Birkaç Yıl İçinde Soyu Tükenebilecek 10 Hayvan

Soyları tükenme sınırında olan birçok hayvan var. Hayvanların soylarını nesillerce devam ettirebilmesi ya da tarih kitapları için yeni bir konu olmalarını belirleyen yalnızca birkaç özellik olabilir.

Bazı hayvanların soylarının tükenmiş ya da tükeniyor olmalarının sebebi bizim onları tutsak etmiş olmamız. Öyle ya da böyle, üreme politikaları işe yaramazsa ya da bir mucize gerçekleşmezse bu listedeki hayvanların soyları birkaç yıl içinde tükenmiş olacak.

10. Körfez Muturu

Körfez Muturu büyük ihtimalle daha önce hiç duymadığınız bir hayvan. Yunus ailesinden küçük bir memeli olan bu hayvanlar yalnızca Kaliforniya körfezlerinde yaşar. Körfez Muturları ‘’Dünya’nın en nadir bulunan yüzen memelisi’’ unvanını elinde tutuyor.

Doğada yalnızca 10 adet Körfez Mutur’u bulunuyor ve bu sayı gittikçe azalıyor. Soyları, onlarla aynı doğal ortamda yaşayan ve Çin tıbbına göre birçok hastalığın ilacı olan Totoaba balıklarının kaçak olarak avlanılmaları sebebiyle tükeniyor.

Avcılar Totoaba balıklarını yakalamak için genellikle ağ kullanır ve Totoabalarla birlikte Körfez Muturlarını da avlarlar. Körfez Muturlarının onlar için maddi değeri olmadığından ölülerini denize atarlar. Totoabalarsa madden çok değerlidir, 1 kg’si 46.000 dolara satılmaktadır.

Körfez Muturları için bu bir ölüm kalım meselesi. 2017’de sayıları toplam 30 iken 20 tanesi ağlara takılarak hayatlarını kaybetti. Meksika Hükumeti, Kaliforniya Körfezi’ni Körfez Muturları için sığınma alanı ilan etti ama illegal avlanma devam ediyor ve hükumet bunu durdurabilecekmiş gibi görünmüyor.

9. Orta Afrika Beyaz Gergedanı

Mart 2018’e kadar yalnızca 3 tane yaşayan Orta Afrika Beyaz Gergedanı kalmıştı. Şimdiyse yalnızca 2 taneler. Kenya’ daki Ol Pejeta Hayvan Koruma Evi’ndeki son erkek gergedan Sudan, 2018 Mart ayında bazı hastalıklarından dolayı öldürüldü. Sudan 45 yaşındaydı, bu da insan yaşı olarak 90’a denk geliyor.

En iyi zamanlarında Orta Afrika Beyaz Gergedanları Afrika Cumhuriyeti, Uganda, Sudan ve Çad’da göç ederek yaşarlardı. 1970-80’lerdeki yaşadışı avlanmayla sayılarında ani bir düşüş görüldü. Sayıları o günden beri azalmaya devam ediyor. 2008’de vahşi doğada nesilleri resmi olarak tükendi. Sudan’ın kızı ve torunu hayatta kaldı.

Yaşayan son Orta Afrika Beyaz Gergadanları olan bu iki dişi hayvan doğum yapma yaşlarını geçtiler ve herhangi bir mucize olmazsa türlerimin son 2 canlısı olarak hayatlarını devam ettirecekler. Bilim insanları bu iki beyaz gergedanı başka bir beyaz gergedanın spermiyle dölleyerek soylarının tükenmesini yapay olarak durdurmaya çalışıyor.

İlk etapta amaçladıkları şey kuzeyli Orta Afrika Beyaz Gergedanı’nın embriyosunu Güney Afrika Beyaz Gergedanı’naimplante etmek. Java ve Sumatra Gergedanları nesilleri tükenmesinin eşiğine gelen diğer 2 tür. Java Gergedanlarının sayısı 67, Sumatra Gergedanlarınınkiyse 100. Güney Afrika Gergedanlarının sayısıysa 19-21000 arasında.

8. Fernandina Kaplumbağası

Fernandina Kaplumbağası, Galapagos Adaları’ndan birisi olan Fernandina’ da yaşar. Bu yıl biri ortaya çıkana kadar bu tür soyu tükenmiş sayılıyordu. Kaplumbağa bundan önce en son 1906’da görülmüştü. Ardından ortadan kayboldu. Hatta bazıları bunun gerçek mi yoksa bir şaka ya da yanlış saptanmış bir tür mü olduğundan emin olamadıklarını söylediler.

Bu yıl Galapagos Milli Parkı ve Galapagos Hayvanları Koruma kurumu Fernandina’ yı ziyaret edip FernandiyaKaplumbağası’nın varlığını doğruladı. 100 yaşında dişi bir kaplumbağa bulundu ve çevredeki ayak izleri daha fazla Fernandina Kamplumbağa’sının var olabileceği ihtimalini düşündürttü.

Soyları tehlike altında olan çoğu türün aksine Fernandina Kamplumbağası’ nın soyu insan etkinlikleri değil de yaşadıkları ortam yüzünden tehlike altında.

Yaşadıkları bölgedeki aktif volkandan sızan lavlar yüzünden soyları tükenmek üzere. Yine de bizim de olayda rol oynamadığımız söylenemez. 17.-19. Yüzyıllar arasında Fernandina Adası’na uğrayan gemiler yaklaşık 100.000 kaplumbağayı avladı.

Üstelik kaplumbağalar gemilerin getirdiği domuzlar, köpekler gibi bölgenin yerlisi olmayan hayvanlarla yumurtalarını ve yiyeceklerini korumak için mücadele etmek zorunda kaldı.

Risk altındaki tek tür Fernandina Kaplumbağası değil. Galapagos’taki diğer 9 kaplumbağa türünün soyları da tehlike altında. Adada önceden 15 kaplumbağa türü varken 5’i çoktan yok oldu.

7. Amur Leoparları

Birçok leopar türünün sayıları gittikçe azalıyor. Çoğunlukla kaçak avcılar ya da onları tehlike olarak gören insanlar tarafından öldürülüyorlar. Bir kısmıysa ormanların yok olmasıyla yaşam alanlarını kaybederek hayatlarını kaybetti. En kötü darbeyi ise Amur Leoparları aldı.

Sayıları yalnızca 60, bu da onları soyu en fazla tehlikesi altında olan kediler türleri yapıyor. Hayatta kalan leoparların %60’ı Rusya’daki Ulusal Leopar Parkı’nda hayatlarını sürdürüyor. Amur Leoparları insanlar tarafından olmasa da Amur Kaplanları gibi diğer yırtıcılar tarafından tehdit altında.

Yakalanması en zor canlılardan oldukları için sayılarını belirlemek zor olduğu için Ulusal Leopar Parkı yetkilileri stratejik noktalara sayımı kolaylaştırmak için kameralar yerleştirdi.

6. Yangtze Yumuşak Kabuklu Dev Kaplumbağa

Yangtze Yumuşak Kabuklu Dev Kaplumbağa Çin, Vietnam ve Kızıl Deniz yakınlarında yaşar, bu nedenle Kızıl Deniz Kaplumbağası olarak da biliniyor. Çin’in yoğun altyapılaşması ve barajlar kurması sebebiyle doğal yaşam alanlarının çoğunu kaybettiler.

2017’deyaşayan toplam 3 Yangtze Yumuşak Kabuklu Dev Kaplumbağası vardı. Bir dişi ve bir erkek Çin’deki Suzhou Hayvanat Bahçesi’nde. DongMo Gölü’nde yaşayan 3.’sününse yakalanması çok zor olduğu için cinsiyeti henüz belirlenemedi.

Yaşam alanlarını kaybetmelerinin yanında diğer tüm kaplumbağa türlerinde olduğu gibi kaçak avcıların etleri, kabukları ve yumurtaları için avlamaları yaşamlarını tehlikeye sokuyor.

2018’deyse XuanKhanh Gölü’nde bulunan bir kaplumbağayla sayıları artmış oldu. Çin’in Kızıl Deniz kıyılarında bölgenin yerlileri tarafından birkaç kaplumbağanın daha görüldüğü söyleniyor.

5. Hainan Maymunu

Hainan Maymunu sayısı en az bulunan primat. Sayıları yalnızca 25. Güney Çin Denizi’ ndeki Hainan Adası’ndaki Bawangling Ulusal Parkı’nda 2 kilometrekarelik bir alanda yaşamlarını sürdürüyorlar. Ormanların yok olmasıyla beraber, medikal amaçlarla kullanılmak ya da evcil hayvan olarak satılmak gibi amaçlarla avlanıldıkları için nüfuslarının çoğunu kaybettiler.

Sayılarının hızla azalması, bu tür de kısırlığa ve genel sağlıkta bir kötüleşmeye de yol açtı. Hainan Maymunu’ nun yaşamları tehlike altında olan 19 maymun türünden yalnızca biri.

4. Sehuencas Su Kurbağası

Sehuncas Su Kaplumbağaları’nın ana vatanı Bolivya. Yıllardır iklim değişikliği ve yaşam alanlarını kaybetmeleri sebebiyle türleri tehlike altında. Chytrid Mantarı ve alabalıkların yumurtalarını yemeleriyse durumu daha da kötüleştiriyor.

Sayıları yalnızca 6 ve 5’i yakın zamanda bulundu. 14 Şubat 2018’de yalnızca 1 tane olduğu düşünülüyordu. Adı Romeo konuldu ve dünyanın en yalnız kaplumbağası olarak anılıyordu. Match.com, Küresel Vahşi Yaşamı Koruma Vakfı ve Museo de Historia Natural Alcided’Orbigny Müzesi ödeneklerini arttırıp ona bir eş aramaya başlayana dek Romeo hayatını yalnız geçirdi.

Ekipler 2’si erkek, 3’ü dişi olmak üzere 5 kaplumbağa buldu ve her bir kaplumbağı eşleştirdiler. Romeo’nun eşine Juliet ismi verildi.

3. Marsika Kahverengi Ayısı

Marsika Kahverengi Ayısı, kahverengi ayıların bir alt türü. İtalya’daki Appennine Dağı’nın eteklerinde yaşadıkları için Apennine Ayısı olarak da anılıyorlar. Yüzyıllar önce yüzlerce Appennine Ayısı İtalya’daki dağlarda yaşıyordu.

Ama bölgenin çiftçi ve çobanları onları evcil hayvan olarak görme yer başlayınca durumdan pek de hoşlanmadılar. Şu an sayıları yalnızca 50.

Italyan yetkililer ayıların hareketlerini izlemek için oldukça çaba sarf etti ancak 2018’de acemice yapılmış bir telsiz boyunluk takımı sırasında bir ayı solunum problemleriyle hayatını kaybetti.

2. Güney Çin Kaplanı

Güney Çin Kaplanı’nın tüm kaplan türlerinin atası olduğu düşünülüyor ancak soyları tükendiği sürece bunun pek de bir önemi yok. Sayıları şu an yalnızca 24. 20. Yüzyılda ormanların yok olmasıyla insanlarla oldukça yakınlaşmak zorunda kaldılar.

O dönemlerde çoğunlukla çiftlik hayvanlarıyla beslendikleri için çiftçiler tarafından öldürüldüler. 1970’lerde vahşi ortamda 4.000 Güney Çin Kaplanı vardı, şimdiyse hiç yok. Var olan 24 Güney Çin Kaplanı’ nın hepsi hapsedilmiş durumda.

Doğada 20’den fazla Güney Çin Kaplanı’nın yaşadığı iddiaları olsa da son 20 yıldır bunu destekleyen bir bilgi elde edilemedi. Yakalanmış olanlarsa pek iyi durumda değil. 90’ların ortalarındaki sayıları 50’yken şimdi gittikçe azalıyor.

1. Asya Çitası

Asya Çitaları yüzyıllarca Asya kıtasında özgürce yaşadı. Önceden Hindistan’da da yaşayan bu türün spor amaçlı avlanılmasıyla nesilleri tükenmenin eşiğine geldi. 19. ve 20. Yüzyıllarda yaşam alanları tarım arazisine dönüştürüldüğü için sayıları gittikçe azaldı. Artık İran dışında Asya Çitalarının yaşadığı bir alan kalmadığı için ana vatanları İran sayılıyor.

Sayıları 50 ve neredeyse yok olmak üzereler. İran’daki Asya Çitaları genellikle keçi ve koyunları öldürüyordu ve karşılığında İranlı çiftçi ve çobanlar da çitaları öldürüyordu. Ayrıca otoyol kazaları ve madenlerde de öldükleri oluyordu.

İran’daki ekonomik yaptırımların koruma çalışmalarını önlemesinin yanında 2017’ de Birleşmiş Milletler’in desteği kesmesiyle durumları daha da kötüleşti. İran Hükümeti bu türün korunmasından sorumlu olan Çevre Bakanlığı’ nın bütçesini azalttığı için durumları gittikçe kötüleşiyor.

Editör / Yazar: Şeyma SÜRÜCÜ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bir yorum

Korkutucu Bir Vaka, Boynumuzu Kütletmenin Neden Bizi Öldürebileceğini Gösteriyor

makak maymun iskeleti

Dişi Makak Maymunlarının Doğum Sonrası İskeletlerindeki Değişim