30 yıllık araştırmalara dayanan titiz bir inceleme, ev bitkilerinin aslında evin havasını ‘arındırmadığını’ ortaya çıkardı.
Evinizde süs bitkisi bulundurmak sizi daha mutlu ve verimli hissettirebilir. Fakat evinizdeki havanın kalitesini arttırmak istiyorsanız, metrekareye 10 bitki koymak gibi gülünç bir şey yapmanız gerekir.
30 yıllık araştırmalara dayanan titiz bir inceleme, bir kez daha, ev bitkilerinin hava temizleyicileri olarak gerçek bir değere sahip olmadıklarını buldu.

Yıllar süren düzinelerce araştırmanın verilerini kullanan yazarlar, 140 metrekarelik normal bir evde birkaç açık pencereyle aynı hava akımını elde etmek için 680 ev bitkisine ihtiyaç duyulacağını yineliyor.
Açıkçası bir eve bu kadar bitki koymak çok akıllıca değil. Metrekare başına bir bitki koymak bile çoğu insan için sorun olabilir.
Eğer süs bitkilerini kullanarak havanın kalitesini pencerelerin veya kapının yaptığından çok daha fazla ilerletmek istiyorsanız, yazarlara göre metrekare başına kabaca yüz bitkiye ihtiyacınız var. Ve bu kadar yeşillik için kimsenin ne yeterli alanı, ne zamanı, ne de sabrı var.
Drexel Üniversitesi’nden çevre mühendisi Michael Waring“Bu konuda genel bir yanlış kanı var. Bitkiler müthiştir, fakat ev veya ofis ortamınızın hava kalitesini etkileyecek kadar iç mekân havasını gerçekten temizlemezler.” dedi.
Bu yanlış kanı 1989 yılına kadar dayanıyor.
Bu yılda NASA uzay istasyonlarında bitkiler üzerinde kansere neden olan kimyasalları filtreleyip filtreleyemeyeceklerini görmek için bir araştırma yaptı.
Araştırma yalnızca bir metreküpten daha küçük olan hava geçirmez bir odaya bir bitki yerleştirilerek gerçekleştirildi. Buna rağmen sonuçlar kayda değerdi. Yazarlar, bir gün içinde havadaki toksik kirleticilerin yüzde 70’inden fazlasının bitkiler tarafından temizlendiğini bildirdi.
Ancak küçük kapalı bir oda büyük bir binanın gerçek iç ortamından çok daha farklıdır. Zamanla NASA’nın çalışması ve bağlantılı araştırmalar büyük ölçüde bağlamın dışına alınmıştır.
Yazarlar, normal bir binada eski iç mekan havasının sürekli olarak dış mekândan gelen temiz hava ile değiştirildiğini, bu değişimin kapalı oda deneyindekinden çok daha hızlı gerçekleştiğini savunuyorlar. Yazarlar bunu 196 deneysel sonucu temel alarak ve bunları temiz hava dağıtım oranlarına (CADR) çevirerek kanıtladılar. Bu ölçümü kullanarak neredeyse tüm araştırmalardaki bitkilerin sağladığı hava akışının aşırı derecede yavaş olduğunu hesapladılar.
Waring, “CADR, hava temizleyicilerin iç ortamlardaki etkilerini bilimsel olarak incelemek için kullanılan standart bir ölçüttür” diyor. Ayrıca bu çalışmaları yürüten araştırmacıların çoğunun, olaya çevre mühendisliği perspektifinden bakmadıklarını ve binaların nasıl inşa edildiğini anlamadıklarını söylüyor.

Makalelerinde, yalnızca iki araştırmanın bitkilerin iç havanın kalitesini arttırdığını ret ettiğini yazdılar. Bu iki araştırma da bina ve iç hava uzmanları tarafından yazılmıştı. Hatta 2009’da yapılan araştırmanın sonuçları bugünkü ile aynıydı.
Yine de araştırmacıların ve medyanın bu tip araştırmalardan yola çıkarak gerçek dünya ortamlarıyla ilgili çıkarım yapmaması önemlidir. Evinizi bitkilerle doldurmak sizi iyi hissettirebilir. Fakat bunu havanın kalitesi arttırmak için yapmanıza gerek yok. Bunun için pencereyi açmanız yeterli.
Waring, “Bu kesinlikle bilimsel bulguların zaman içinde nasıl yanıltıcı veya yanlış yorumlanabileceğinin bir örneğidir” diyor. “Ama aynı zamanda çevremizi daha doğru anlamak için bilimsel araştırmaların sürekli olarak tekrar incelenmesi ve bulguların sorgulanması gerektiğine dair de güzel bir örnektir.” diye ekliyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Hiç merak ettiniz mi? Bitkiler düşünebilir mi? Bilgiyi hatırlayabilirler mi?
- Bitkilerin Nasıl Nefes Aldıkları Ve İnsanların ‘Ciğerlerini’ Nasıl Şekillendirdiği Keşfedildi
- Çernobil Faciası: Bitki Yaşamı Nükleer Felakete Karşı Neden Bu Kadar Dayanıklı
- Gizem Çözüldü: Biyologlar Safran Bitkisinin Genetik Kökenini Açıkladı
Çeviri: Zehra AYDIN