Arkeologlar, Belçika’nın Gent kentinde bir kilisenin zeminini kazarken korkunç bir malzemeden yapılmış duvarları keşfettiler.
Bu duvarlar parçalanmış kafatasları da dahil olmak üzere insan kemiklerinden oluşuyordu. Kazı sonunda, arkeologlar çoğunlukla yetişkin uyluk ve incik kemikleri ile inşa edilen dokuz duvarı ortaya çıkardılar.
Katedralde yeni bir ziyaretçi merkezi için yapılan kazı sırasında duvarları keşfeden Hollandalı şirket olan Ruben Willaert, bölge bölge kafatasları ile doldurulmuş alanlar ortaya çıkardı.

Arkeolog Janiek De Gryse şunları söyledi: “Bir kilise bahçesini temizlerken ortaya çıkan iskeletleri öyle gelişigüzel atamazsınız. İnançlı kişilerin bedenlerinin dirileceğine inandıkları göz önüne alındığında, söz konusu kemikler elbette en önemli parça olarak kabul edilecektir.”
“İnsan kalıntılarını korumak o kadar önemliydi ki, bazı yerlerde kemikleri muhafaza etmek için şehir mezarlarının karşısına taş evler inşa edilmişti.”
Kemik duvarları, eskiden Baptist St.John Kilisesi olarak bilinen Saint Bavo Katedrali’nin kuzey tarafında keşfedildi.
Kemiklerin radyokarbon tarihlemesi 15. yüzyılın ikinci yarısına işaret ediyor ancak duvarlar muhtemelen 17. veya 18. yüzyılın başlarında inşa edildi.
Tarihsel belgeler bu tarihleri desteklemektedir. Bir kaynak, kilisenin mezarlığının 16. yüzyılın ilk yarısında ve mezarlığın yeni defin almayı bıraktığı 1784’ten sonra temizlendiğini belirtiyor.
“Tarih ne olursa olsun, bu duvarlar türünün tek örneği.”

“Belçika’da kıyaslama yapılabilecek başka bir yapı yok. Tarihi mezarlıkların çoğu büyük çukurlardan veya insan kemikleri ile dolu gevşek katmanlardan oluşur.
İnsan kemikleri ile kasıtlı olarak inşa edilmiş başka yapılar görmedik.”
Duvarları kimler yaptıysa nedense acele etmişlerdi. Arkeologlar omurlar, kaburgalar, eller ve ayak kemikleri gibi küçük veya kırılgan kemikler toplamakla uğraşmadılar. İlginçtir ki kol kemikleri dahi bulamadılar.
De Gryse: “Duvarlar sadece alt uzuv kemiklerinden oluşur. Şu anda hangi fikrin buna neden olduğunu hala inceliyoruz.
Bu sadece pratik bir şey mi (kemikleri gelişigüzel bir şekilde yığmak) mı yoksa dini / manevi bir boyutu var mı?”
Hem yetişkin erkek hem de kadın kemikleri olmasına rağmen o dönemde çoğunlukla hastalıklardan öldüğü bilinen çocuk kemikleri duvarlarda kullanılmamıştı.
Ruben Willaert’ten yapılan açıklamaya göre: “Çocuk kemikleri küçük ve kırılgandır, bu yüzden toplanmamıştır.”
Kemikler şimdilik Ghent Üniversitesi’nde detaylı bir şekilde incelenmek üzere muhafaza ediliyor.