Musk’ın planı, uzaylı yaşamı, astronotlar ve çevre için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Özel uzay araştırma şirketi SpaceX’in kurucusu olan Elon Musk, kısa süre önce yeni uzay aracı Starship’i tanıttı. Şaşırtıcı bir şekilde araç, Güneş Sistemi boyunca gezegenler arası yolculuklarda 100’e yakın mürettebat taşıyabilecek şekilde tasarlandı. 2024 yılında ilk yolculuğu Mars ile başlayacak.

İlgili: Fotoğraflarla SpaceX Roketleri ‘nin Gelişimi ve Detayları
Nefes kesen bu tanıtım derin umut ve macera duygularını canlandırıyor. Fakat bazı ahlaki çekinceleri düşünmeden edemiyorum.
Musk, bu roketle yörüngeye ulaşma süresini şaşırtıcı derecede kısa bir zaman çizgisi olarak ilan etti. 6 ay içerisinde roketin dört veya beş sürümü yapılacak. İlk roket,bir ay içerisinde 20 km yüksekliğe çıkabileceği bir deneme fırlatması yapacak. Son sürümü dünyanın yörüngesine girecek.
Musk’ın planının mümkün olup olmadığını görecek miyiz belli değil. Ama unutulmamalıdır ki 1960’ların başında zamanın ABD başkanı olan John F Kennedy, Ay’a adım atılacağını duyurduktan sonra Ay’a çıkmak neredeyse 10 yıl sürmüştü ve deneme aşamalarında birkaç mürettebat üyesi hayatını kaybetmişti.
Olumsuzluklara rağmen bu adım insanlar için uzay çağına başlamada önemli bir adımdır. Bize Güneş Sistemini keşfetme, inceleme ve koloni kurma imkânı sağlamıştır.
Gezegensel Koruma

SpaceX’in başarılı olacağına inanmak için birçok neden var. Şirket uzay ile ilgili çok etkileyici işler yapıyor. Mesela, NASA ’nın harcamaları yetmediği zamanlarda boşluğu onlar dolduruyor. Benim şüpheye düştüğüm konu roket teknolojisi değil. Ben daha çok işin astrobiyoloji kısmıyla ilgileniyorum.
Eğer evrenimizin başka bir yerinde hayat varsa, Güneş Sistemi aramaya başlamak için çok iyi bir yer. Verileri daha kısa sürede elde edip analiz etmemizi sağlar.
Jüpiter ’in ve Satürn’ün bazı uydularının yanı sıra Mars da üzerinde mikrobiyal yaşam bulundurma ihtimali olan veya önceden bulundurmuş olabilecek gezegenlerin başında geliyor.
Bununla birlikte, mikrop deposu olan insanların kızıl gezegene mikroplarını bulaştırma riski var. Ve bu bulaştırma eğer varlarsa uzaylıların yaşamını tehlikeye sokabilir. Ayrıca ileride Mars’ta bir mikrop bulunursa onun Marslı mı yoksa dünyadan mı geldiğini anlamak imkânsız olur.
Kayaçları Mars’tan Dünya’ya getirme görevinin 2030’un başlarında bitmesi bekleniyor. Ve bu toplama işlemi sterilize edilmiş robotlar ile yapılıyor. Bu denli bir görev bile bazı riskler taşır ve riskleri en aza indirecek protokoller vardır. Bu protokoller 1967’de Dış Uzay Anlaşması ile başlatıldı ve devlet tabanlı olsun olmasın her kişi ve kuruluş tarafından protokollere uyulması gerekir.
Bu kadar kısa bir zaman diliminde insan keşfetmenin sınırlarını bu kadar zorlarken sınırların aşılmayacağına veya kuralların ihlal edilmeyeceğine emin olabilir miyiz?
İnsanlar Mars’a ayak basınca sınırları korumak oldukça zor olacak. Eğer SpaceXgezegensel koruma konusunda hassas olsaydı internet sitesinde bununla ilgili bir poliçe görmeyi umardım. Ama mesele bu değil.
Aslında sahne arkasında titiz bir gezegensel koruma planına sahip olmak mümkün olsa da, şirketin halka dönük içeriği insan keşfinin sınırlarını zorlamaya bu keşfin olası sonuçlarından daha çok önem verdiğini gösteriyor.
Diğer Ahlaki Konular

Diğer bir konu Mars’a gönderilen insanların sağlığı ile ilgili. Derin uzay tehlikelerin olmadığı bir yer değil. Dünyanın manyetik alanı; yörüngenin yakınlarında, Ay’da ve uluslar arası uzay istasyonunda çalışanlara zararlı uzay radyasyonlarından korunma sağlıyor.
Mars kendi manyetik alanına ve ona kozmik radyasyonlardan küçük bir sığınak sağlayabilecek bir atmosfere sahip değil. Astronotlar, en az altı aylık gezegenler arası bir gezide derin uzay radyasyonlarına maruz kalabilir.
İlgili: Güneş sistemimizdeki gezegenler ve gezegenler sıralaması
Birçok çalışma yapılmasına rağmen, radyasyon korunma teknolojisi roketçiliğin çok gerisinde kalmıştır. Ben, astronotlardan kendilerini ağır hasta edebilecek ve hatta öldürebilecek bu denli tehlikeli radyasyonlara maruz kalmayı beklemenin doğru ve etik olduğu konusunda emin değilim.
Son olarak,eğer devamlı olursa bunlara insanlar yüzünden salgılanan karbondioksitin çevresel etkisini de ekleyin.
Dolayısıyla, insanları Mars’a göndermenin birçok yararı varken, Mars’ı kirletme, astronotlara ve çevreye zarar verme riski çok gerçek. Böyle bir zararı önlemenin bizim ahlaki zorunluluğumuz olduğunu savunuyorum. Umarım SpaceX, piyasaya sürdüğü araçlara olduğu kadar bu konuya da önem verir. Ve bunun şirket için bir öncelik olduğunu görmek isterim.
Daha iyi bir radyasyon koruma teknolojisine sahip olduktan ve Mars’ta kesinlikle yaşamın olmadığını kanıtladıktan sonra – yapılması çok zor bir şey olsa da – bu büyük olasılıkla başlamaya değer bir macera olacak. Ancak en azından şirket, Mars Örneklerinin Gelişi ve Exo Mars izcisi gibi Mars’ta yaşam arayan görevler bitmeden oraya insan göndermemeli.
O zamana kadar Ay; keşif, kaynak madenciliği veya kolonileşme için harika bir hedef. Yakın ve güvenli olduğundan ayrıca yaşama elverişli olmadığından dolayı neden oradan başlamıyorsunuz?
Bu tür bir maceranın getirdiği heyecan ve umut duygusunabakmaksızın, bir şeyi yapabildiğimiz için, şimdi veya gelecekte mutlaka yapmamız gerektiği anlamına gelmez.
Bu makale ilk olarak TheConversation’da yayınlandı.Bu yayın makaleyi Live Science’ın Uzman Sesleri’ne: Op-Ed&Insights’a ekledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Uzay Yolculuklarının Önündeki Çözmemiz Gereken En Büyük 10 Problem
- Uzay Yolculuklarının Önündeki En Büyük Sorun Çözüldü
- Elon Musk, Starship’in ilk test uçuşu için tarih verdi
- SpaceX Mars’ı kolonileştirmek için arazi keşif araştırmasına başladı. İşte 9 hedef noktası
Çevirmen: Zehra AYDIN