9,200 yıllık fırtına, araştırmacıları net bir sonuca ulaştırdı: Bilim İnsanları Endişeli. Bir sonrakine hazır değiliz.
Son derece güçlü bir güneş fırtınası 9,200 yıl önce gezegenimizi vurdu, Grönland ve Antarktika’nın derinliklerindeki gömülü buzda kalıcı izler bıraktı.
Bu eski buz örnekleri üzerinde yapılan çalışma, daha önce bilinmeyen bu fırtınanın şimdiye kadar tespit edilen en güçlü güneş patlamalarından biri olduğunu ve bugün Dünya’ya çarpmış olsaydı modern iletişim sistemlerinde derin yaralar bırakacağını ortaya çıkarttı.
Ancak belki de en şaşırtıcı olanı, Nature Communications dergisinde 11 Ocak’ta yayınlanan araştırmaya göre, devasa fırtınanın güneşin 11 yıllık döngüsü sırasında güneş patlamalarının çok daha az yaygın olduğu noktayı vurmuş olduğunu gösteriyor.
Bu beklenmedik keşif nedeniyle araştırmacılar, yıkıcı güneş fırtınalarının en beklemediğimiz anda vurabileceğinden ve bir sonraki büyük fırtına geldiğinde Dünya’nın hazırlıklı olmayabileceğinden endişe duyuyorlar
İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde jeoloji araştırmacısı olan Raimund Muscheler yaptığı açıklamada, “Bu muazzam fırtınalar şu anda risk değerlendirmelerine yeterince dahil edilmiyor” dedi. “Bu olayların günümüz teknolojisi için ne anlama gelebileceğini ve kendimizi nasıl koruyabileceğimizi analiz etmemiz son derece önemli.”

Yıldızlar saldırdığında
Güneş fırtınaları, güneşin koronasındaki (güneş atmosferinin en dış kısmı) manyetik alan çizgileri birbirine karıştığında ve ardından şiddetle tekrar yerine oturduğunda meydana gelir. Bu ani manyetik bağlantı, güneşin sürekli esen güneş rüzgarında uzayda gezinen, koronal kütle atılımları (CME) olarak bilinen devasa plazma ve manyetik alan gutlarını serbest bırakabilir.
Güçlü bir CME Dünya’nın üzerinden geçerse, gezegenin manyetik kalkanını sıkıştırarak jeomanyetik fırtına olarak bilinen şeye neden olabilir.
Hafif jeomanyetik fırtınalar uydulara zarar verebilir ve radyo yayınlarını kesintiye uğratabilir; 2003’teki “Cadılar Bayramı fırtınaları” gibi şiddetli fırtınalar, dünya çapında yaygın elektrik kesintilerine neden olabilir ve güç transformatörleri gibi elektrik altyapısına kalıcı olarak zarar verebilir.
Bazı araştırmacılar, yeterince büyük bir güneş fırtınasının dünyanın denizaltı internet kablolarını da tahrip edebileceğinden ve dünya nüfusunun büyük kısmını aylarca bağlantısız bırakan bir “internet kıyameti” ile sonuçlanabileceğinden korkuyor.
CME patlamaları, güneş her 11 yılda bir bilinen doğal aktivite döngüsü koronadaki manyetik aktivitenin en yüksekte olduğu zaman zirve yapar.
Bugün uydular güneş patlamalarını doğrudan izleyebiliyor. Ancak eski fırtınaların kanıtlarını bulmak, bazı atomik dedektif çalışmaları gerektirir. Yeni çalışmanın yazarları, esasen kozmojenik radyonüklidler olarak bilinen özel parçacıkların kanıtlarını aradılar.

Bu radyoaktif parçacıklar, doğal kayıtlarda görünebilir. Çalışmada, yazarlar Antarktika ve Grönland’da açılan birkaç çekirdeği analiz ettiler. Her iki lokasyondan alınan çekirdekler, yaklaşık 9.200 yıl önce berilyum-10 ve klor-36 radyonüklidlerinde dikkate değer bir artış gösterdi ve bu, o sırada güçlü bir güneş fırtınasının Dünya’yı vurduğunu gösteriyor.
Çekirdeklerin daha fazla analizi, fırtınanın çok güçlü olduğunu gösterdi. Belki de MÖ 775 ve M.Ö. 774 yılları arasında bir solar minimum sırasında meydana gelen şimdiye kadar tespit edilen en güçlü güneş fırtınası ile eşit.
Güneş üzerindeki manyetik aktivitenin düşük olması gerektiği solar minimum sırasında keşfedilen fırtına araştırmacıları şaşkına çevirdi ve alarma geçirdi.
Araştırmacılar çalışmada, “Bu, güneş fırtınası için potansiyel bir kıyamet senaryosunun büyüklüğünü daha da arttırıyor” dedi.
Çalışma yazarlarına göre, araştırmacıların 11 yıllık döngüsünün ötesinde en aşırı fırtınaların ne zaman meydana geleceğini belirleyen bir tür model olup olmadığını belirlemesi artık şart.
Feride İrem Yılmaz