İklim değişikliğinin nadiren konuşulan bir yönü gıdadır. Evet, okyanuslar yükselecek, orman yangınları şiddetlenecek ve sıcak hava dalgaları hızla yayılacak.
Ama tüm ekinlerimiz tükendiğinde insanlık kendini nasıl besleyecek?
Kew Gardens’dan kurnaz bir doktor, ideal çözüm olabilecek tuhaf bir bitki buldu. Sadece dünyayı beslemekle kalmaz, aynı zamanda iklim değişikliğiyle de savaşabilir. Habeş muzu olarak da bilinen sahte muza merhaba deyin.
Ancak bu hayat kurtaran bitkiye bakmadan önce, iklim değişikliği neden mahsul verimimizi düşürüyor ona bakalım.

Arpa, buğday, soya ve mısır gibi mahsuller oldukça özel koşullara ihtiyaç duyar. Hepsinin lezzetli ürünlerini elde etmek için ideal su seviyelerine, sıcaklıklara, besinlere ve hassas ekim ve hasat zamanlamasına ihtiyaç var. Kuraklıklar, orman yangınları, seller, sıcak hava dalgaları ve kar fırtınaları daha sık hale geldikçe bu daha da zorlaşıyor.
İklim değişikliğinin doğrudan bir nedeni olan bu aşırı hava olayları, küresel mahsul verimini her yıl düşürüyor. Bu o kadar şiddetli hale geliyor ki, mısır veriminin 2030 yılına kadar %24 düşeceği tahmin ediliyor!
Modern tarım yöntemleri de tarım alanlarını çevreleyen alanlar için pek de iyi değil. Mahsul rotasyonu ve tarım arazilerinin sürülmesi toprağa zarar vererek besin kaybına ve dramatik toprak erozyonuna yol açar.
Bu o kadar kötüye gidiyor ki, bir rapora göre İngiltere’de yalnızca 100 hasat sonra topraktan verim alınamayacak. Bu, gübrelerin ve tarım ilaçlarının zararlarından önce konuşulması gereken bir konu ancak bu makalenin kapsamı dışında.
Peki sahte muzlar bu sorunları nasıl çözebilir?
Her şey ekin olarak ne kadar tuhaf Habeş muzuna bağlı. Habeş muzu, Etiyopya’da (sadece Etiyopya’da) yetiştirilen muzların bir akrabasıdır. Ancak sevdiğiniz sarı meyvenin aksine, Habeş muzu meyvesini sadece on yılda bir üretir. Bu meyveler özlü, sert ve liflidir. Kulağa çekici bir ekin gibi gelmiyor, değil mi?
Neyse ki bu meyveleri yemiyorsunuz. Bunun yerine, nişastalı kökleri ve sapları toplayabilir, ardından ekmek veya yulaf lapası yapmak için un haline getirebilirsiniz. Habeş muzu unu son derece besleyici değildir, ancak karbonhidratlarla doludur, bu da onu buğday ve mısır için ideal bir yedek haline getirir.
Bu alışılmadık çiftçilik yöntemi, Habeş muzunun onu hasat etmek için yerden koparılmasına gerek olmadığı anlamına gelir; bu da bitkinin mini ağaçlara dönüşmesine ve binlerce kişiyi beslerken onlarca yıl yaşamasına izin verir.
Yiyecek için bazı sapları veya kökleri kesmeniz yeterlidir ve Habeş muzu tekrar büyüyebilir. Daha da iyisi, tüm yıl boyunca hasat yapabilir, depolama ihtiyacını azaltabilir veya sezon dışı mahsulleri dünyanın dört bir yanına uçurabilirsiniz.
Habeş muzu yetiştirdiğimiz için topraklarımız da bize teşekkür edecek. Her yıl sürülmeyen stabilize toprağa sahip olmak, besinlerin kilitli kalması ve erozyonun önemli ölçüde azalması anlamına gelir. Dahası, Habeş muzu bitkileri onlarca yıldır yaşadığından mantar mikorizal ağları gibi karmaşık yeraltı ekosistemlerinin gelişmesine izin verir.
Bu iki faktörün birleşimi, Habeş muzu çiftliklerini kuraklığa, hastalığa, zararlılara ve besin kaybına karşı daha dirençli hale getirir.

Ancak istikrarlı toprak ve yeraltı ekosistemi olmadan bile, Habeş muzları zaten çok dayanıklı bitkilerdir. Birincisi, bunlar olgun orta boy bitkilerdir, yani tüketmeye meyilli olduğumuz küçük, kısa ömürlü bitkilerden çok daha hızlı geri dönerler.
Bu nedenle ağaçlar kuraklıktan kurtulabilir, ancak mısır yaşayamaz. İkincisi, konu toprak türü, sıcaklıklar veya hava koşulları olduğunda aşırı telaşlı değillerdir. Bu, onları yalnızca iklim değişikliğinin aşırı hava koşullarına karşı dirençli kılmakla kalmaz, aynı zamanda sayısız farklı ekosisteme ekilmelerine de olanak tanır.
Ekosistemlerden bahsetmişken, Habeş muzu mikro iklimleri de stabilize edebilir.
Her hasat zamanında sürekli olarak büyük miktarda biyokütlenin uzaklaştırılması veya baskın bitki tipinin yıldan yıla değiştirilmesi yerel iklimi önemli ölçüde etkileyebilir. Bunun nedeni, farklı bitkilerin farklı seviyelerde su buharı yayması ve hava modellerini etkileyen farklı seviyelerde ısı emmesidir. Bir mahsulün ne kadar polen ürettiği bile, küçük yüzen polen çevresinde yağmur damlaları oluştuğundan yerel yağmur modellerini değiştirebilir.

Ama Habeş muzu ile işler biraz farklı. Polen seviyeleri, su buharı ve ısı emilimi, her yıl aynı kalır. Bir ekosistem, ekinlerin etrafında olgunlaşarak çevredeki ekosistemleri stabilize edebilir. Bu, bölgeyi aşırı hava koşullarından koruyamaz, ancak günlük hava durumunu çok daha güvenilir hale getirebilir ve hatta aşırı hava koşullarını biraz daha az yoğun hale getirebilir.
Bu nedenle Dr. James Borrel ve meslektaşları, gıda kaynaklarını iklim değişikliği nedeniyle kaybetme riski altında olan yaklaşık 100 milyon insanı beslemek için Habeş muzunun kullanılabileceğine inanıyor.
Gelişmiş dünyada, gıda fiyatlarının yükselmesini karşılayabilir ve dikey tarım gibi devrim niteliğindeki tarım tekniklerine erişebiliriz.
Bu pahalı olacak, ama bunu karşılayabiliriz. Bununla birlikte, gelişmekte olan dünyada, dünya kendi yarattığımız kıyamet altında parçalanırken, onları beslemek için bu fantastik bitkiden yararlanabilirler.
Sahte muz bu şekilde hayat kurtarabilir. Peki ya iklim değişikliğiyle mücadele?
Eh, kenevir gibi, Habeş muzu çok çeşitli ürünler yapmak için kullanılabilir. Bu yüzden bize sadece yiyecek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hayvan yemi olarak da kullanılabilir veya giysi, yapı malzemeleri ve hatta ilaç olarak işlenebilir.
Habeş muzu yoğun tarıma ihtiyaç duymadığından, nispeten düşük karbon ayak izine sahiptir, bu da Habeş muzu türevli ürünlerin düşük karbonlu bir alternatif olduğu anlamına gelir!

Daha da iyisi, bitki tarafından yeraltında kenevir gibi bir karbon birikintisi inşa etme şansı var. Böylece Habeş muzu çiftlikleri karbon dengeleme tesisleri olarak çalışabilir. Ancak, bunu ne kadar verimli yapabileceğini doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.
Peki ‘sahte muzlar’ dünyayı kurtarabilir mi?
Ekosistemleri stabilize etme ve karbonu dengeleme potansiyeline sahipken, yalnızca önümüzdeki on yıllarda en çok risk altındaki yüz milyonlarca insanın hayatını kurtarabilir. Pek çoğunun umduğu gümüş kurşun değil. İklim değişikliğinin gelgitlerini bir gecede değiştirmeyecek.
Ancak Habeş muzunun keşfi ve kullanımı, günahlarımız bize yetişirken, insanların ve vahşi yaşamın çektiği acıyı önemli ölçüde azaltabilir. Sırf bu yüzden bile dünyayı kurtarabileceğini düşünüyorum.
Çevirmen: Zeynep Ermiş