. Örneğin dışa dönük insanlar daha az ancak daha mutlu bir yaşam sürerler. Yüksek özdenetim yeteneğine sahip kişiler yaptıkları işlerde daha başarılıdırlar ve açık fikirli kişiler yaşlılıkta görülen hafıza kaynaklı hastalıklara yakalanmaya daha az yatkındırlar.
Myers-Briggs gibi bazı kişilik testleri her ne kadar popüler olsa da kişilik psikologları tarafından bilimsel olarak geçerli veya güvenilebilir olarak değerlendirilmemektedir. Bu tarz testler ‘Büyük Beş’ i etkili bir şekilde değerlendiremez ve muhtemelen her denemenizde farklı puanlar alırsınız.

Kişiliğimizin ne kadarı genetik?
İnsanların kişiliklerindeki %30 – %50 oranındaki farklılık ebeveynlerinizden aldığımız genlerin farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Tabii ki, kişiliğimizin büyük bir ölçekte geri kalan kısmını evlilik ve boşanma, hastalık, iş kaybı, ebeveynlik, akran baskısı ve yas gibi yaşam deneyimleri şekillendiriyor.
Eskiden kişiliğimizin 30 yaşlarında tamamen şekillendiğine inanılırdı. Ancak insanları on yıllarca takip eden ayrıntılı çalışmalar, kişiliğin oluşma sürecinin bir ömür boyu devam ettiğini gösterdi.
Yaşlandıkça kişililğimizin de stabilleşmeye başladığını reddedemeyiz ancak bu, birçoğumuz yaşlandıkça alışkanlıklarımıza ve yaşam tarzımıza alıştığımız içindir. Doğru bir yaklaşım ve azim ile kişiliğinizi istediğiniz gibi şekillendirememeniz için hiçbir sebep yok.
Nasıl daha dışadönük olabilirim?
Kendi iyiliğinden veya başkasını tatmin etmektense, daha büyük bir hedef veya amaç uğruna yapılan kişisel değişim girişimlerinin başarılı olma ihtimali daha yüksektir.
Örneğin yaptığınız işte daha başarılı olmak amacıyla daha fazla insan tanımak için dışa dönük birisi olmaya çalışmanız, sadece daha dışa dönük olmayı arzuladığımız için olan girişiminizden daha başarılı olacaktır.
Bir diğer altın kural ise, tavırlarınızı ve düşünce tarzınızı bir alışkanlık haline gelene kadar değiştirmektir.
Daha dışa dönük birisi olmak için kullanabileceğiniz güzel bir yol da sosyalliğinizi arttırmak için ‘Eğer-Sonra’ metodunu kullanmaktır. Örneğin, ‘Eğer trende bir başkasının yanına oturursam, konuşma başlatmak için bir girişimde bulunacağım.’ Bu, aynı zamanda sosyal ortamlarda heyecanınızı tekrardan gözden geçirmek için de güzel bir yoldur.
Başlangıçta zorlayıcı olsa da, araştırmalar en içe dönük kişilerin bile dışadönük davranmaktan, düşündüklerinden daha fazla zevk aldıklarını gösteriyor.
Karantina süreci kişiliğimi değiştirdi mi?
Bu durumdaki duygusal zorluklar, sosyallik ve durumun kalıcılığı bireyin kişisel özelliklerini etkileyebilir.
Bununla birlikte, karantina herkes için aynı değildi ve hepimiz buna farklı kişisel özelliklerimiz ile dahil olduk. Bazı insanlar aylarca sosyal anlamda izole olmuş şekilde yaşadılar; diğerleri ebeveynlik ile ev işlerini dengelemeye çalıştı; sağlık, perakende ve toplu taşıma sektöründe çalışan insanların çalıştıkları ortamlar değişmemişti ancak her gün yeni zorluklarla karşı karşıya geliyorlardı. Bu, karantina çeşitliliği tek bir “karantina kişiliği” diye bir şey olmadığı anlamına gelir. Bunun yerine karantinanın etkileri size özel olacaktır.
Nasıl daha açık fikirli olurum?
Yaşlandıkça fikirlere daha kapalı olma eğilimindeyiz. Yani, inançlarımıza daha bağlı oluruz. Buna karşı koymanın bir yolu ise yeni deneyimler ve farklı bakış açıları aramaktır.
Pandemide kısıtlamalarda kendinize bir söz verin ve her dışarı çıktığınızda aynı yerde dönüp dolaşmak yerine yemek için farklı bir restoran deneyin. Daha önce denememiş olabileceğiniz şiir veya opera gibi yeni sanat formlarıyla uğraşma fikrini göz önünde bulundurabilirsiniz.
Düzenli yürüyüşler yaparak, akıl oyunları ve bulmacaları tamamlayarak fiziksel ve zihinsel zindeliğiniz üzerinde çalışmanın da faydasını görebilirsiniz.
Teorik olarak bu faaliyetler, güveninizi ve dolayısıyla yeni şeyler deneme isteğinizi geliştirmenize yardımcı olurlar. Dolayısıyla, daha açık fikirli olmanızı sağlarlar.
Çevirmen: Ümit Erkut Çolak