Yemek yapmak kimya işidir. Kimse aksini iddia edemez. Ne zaman su kaynatsanız, tuz ekleseniz ya da salatayı karıştırsanız aslında kimyasal bir reaksiyon oluşturursunuz. Bu reaksiyonların nasıl gerçekleştiği hakkında biraz bilgi sahibi olarak çok daha lezzetli yemekler pişirebilirsiniz. İşte yemeğinizin lezzetini arttırmak için bilimi kullanmanın 10 yolu.
1. Doğru tuz seviyesini ayarlamak için ne zaman tuz ekleyeceğinizi bilin.
Genellikle yiyecekler pişerken bol miktarda tuz ekleme eğilimindeyizdir. Tuzun erimesi ve yemeğin lezzetiyle karışması için zaman gerektiğini düşünürüz. Fakat sorun şu ki sıcaklık bizim tat alma duyumuzla oynar.
Yemek ne kadar sıcak olursa tuzunu o kadar az hissederiz. Doğru tuzlama için yemek piştikten sonra rahat bir tatma sıcaklığına ulaştığında tuzu eklemelisiniz.

2. Karbonat ve Kabartma Tozu
Kabartma tozunu veya karbonatı genellikle kurabiye ve kek pişirirken kullanırız. Fakat kabartma tozu ve karbonatı normal yemeklerde de kullanabilirsiniz. Tavuk kızartırken üzerini karbonat veya kabartma tozu ile kaplarsanız daha iyi kızarmış ve gevrek bir tavuk elde edersiniz. Aynı işlemi hindide de uygulayabilirsiniz.
Bunun sebebi, kabartma tozunun proteinlerin parçalanmasına yardımcı olmak için derinin pH seviyesini yükseltirken, aynı zamanda ekstra gevrek bir doku için pişirme esnasında yüzey alanında kabarcıklar oluşturmasıdır. Karbonat da aynı etkiyi yapar fakat karbonatın daha mekanik bir tadı vardır. Ayrıca karbonat pestisitleri meyvelerden uzaklaştırmanın bilim destekli bir yoludur!
3. Bakterilerden arınmış çiğ yumurta
Yumurtalarınızı yemeden önce pişirmeniz gerektiğini hepimiz biliyoruz – aksi takdirde, salmonella gibi bakterilerin bizi hasta etme riski var. Ancak bu riskten kaçmanın bir yolu da var. Bazı tarifler mayonez ve pişmeyen kurabiyeler gibi size çiğ yumurta kullanmanızı söyleyebilir.Ya da kek hamurunu çiğ yemeyi tercih etmiş olabilirsiniz. Evde yumurtalarınızı pastörize ederek gıda kaynaklı hastalık riskinizi azaltabilirsiniz.
Dijital bir termometreniz varsa, yumurtalarınızı büyüklüğüne bağlı olarak üç ila beş dakika boyunca 60–61 santigrat derece ısıtılmış suda bekletip hemen soğuk suyla durulayın. Bu sıcaklık bakterilerin ölmesi için yeterli ancak yumurtanın pişmesi için yetersizdir.
4. Kokmayan Balıklar
Balıkların tavuklara kıyasla neden çok daha hızlı bozulduğunu merak ettiniz mi? Buzdolabının soğukluğu, tavuk ve dana gibi ılık kanlı hayvanların etlerinde kimyasal reaksiyonları yavaşlatırken, balıklar yıl boyunca bu sıcaklıklarda yaşar.
Bu nedenle dolabın soğuk havası onlar için faydasızdır. Balıklar ayrıca amonyak gibi kokan trimetilamine (TMA) gibi ağır kimyasallar da içerir. Aslında dolapta sadece birkaç gün bekleyen balığınız kokmaya başlamışsa onu atmanıza gerek yok.
Balığın kötü kokusunu sütün içinde 20 dakika bekleterek giderebilirsiniz. Sütün içindeki kazein balık kokulu bileşenlerle bağlanır ve etten onları çeker alır. Limon suyu da kokuyu etkisiz hale getirmeye yardımcı olur.
5. Solmayan Marullar
Salatanın içine koyduğumuz soslar marulları soldurabilir ve ortaya kötü bir görüntü çıkar. Bunun nedeni marul yapraklarının, yağ bazlı maddeler tarafından kolayca parçalanabilen koruyucu bir mum kaplamasına sahip olmasıdır.
Çözüm?
Sosu eklemek için son dakikayı beklemek yerine bir emülgatör içeren sos yapabilirsiniz. Bu sosun içindekilerin tamamen birbiriyle karışmasını sağlar ve salataya koymadan önce yağ damlacıklarını diğer bileşenlerle çevreleyerek marulların zarar görmesini önler.
Bir emülgatör olarak ne sayılır?
Hardal, bal veya yumurta sarısı olabilir. Sonuncusu için 3. maddeye bakınız.
6. Her eve lazım limonlar
Muhtemelen üzerine biraz limon suyu dökerek meyveyi kararmaktan koruyabileceğinizi duymuşsundur. Meyveler; içlerinde polifenol oksidaz adı verilen bir enzim, oksijene maruz kaldığında kararırlar.
Limon suyunda bulunan C vitamini ve sitrik asit kimyasal reaksiyonları yavaşlatır, bu nedenle meyveler daha yavaş kararır. Limon aynı zamanda lekeleri kesme tahtalarından çıkarabilir, bakır tencereyi parlatabilir, ayran ya da soya sosu dışındaki yiyecek içeceklerinizin ömrünü uzatabilir.
7. Mükemmel Gevreklik için Patateslerinizi Geometrik Kesin
Mutfak tekniklerinizden kaç tanesi geometri içeriyor? Bu yılın Ocak ayında, İngiltere’deki öğrenciler mükemmel kavrulmuş patates için matematiksel bir formül geliştirdiler. Buradaki fikir, doğru kesimlerle çıtır çıtır kenarların yumuşak iç kısımlara en büyük oranını elde etmek için patatesin yüzey alanını en üst düzeye çıkarabileceğinizdir.
Bu matematiksel mükemmelliği, patatesleri yarım boyda keserek, ardından her parçayı yaklaşık 30 derecelik açıyla keserek elde edebilirsiniz. Öğrenciler bunun yüzey alanını yüzde 65 artırdığını buldular. Ayrıca bu şekilde kesilmiş patateslerin yüzde 100 lezzetli olduğunu fark edeceksiniz.
8. Karbonhidratı Azaltın
Pirinç ve makarna karbonhidrat bombalarıdır, ancak bu nişastalı lezzetlerdeki kalori miktarını azaltmanın kolay bir yolu var. Bunu öğrenince tabağınızda kalan pilavı-makarnayı dökmeyeceksiniz.
Araştırmacılar 2014 yılında, yeniden ısıtılmış makarnanın yeni pişirilmiş makarnanınkinden çok daha az bir glikoz artışına neden olduğunu buldu. Ayrıca 2015 yılında bir Sri Lankalı kimya öğrencisi, bir miktar hindistancevizi yağı ile pişirip ardından gece boyunca buzdolabında bekleterek pirinçteki kalorileri % 60’a kadar azaltabildiğini fark etti.
9. Makarna Suyuna Yağ Koymayın
İstisna değilseniz siz de makarnayı yaparken makarna suyuna yağ ve tuz koyanlardansınız. Gelin iki şehir efsanesini açıklığa kavuşturalım. İlk olarak tuz, makarna suyunun daha hızlı kaynamasına sebep olmaz hatta kaynayan suya koyduğunuz tuz makarnanızı gereğinden fazla tuzlu yapabilir. Birinci maddede de söylediğimiz gibi tuzu sonradan ekleyin.
İkincisi yağ makarnaların birbirine yapışmasını önleyemez. Hepimizin bildiği gibi yağ ve su karışmaz ve makarnayı süzene kadar yağ suyun yüzeyinde kalacaktır. Yapışmayı önlemek için daha büyük bir tencere kullanın. Bırakın makarnalar suyun içerisinde özgürce dans etsin.
10. 5 Dakikada İçeceklerinizi Soğutun
Sıcak yaz gününde bir şişe kola ya da soğuk çay aldınız diyelim. Fakat o an içemediniz. Bir süre sonra baktınız ki içecekleriniz güneşin altında ısınmış. Bu durumu düzeltebilirsiniz. Şişeleri buz gibi tuzlu suyun içine atın.
Tuz, suyun donma sıcaklığını düşürür ve su, şişeleri buz küplerinden daha iyi sarabildiğinden sıvı su istediğiniz şeydir. Tuzlu buz bulamacı kendiliğinden buzdan çok daha soğuk olacaktır, bu da size beş dakika kadar kısa bir sürede buz gibi bir içecek verebileceği anlamına gelir.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Abur cubur yemekten kör olan o genç hakkında bilmeniz gerekenler
Yeni Çalışma Aşırı İşlenmiş Gıdanın Vücunuza Ne Yaptığını Gösteriyor
Bilim İnsanları Kesinlikle Ahtapot Yetiştiriciliği Yapmamamız Konusunda Uyarıyorlar
Çeviri: Zehra AYDIN