Jüpiter'in bilinmeyen yolculuğu ortaya çıktı!

Özet: Dev gezegen Jüpiter şu anki konumundan dört kat daha uzakta oluşup Güneş Sistemine doğru 700,000 yıllık bir sürede göç etmiş. Jüpiter’ in çevresindeki bir asteroid grubu sayesinde bu teori kanıtlanabiliyor. Diğer yıldızların etrafındaki gaz devlerinin genellikle güneşlerinin çok yakınında bulunduğu bilinmektedir. Kabul edilmekte olan teoriye göre, bu gazdan oluşan gezegenler çok uzakta oluşup sonrasında yıldızlarına daha yakın bir yörüngeye göç etmişlerdir. Şimdilerde Lund Üniversitesi’nden ve diğer kurumlardan araştırmacılar, yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Jüpiter ‘ in güneş sistemimize doğru yaptığı yolculuk hakkında daha fazla bilgi edinmek için gelişmiş bilgisayar simülasyonları kullanmaktalar. O zamanlar, Jüpiter güneş sistemindeki diğer gezegenler gibi oldukça yakın bir zamanda oluşmuştu. Gezegenler yavaş yavaş genç güneşimizin etrafında bulunan gaz ve partikül diskinde dönen kozmik tozdan oluşmaktaydı. Jüpiter kendi gezegenimiz olan Dünyadan çok da büyük değildi.Sonuçlar Jüpiter’in, Güneşten şu anki konumundan dört kat daha uzakta oluştuğunu göstermekte.

Lund Üniversitesi’ndeki astronomi doktora öğrencisi Simona Pirani ve araştırmanın baş yazarı“Bu, Jüpiter’in Güneşten çok daha uzakta oluşup sonrasında mevcut yörüngesine doğru göç ettiğini kanıtladığımız ilk gözlem. Jüpiter’in yakınında dönen Trojan asteroitlerinde bu göçün kanıtlarını bulduk “diye açıklıyor. Bu Trojan asteroitleri, Güneş’ten uzaklıkta Jüpiter’le aynı mesafede bulunan, ancak sırasıyla Jüpiter’in önünde ve arkasındaki yörüngede yer alan içinde binlerce asteroid bulunan 2 asteroid grubundan oluşur. Jüpiter’in önünde, arkasında olduğundan yaklaşık yüzde 50 daha fazla Trojan asteroidi bulunmaktadır.
Araştırmacıların Jüpiter’in göçünü anlamalarının anahtarı olan şey bu asimetridir. Lund Üniversitesi’ndeki astronomi profesörü AndersJohansen, “Asimetri, güneş sisteminde her zaman bir gizem olmuştur” diyor. Aslında, araştırma topluluğu daha önce iki asteroid grubunun neden aynı sayıda asteroit içermediğini açıklayamamıştı. Bununla birlikte, Simona Pirani ve Anders Johansen, diğer meslektaşları ile birlikte, Jüpiter’in oluşum olaylarının seyrini ve gezegenin Trojan asteroitlerini yavaş yavaş nasıl çektiğini belirterek nedeni belirlediler.

Kapsamlı bilgisayar simülasyonları sayesinde, araştırmacılar, mevcut asimetrinin ancak Jüpiter’in güneş sisteminden dört kat daha uzakta oluşması ve ardından mevcut konumuna göç etmesi durumunda gerçekleşebileceğini hesapladılar. Güneşe doğru olan yolculuğu süresince, Jüpiter’in kendi yerçekimi, önüne, arkasında olduğundan daha fazla Trojan astereoidi çekti. Hesaplamalara göre, Jüpiter’in göçü , Güneşten uzakta bir gök cismi, bir buz asteroidi olarak yaşamına başlamasından yaklaşık 2-3 milyon yıl sonra başladı yaklaşık 700.000 yıl sürdü. Güneş sisteminin içine doğru olan bu yolculuk, Jüpiter’in güneşin etrafında giderek daha da zorlaşan dolanmasıyla devam etti. Bu göçün arkasında yatan asıl sebep, güneş sisteminin çevresindeki gazların çekim kuvveti ile ilgilidir.

Simülasyonlar, Trojan asteroitlerinin Jüpiter’in gaz atmosferi olmayan genç bir gezegen olduğu zaman çekilmeye başladığını göstermektedir; bu da asteroitlerin büyük olasılıkla Jüpiter’in çekirdeğini oluşturanlara benzer yapı taşlarından oluştuğunu göstermektedir. 2021’de NASA’nın uzay sondası Lucy, 6 Trojan asteroidini incelemek için onların etrafına Jüpiter’in yörüngesine fırlatılacak. Anders Johansen “Trojan asteroitlerini inceleyerek Jüpiter’in çekirdeği ve oluşumu hakkında çok şey öğrenebiliriz” diyor. Araştırmanın yazarları gaz devi Satürn ve buz devleri Uranüs ve Neptün’ün de benzer şekilde göç etmiş olabileceğini öne sürüyorlar.
Editör / Yazar: Meltem ARSLANER
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2019/03/190322105706.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Deniz Canlılarını İncelemek İçin Robotik El Yapıldı

Yapay zeka kronik hastalığa bağlı erken ölümü tahmin edebilir!: Yeni bir araştırma, kronik hastalığa bağlı erken ölümü tahmin etmeyi kendi kendine öğrenebilecek yetenekli bilgisayarların gelecekte önleyici sağlık hizmetlerini büyük ölçüde geliştirebileceğini ileri sürüyor.

Yapay Zeka İle Yeni Bir Din Hareketi Başlatıldı