Evrenin Gizemleri – Karanlık Madde – Gizem çözülüyor Mu? Hubble Bilinen En Küçük Karanlık Madde Kümelerini Algıladı. Konuya girmeden önce karanlık madde hakkında detaylı bilgi vereceğiz. Daha sonra Hubble Uzay Teleskobunun karanlık madde üzerine yaptığı bazı önemli gözlemlerden bahsedeceğiz. Keyifli okumalar…
İnsan sorgulayabilen tek varlıktır. Binlerce senedir doğayı gözlemliyor ve sorular soruyoruz. Sorduğumuz sorular bizi cevaplara , o cevaplar da bizi başka sorulara sürüklüyor.
Bu durumu “ yapboz “ yapmak gibi düşünebilirsiniz. Yerine koyduğumuz her doğru parça bizi bir adım ileri taşıyor.

Bu yapbozu bir gün tamamlayıp “ Her Şeyin Teorisini “ bulabilecek miyiz ? Yoksa bu parça sayısı sonsuz olan bir yapboz mu ? Bunu şimdilik bilmiyorum , bilmiyoruz.
Ama bildiğim bir şey var ki o da cevaplanması gereken çok fazla soru olduğudur.
Karanlık madde nedir ?
Karanlık enerji nedir ?
Ya da Süper Kütleli Kara Delikleri bu kadar devasa yapan nedir ? Vb..
“Evrenin Gizemleri “ serimizde bu tarz soruları inceleyeceğiz. Bildiklerimizi , elde ettiğimiz gelişmeleri ve bu sorular için ürettiğimiz teorileri gözden geçireceğiz. Şimdi asıl konumuza dönelim.
İlgili makale: Karanlık Madde Hakkında 10 İlgi Çekici Teori
Karanlık Madde Nedir ?
Yaklaşık olarak evrenin %5’i maddeden oluşuyor. Madde dediğimiz; atomlar , ağaçlar, gezegenler , galaksiler… Yani kısaca aklımıza gelebilecek çoğu şey maddeden oluşuyor.
Yaklaşık olarak evrenin %25’i ise karanlık maddeden oluşuyor. Peki evrende normal maddeye nazaran yaklaşık 5 kat daha fazla bulunan karanlık madde nerede ?
Neden bu maddeyi göremiyoruz?
Çünkü : Karanlık madde , elektromanyetik dalgalarla ( gama ışınları…ışık…radyo dalgaları ) etkileşime girmiyor .
Bu yüzden karanlık maddeyi gözlemleyemiyoruz. Birisi size “ hayaletler gerçek “ dese inanır mısınız?
Bu soruya şahsi cevabım “ inanmam “ olurdu. Ama görünmez olan “ Karanlık maddeye “ inanıyoruz.
Çünkü : Varlıklarını diğer maddeler üzerinden hissedebiliyoruz.
Hayalet Avı
Genel Görelilik Kuramı Kütle Çekimi, uzay – zaman ‘ın kendi içindeki kütle ve enerji tarafından bükülmesi olarak tanımlar. Sadece bu bilgiyle güneş sistemimizin ilk gezegeni olan Merkür’ün Neptün’e göre Güneş etrafındaki dönüşünün daha kısa sürmesi gerektiği çıkarımını yapabiliriz.
İlgili: Uzay zaman nedir?
1933 yılında İsviçreli gökbilimci Fritz Zwicky bu durumun her yıldız sistemi için geçerli olmadığını gözlemledi. Gözlemlere göre bazı yıldız sistemlerinin en dıştaki gezegeniyle en içteki gezegeni neredeyse aynı hızda dönüyordu.
Normal şartlar altında en dıştaki gezegenin merkezkaç kuvveti sebebiyle uzaya savrulması gerekirdi fakat karanlık madde buna engel oluyor. Bu yüzden karanlık maddeye “ kozmik tutkal “da diyoruz.
Fritz Zwicky ile başlayan “ Hayalet Avı “ günümüzde hâlâ devam ediyor. Gelişen teknoloji ve yeni gözlem teknikleri sayesinde her gün bu sırrı çözmeye bir adım daha yaklaşıyoruz.
Einstein Yanılıyor Olabilir Mi ?
Geliştirilen metotlar sayesinde günümüzde karanlık madde miktarının, normal madde miktarına oranını daha kesin bir şekilde hesaplayabiliyoruz.
İlgili: Albert Einstein: Muhteşem Bir Fizikçinin Gerçek Hayatı.
Bunu ölçmemizi sağlayan metotlardan biri : Galaksi kümelerinin sahip oldukları aşırı miktardaki kütle sebebiyle uzay-zamanı bükmeleri ve bir mercek etkisi yaratmalarıdır.
Bu yüzden arka planda kalan galaksiler büyütülmüş olarak ya da bir kaç yerde aynı anda görüntülenebiliyor. Bu durumu elimizdeki fizik yasalarıyla uyumlu bir şekilde açıklayabilmek için , galaksilerde gözlenen maddeden daha fazla olmalı . Ya da “ Genel Görelilik “ eksik bir teori.
İlgili: Gerçek Yaşamda Einstein’ın Görelilik Teorisini Görebilmenin 8 Yolu
Bu sebeple kuramsal fizikçiler Genel Göreliliği geliştirmeye çalışırken, parçacık fizikçileri de karanlık madde parçacığı olabilecek parçacıklar arıyor. Geçtiğimiz günlerde NASA , Hubble Uzay Teleskobunun karanlık madde üzerine bazı önemli gözlemlemeler yaptığını duyurdu .
Hubble Bilinen En Küçük Karanlık Madde Kümelerini Tespit Etti

Karanlık Madde Gizemi Çözülüyor Mu ?
Gökbilimciler yeni bir gözlem tekniği kullanarak Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla bazı galaksilerin etrafında karanlık madde kümeleri tespit ettiler. Burada ki önemli nokta : Karanlık maddenin önceden bilinene göre çok daha küçük kümeler oluşturduğunun keşfedilmesidir.
Peki bunu nasıl yaptılar?
Araştırmacılar, Kuasarlardan gelen ışığın uzayda yolculuk ederken nasıl etkilendiğini ölçerek Hubble verilerinde küçük konsantrasyonlarda karanlık madde aradı. Bu gözlem, fizik dünyasında çoğunluk tarafından kabul gören “ soğuk karanlık madde “ teorisinin temel tahminlerinden birini doğruladı.
Bu teoriye göre : Tüm galaksiler karanlık madde bulutlarının içine yerleşmiş ve gömülmüşlerdir. Aynı zamanda karanlık madde kümeleri (maksimum) bir uçak boyutundadır ve “ soğuk “ parçacıklardan oluşur. ( Bu bağlamda “ soğuk “ , parçacıkların hızını ifade eder . )

NASA’nın Hubble Araştırmasının Lideri Anna Nierenberg , “ Karanlık madde daha küçük ölçeklerde bildiğimizden daha soğuk, gökbilimciler daha önce karanlık madde üzerine bazı gözlemlerde bulunsa da bu gözlem şu ana kadar elde edilen en güçlü kanıt” açıklamasında bulundu.
Bununla birlikte , karanlık maddeyi oluşturan parçacık türü hâlâ bir gizemdir. Simon Birrer , “ şu anda laboratuvarlarda yapılan deneyler sonucu karanlık madde parçacıklarının var olduğuna dair doğrudan bir kanıt hâlâ yok.
Ancak James Webb Uzay Teleskobunun yörüngeye oturtulmasıyla birlikte daha net gözlemlemeler yaparak daha çok kanıt bulmayı umuyoruz “ açıklamasında bulundu.
Editörün Tavsiyesi : Konuya ilgisi olan arkadaşlar Iain Nicolson – Evren (Büyük Patlama ve Evrenin Geleceği) adlı kitabı okuyabilirler.
Son olarak bizimle kalın , BİLİMLE kalın!
Yazan: Alper Kirlioğlu