Eğer aydınlatmadan vücut boyalarına kadar neon renk çılgınlığına ilginiz varsa bu haber tam size göre çünkü kimyacıların geliştirdikleri formül ile floresan ışıklar daha da göz kamaştırıcı hale geldi. Chem dergisinde yayınlanan bu araştırmada, boyalar için yeni bir materyalin kullanıldığı ve bununla bilinen en parlak floresan ışığın yakalandığı ifadelerine yer verildi.
Daha önce floresan boyalarla ilgili yaşanan sorun şuydu; boyalar katı optik malzemelere dönüştürülürken homojen-tam karışma sağlanamadığı için parlaklık konusunda kendini tam anlamıyla gösteremiyordu. Boyalar katı hale gelirken ,ezildikleri için ve buna bağlı olarak floresan yoğunluğu azaldığı için “su verme” adında birişleme tabi tutulur.
Bu parlayamama durumunun üstesinden gelmek için araştırmacılar şöyle bir yol izledi; siyanostar adındaki yıldız şekilli bir molekül ile berrak bir çözelti hazırladılar. Renkli bir boyayı katıya dönme aşamasında bu çözelti ile muamele ettiler. Siyanostar adındaki bu molekül kafese benzer bir yapıya sahip olduğu için boyaları birbirinden uzak tutmayı başardı.
İlginizi çekebilir: Periyodik Tablo Nedir? Elementlerin İsimleri ve Sembolü
Bu yeni sınıfın adı SMILES

Indiana Üniversitesinde kimyager olan, aynı zamanda araştırma ekibinin kıdemli üyesi AmarFlood ; “Boyaların birbirine çok yakın durması, su verme işlemi ve boyalar arasındaki bağlantı açısından problem yaratıyordu. Tıpkı küçük çocukların hikaye zamanlarında birbirine karışmadan edemediği gibi, bir birey gibi davranmadıkları zamanki gibi, bunlarda birbirine dokunmadan yapamıyorlar “ diyor.
Berrak siyanostar çözeltisi ile boya katı hale geldikçe küçük molüküllü iyonik izolasyon kafesleri oluştu. Oluşan bu yapı yepyeni bir malzeme sınıfında. Küçük moleküllü iyonik izolasyon kafesleri veya SMILES (yanlış okumadınız evet SIMILES) bu yeni sınıfın adı oldu. Daha önceki araştırmalarda boya parçalarını uzak tutabilmek için boyaları bölmeye yarayan makro halkalar kullanılmaya çalışıldı fakat bu halkalarında kendi renkleri vardı ve boya renklerini baskılıyordu. Flood’un fark ettiği şey , floresanın ışıma potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmesi için bu makro halkaların renksiz olması gerektiği idi.

“ Bazı insanlar renksiz makrohalkaların yeterince etkili olamayacağını düşünüyor ama gördüğünüz gibi bu izolasyon kafesleri makro halkalar gibi boyaların renklerini bastırmıyor ve floresanın parlaklığını tam olarak göstermesine izin veriyor . Bu malzemenin uygulama potansiyeli , parlak floresan ışığına ihtiyaç duyulan her teknoloji için var, bunlara güneş panelleri, biyo-görüntüleme ve lazerler de dahil.” diyor Flood.
“ Bu malzeme tamamen yeni, bu yüzden malzemenin sınırlarını, daha ne gibi özellikleri olduğunu, bunların nasıl işlevsellikleri olduğunu bilmiyoruz. Yeni bir anlayış temeli üzerinden ilerleyeceğiz ve nasıl çalıştığını anlamaya çalışacağız. Bakalım daha ne gibi özellikleri var ve bu yeni özellikler ne gibi katı kurallara sahip”
Çeviren : Zehra ORUÇ
Bir yorum