Irkçılık nedir?
Bireysel ırkçılık, bir kişinin ırkının diğerlerinden üstün olduğuna dair kişisel bir inançtır. Örtük ve açık önyargının bir ifadesi olabilecek ırksal önyargı ve ayrımcı davranışlarla bağlantılıdır. Kurumsallaşmış ırkçılık, ten rengine göre değer atama ve fırsat tahsis etme sistemidir. Bazı bireyleri ve grupları diğerlerinden haksız yere ayrıcalıklı kılar. Yasal, eğitimsel ve hükümet sistemlerimizde sosyal kurumları etkiler. Zenginlik, gelir, adalet, istihdam, barınma, ilaç, eğitim ve oylamadaki eşitsizliklere yansır, ancak bunlarla sınırlı değildir. Örtük veya açık olarak ifade edilebilir. Ve belirli bir grup hedeflenip ırk temelinde ayrımcılığa uğradığında ortaya çıkar.
Ayrımcılık, Siyah Amerikalıların çoğu için bir stres kaynağı olmaya devam ediyor. Her 3 Siyah yetişkinden ikisi (% 67) ayrımcılığın yaşamlarında önemli bir stres kaynağı olduğunu söylerken, Siyah yetişkinlerin% 55’i Mayıs-Haziran aylarında bunu belirtmiştir. Her 4 Siyah yetişkinden yaklaşık 3’ü(% 78) günümüz toplumunda siyah ırk olmanın zor olduğu konusunda hemfikir.
Stanford Üniversitesi tarihçisi George M. Fredrickson, kitabında insan eşitliği kavramlarının; ırkçılığın ortaya çıkması için gerekli önkoşul olduğu paradoksuna dikkat çekiyor. Bununla birlikte, toplumlar özgürlük ve eşitlik inancına daha fazla bağlı hale geldikçe; bu hakları sistematik olarak reddeden grupların varlığı iddia ediliyor. Yani ırkçılık; belirli etnik grupların dışlayıcı muamelesiyle birlikte, eşitlikçi ilkeler arasındaki çelişkinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Organik hiyerarşik toplumların reddedilmesi, bazı grupların köleliğe tabi tutulduğu gerçeğini hesaba katma zorunluluğunu beraberinde getirdi. Toplumun geri kalanındaysa ayrılma ve gettolaşma meydana geldi. Psikologlar, bugünün eşitsizliklerinin geçmişimize kök saldığını ve statükonun artık kabul edilemez olduğunu söylüyor. Theopia Jackson, “Amerika’daki her kurum; beyaz üstünlükçü ideoloji ve kapitalizmin kanından doğar ve asıl hastalık budur” diyor.
Gelin Bu Kelimelerin Irkçılıktaki Karşılıklarına Bakalım!
Kategoriler İnsanlar ırkları görür, bireyleri değil. Erken yaşlarda çocuklar ırklarına göre kategorize etmeye başlarlar; Irksal önyargılar, 3 yaşından küçük çocuklarda ortaya çıkar.
Gruplar: İnsanlar, kendi ırklarına bir takım gibi davranırlar. Çocuklar, kendi gruplarının; sadakat, güven ve işbirliğine ihtiyaç duyduğunu hissederler.
Ayrışma: İnsanlar kendilerini ırk temelinde ayırırlar. Çoğu Amerikalının beyaz insanlara göre beyaz olmayan insanlarla daha fazla teması vardır.
Hiyerarşi; Beyaz Amerikalılara her şeyden önce bir statü verilir. Bir örnek olarak, Tanrı bile çoğu zaman Beyaz olarak tasvir edilir. Bu da insanların Beyaz insanları Tanrı gibi algılamasına neden olur.
Güç: Beyaz Amerikalılar, normlar belirleme ve toplumu yapılandırma gücüne sahiptir. Bu politikacılara, eğitimcilere ve hatta ebeveynlere kadar gider. Beyaz ebeveynler çocuklarıyla nadiren ırk ve ırkçılık hakkında konuşurlar.
Medya; Beyaz Amerikalılar, Siyahi Amerikalıların üstünlüğünden bahsederler. Son 20 yılda, düşük statülü Siyah TV karakterlerinin oranı üç katına çıktı.
Pasivizm: İnsanlar bunlardan herhangi birini yaptıklarını görmezden gelir ve reddederler, böylece sistemin devam etmesine izin verir.

APA Başkanı, ‘Bir Irkçılık Salgını İçinde Yaşıyoruz’ diyor!
-“George Floyd, bir polis memuru boynuna diz çöktüğünde öldü. Ahmaud Arbery, koşarken ölümcül bir şekilde vuruldu. Breonna Taylor, evine baskın yapan polis tarafından vurularak öldürüldü. Eric Garner, Philando Castile, Trayvon Martin ve daha niceleri… liste çok uzun ve sürekli büyüyor.
“Masum siyahların, özellikle ırkları nedeniyle, genellikle polis memurları tarafından hedef alınan ölümleri hem son derece sarsıcı hem de şok edici bir rutin.
“Afrika kökenli Amerikalı vatandaşlarına ağır psikolojik zarar veren bir ırkçılık salgını içinde yaşıyoruz. Sağlık sonuçları korkunç! Irkçılık; depresyon, anksiyete, TSSB* ve madde kullanım bozuklukları da dahil olmak üzere bir dizi psikolojik sonuçla ilişkilidir. Dahası, ırkçılığın neden olduğu stres, kardiyovasküler ve diğer fiziksel hastalıkların gelişmesine neden olur. Doğduğumda siyahtım, Büyürken siyahtım, Güneşe çıktığımda siyahtım, Korkunca siyahtım, Hastayken siyahtım, Öldüğümde hala siyahım!
Ve sen beyaz çocuk: Doğduğunda pembesin, Büyürken beyazsın, Güneş’e çıktığında kırmızı, Üşüdüğünde mor, Korktuğunda sarı, Hastayken yeşil, Öldüğünde de grisin! Şimdi sen bana hala “RENKLİ” mi diyorsun? Sözleriyle makalemi tamamlıyorum…
TSSB* Tramva Sonrası Stres Bozukluğu
Yorumlar 1