Dünyanın dört bir tarafında, Noel’de, dağıtılan binlerce tebrik kartının üzerinde ardıç kuşunun simgeleşmiş kış tüylerini görebilirsiniz ancak Birleşik Krallık’ta yaşayan emekli öğretmen Salih Bey’in arka bahçesinde bulacağı kızılgerdanlar, yerli değillerdir.
Birleşik Krallık’ta bulunan bazı kızılgerdanlar, Almanya ve Rusya’dan göç etmiş olacak ve başka hayvanlar gibi, gelecek bahar üreme alanlarına geri dönecekler. Benzer şekillerde kuşların, memelilerin, balıkların ve böceklerin bu yolculukları, biyolojik çeşitliliğinin önemli bir parçasıdır.
Göç zorlayıcı bir stratejidir. Ötücü kuşlar gibi küçük hayvanların, Afrika veya Güney Avrupa’dan verimli üreyebilecekleri bölgelere dönebilmeleri için aynı yere gidip gelmeleri gerekir. Bunu nasıl yaptıkları ise 60 yılı aşkın süredir bilim insanlarını merak ettiriyor fakat son buluntular küçük beyinlere sahip küçük hayvanların dağları, okyanusları ve çölleri kaybolmadan nasıl geçebildiğine ışık tutuyor.
Görünüşe göre kuşlar, bir harita ve pusula mahiyetinde yıldızları ve Dünya’nın manyetik alanı gibi çevrelerinde mevcut ipuçlarını kullanıyorlar. Peki, bu ipuçlarını nasıl birleştiriyorlar?
Yıldızlar
Son yapılan bir araştırma, küçük bir Avrasya ötücü kuşu olan kamış ötleğenlerinin nasıl gezindiğine odaklanıyor. Araştırmanın ilk adımı, kuşların alnına küçük bir mıknatıs bağlayarak, Dünya’nın manyetik alanını algılama yeteneğini bozmaktı. İkinci adımsa, yıldızları görmelerini engellemekti ve bu gerçekleştiğinde kuşların göç etmek için doğru yönü bulamadıkları gözlendi. Ardından yıldızlara bakabildiklerinde ise yollarını tekrar bulabildiler.

Doğal seçilimin evrimsel süreci, dikkatli bir mühendis gibi kuşların navigasyon sistemlerini geliştirdi ve gökyüzü bulutlu olduğunda yedek yönlendirme cihazlarının mevcut olduğundan emin oldu.
Manyetik alanlar
Araştırma aynı saz ötleğenlerinin göç ederken tam olarak nerede olduklarını, rotadan çıkma ya da Alpler gibi engellerin etrafından dolanma ihtiyacı ile nasıl başa çıktıklarını göstermiştir. Kuşların göç güzergahının kuzeybatısındaki bir yerin doğal manyetik alanıyla eşleşen yapay bir manyetik alana, kamış ötleğenleri yerleştirildi.
Daha sonra yön duyuları, bir kuşun kafesin içinde nereye sıçradığını analiz ederek gitmek istediği yönü ölçmemize yarayan 30 cm çapında küçük bir huni aracılığıyla bir test edildi.

Bu yapay alana yerleştirildiğinde, kuşların yönlerini güneydoğudan güneybatıya değiştirdikleri ve manyetik alan izine yabancı kaldıkları fark edildi. Bu tekniğe “sanal yer değiştirme” adı verilir çünkü kuşun kendisi test için yakalandığı yerden asla ayrılmaz.
Bu teknik, hayvanların yön bulma yolu olarak Dünya’nın manyetik alanını nasıl algıladıklarını ve kullandıklarını anlamamıza katkıda bulundu.
Oldukça dikkat çeken başka bir nokta, yapay manyetik alanın kuşların daha önceki göçlerinde karşılaştıkları bir alan olmamasıydı. Bu da bize,öğrendikleri manyetik alan ipuçlarına tepki vermediklerini gösterir.
Kuşlar tepki vermek yerine Dünya’nın manyetik alanının mesafeyle nasıl değiştiğine dair içgüdülerini, rotalarının kuzeybatısında yer aldıklarını anlamak için kullanıyorlar. Küçücük kuş beyinlerine göre hiç fena değil, değil mi?
Çeviri-Ayşe Nur ESEN