Dünya’ya Ve Kendinize Bakış Açınızı Değiştirecek 7 Gerçek

Kişisel gelişim yolculuğuma başladığımdan beri, bir görevim vardı : Hayatımın kalitesini arttırmak. Benim için yüksek kaliteli hayat ; sağlıklı, mutlu ve özgüvenli olmak demek. Bu ; güçlü ilişkilere sahip olmak, düşünceli olmak, kendi bedeninde iyi hissetmek ve zamanının çoğunu gerçekten sevdiğin şeyleri  yaparak geçirmek anlamına geliyor.

Çoğu zaman, küçücük değişimler bile hayatımızda büyük etkiler yaratabiliyor. Ve eğer bu değişiklikleri alışkanlıklara çevirirsek, bu bizim kim olduğumuzu ve her gün nasıl bir gerçekle karşılaştığımızı değiştirebilir.

1.) Siz kendinize inandığınız zaman, başkaları da size inanır.

Satış rekoru kıran kitabı Simyacı’ da Paulo Coelho şunu belirtiyor : sen bir şey istediğinde, bütün evren ona ulaşmana yardım etmek için birlik oluyor. Ancak, sadece evren değil, diğer insanlar da sizin enerjiniz ile eşleşiyor.

Kendinize davranışınızla diğer insanlara da size nasıl davranmaları gerektiğini öğretirsiniz. Eğer siz kendinize saygı duymazsanız, başkaları da duymayacaktır. Ama, eğer SİZ , dünyaya kendinizi  önemsediğinizi gösterirseniz ; etrafınızdakiler de size öyle davranma gereksinimi duyacaktır. Ve eğer siz kendinize inanırsanız, başkalarını da size inanmaya ikna etmek çok daha kolay olacaktır.

 2.) Başarı, güçlü yönlerinizi oynamak ile ilgilidir.

Çoğu insan enerjisini nefret ettikleri ya da kötü oldukları bir alanda ortalama olmak için harcar. Ve sonuç olarak da sinirlenirler ve hayatlarının her alanında motivasyon eksikliği yaşarlar. Ama güçlü olduğunuz yönlerinizi daha da güçlendirmek yerine zayıflıklarınız üzerine çalışmak kulağa çok daha mantıklı geliyor, değil mi?

Bunun sebebi bütün eğitim sistemimizin iyi yönleri güçlendirmek yerine zayıflıkları geliştirmek üzerine kurulu olması. Oysa, gerçek şu ki, hoşlanmadığın bir şeyde asla çok iyi olamazsınız. Eğer çok kötü bir tenis oyuncusuysanız ve arkadaşınız iyi bir oyuncuysa, onun çok başarılı bir oyuncu olabilmesi  için siz iyi bile olamazken onun sizden  daha az zamana ve enerjiye ihtiyacı olacaktır.

Birçok şeyde iyi olmak zorunda değilsiniz, sadece nelerde iyi olduğunuzu bilin ve onları akıllıca kullanın. Eğer dünya klasmanında bir tenis oyuncusuysanız; yazı yazma, resim çizme veya yemek yapma kabiliyetinizin bir önemi olmayacaktır.

Ortalamanın üstüne çıkabilmek için, yapmayı sevdiğiniz (ve kötü olmadığınız) şeyi bulun ve ona daha çok zaman ayırın!

3.) Her başarısızlığın arkasında gizlenmiş fırsatlar vardır

Eğer bu gerçeği kucaklarsanız, hayatınız çok daha eğlenceli olacaktır.Çok sıklıkla, zorluklarla ve başarısızlıklarla karşılaştığımızda pes ederiz. Oysaki çoğu zaman başarısızlık, gelişim için en iyi fırsattır.

Bir aksilik yüzünden sinirlenmek yerine meraklı olup acı yerine gelişimi seçin. Olumsuz durumlarda olumlu taraftan bakabilmek her zaman kolay değildir ama kesinlikle çok değerlidir.

4.) Hayatı çok ciddiye almayın, ne de olsa ölümsüz değilsiniz.

İnsanların çoğu her şeyi çok ciddiye aldığı için sefil hayatlar yaşıyor. Kendilerine gülemiyorlar, çok kolay alınabiliyorlar, ve sanki her zorluk dünyanın sonuymuş gibi davranıyorlar. Ama gerçek şu ki, hayattaki çoğu şeye yön veremezsiniz. Fakat zaten hayat yaşananları kontrol etmek değildir.

Hayat tıpkı iyiler gibi kötü durumları da kucaklamak ve elinizdeki koşulları en iyi şekilde değerlendirmektir, en başında zorlayıcı görünse de.

5.) Hayat fırsatlar yaratmakla ilgilidir.

Bir şey yapmak için hiç “mükemmel fırsat”ı beklediniz mi? Çoğu insan böyle yapıyor… Birçok insan bir gün hazır olmayı, mükemmel fırsatı, mükemmel işi, mükemmel eşi  veya yaşadığı ülkeden çıkmak için mükemmel anı bekleyerek bir ömür harcıyor.

Oysaki gerçek şu ki, fırsatlar tesadüften ibaret değildir. Her gün kendinize yepyeni bir fırsat yaratmak için sorumlusunuz. Size hiçbir şey sunmayan işleri terk etmeli ve aktif olarak sizi fırsatlarla ödüllendirecek bir hayat yaratmalısınız.

Hayatınızın kalitesi ; yaptığınız, düşündüğünüz veya söylediğiniz şeylerde ne kadar sorumluluk aldığınıza bağlıdır. Eğer sorumluluk alırsanız, sevdiğiniz bir hayat yaratabilirsiniz. Ama hayalleriniz için çabalamak yerine her akşam televizyon izlemeyi seçerseniz, var olan gerçekleri  ve siz değişmedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceğini kabullenmeniz gerekecektir.

6.) Zihninizi para gibi kullanın, boşa harcamayın.

Zamanınızla birlikte enerjiniz sizin en değerli kaynağınız. Eğer çok fazla zamanınız var fakat enerjiniz yoksa, muhteşem bir hayat yaşayamayacaksınız. Enerji seviyeniz hem fiziksel hem de zihinsel kapasiteniz tarafından belirlenir.

Eğer her zaman gereksiz ve tekrar eden bilgileri tüketirseniz, zihinsel enerjinizi boşa harcamış olursunuz. Böylelikle verimli olamaz ve zihin açıklığından uzak olursunuz. Her geçen gün; milyonlarca indirim mesajıyla, reklamla, ürün açıklamaları ve daha birçok şeyle zihniniz bombardımana uğruyor!

Bu aşırı uyarılma farkında olduğumuzdan çok daha fazla enerji harcamamıza yol açıyor. İşte bu yüzden, medya tüketimini  ve gereksiz bilgi alımını minimumda tutmak çok önemli!

7.) Hayat kendinizi bulmakla değil, kendinizi yaratmakla ilgilidir. 

Özellikle genç insanlar, kendilerini bulmak adına bir yolculuğa çıkıyorlar. Ama gerçek şu ki, asla kendinizi bulamayacaksınız. İstediğin her şey olabilirsiniz. Tüm yapmanız gereken kim olmak istediğiniz ile ilgili bilinçli bir seçim ve her gün o kişi olarak yaşamak.

Kariyeriniz, hobileriniz, ilişkileriniz ve hayatınızı ifade eden şeylerle ilgili sonsuz fırsatlardan seçimler yapabilirsiniz. Önemi olan şey, bir seçim yapabilmeniz. Birçok insan ne istediğini bilmediği için hayatlarını yıllarca çekimserce yaşayarak harcıyor.

Kendilerine kim olduklarını ve nasıl yaşamak istediklerini sormak yerine kendilerini bulmaya çalışıyorlar,  kim olmak isterlerse o olabileceklerini bilmeden. Kendinizi bulabilmek için tüm Asya’yı gezmeniz gerekmiyor. Kendi kendinize düşünmeye çalışmalı ve kim olmak istediğinize karar vermelisiniz.

Ne istediğinize karar vermeli, işi yapmalı ve evrene büyüsünü gerçekleştirmesi için alan bırakmalısınız. Eğer ne istediğinizi bilmiyorsanız, ona asla ulaşamazsınız. Bazen, hayattaki en güzel şeyler tesadüf gibi görünür. Bir niyet belirleyerek ve bunun nasıl gerçekleşeceğini düşünmeyi bırakarak, bu büyülü tesadüflerin daha da fazlasını çekebilirsiniz.

Yeşim Helin Onur

MIT, İnsanların Rüyalarının İçeriğini Değiştiren Bir Cihazı Test Ediyor

Bir Uzaylıya Sormak İsteyebileceğimiz 10 Soru