Hindistan’ın en heyecan verici bilim projelerinden biri olan ve nötron parçacıklarını araştıran multi-milyon dolarlık gözlem evi projesi için ilk adımlar atıldı. Şimdi, Hindistan’ın yüzyıllardır bilim dünyasına kazandırdığı en büyük katkıları inceleyelim.
Atomizm veya Atomculuk
Atom kavramının ilk kez ortaya atılışı Hindistan’a uzanır. Milattan önce 6. Yüzyılda birkaç popüler düşünce ekolünün, atomların nasıl birleşip daha karmaşık cisimler oluşturduğu hakkında teoriler geliştirdiği bilinmekte. Batı dünyasında ise atomun bahsinin geçmesi yaklaşık bir asır sonra görüldü.
İlginizi çekebilir: Atom Nedir? Atomlar Hakkında Genel Bilgiler
Sıfırın Kullanımı
Sıfır, diğer rakamlardan ayrı bir sembol olmayan bir rakam olarak Hindistan’da tanındı. Milattan sonra dokuzuncu yüzyıldan itibaren, sıfır hâlihazırda çarpma ve bölme gibi basit hesaplamalarda, diğer rakamlardan farklı olmadığı kabul edilerek hesaplamaya katılıyordu.
Trigonometrik Fonksiyonlar
Sinüs ve kosinüs fonksiyonlarının izi de Hindistan’a kadar sürülebilir. Trigonometri çalışmalarının başlangıcı antik çağlara kadar uzansa da, Hindistan’da milattan sonra beşinci yüzyıldan itibaren bu iki değerin kullanıldığını gösteren kanıtlar var.
İlginizi çekebilir: Trigonometri nedir? 3 Kenarlı Metride Ölçü – Trigonometri Tarihi
Modern Ondalık Sistem
Bugün kullandığımız ondalık sistemin bütüncül olarak geliştirilmesi Hindistan’da gerçekleşmiştir. Daha öncesinde başka kültürler ve topluluklar bazı numerik sistem parçaları ortaya koymuş olsalar da, ondalık sistem dokuzuncu yüzyılda Hindistan’da son halini almıştır.
Chandrasekhar Limiti
Hindistanlı Nobel ödülü sahibi fizikçi Subrahmanyan Chandrasekhar, ölen bir yıldızın geleceğini hesaplayabilecek bir formül buldu. Eğer yıldızın kütlesi Chandrasekhar Limiti’nden küçükse yıldız küçülüp bir beyaz cüce olacak, eğer kütlesi bu limitten büyükse patlama yaşanacak ve ölen yıldız bir süpernovaya dönüşecekti.
İlginizi çekebilir: Süpernova Nedir? Süpernovalar Hakkında Tüm Detaylar
DENİZ ÖZDEMİR
Bir yorum