Koronavirüsün Gerçek Sorumlusu Kim?: Habitatlar ve biyoçeşitlilik günden güne azalırken, Covid-19 kitlesel salgın hastalıkların habercisi olabilir mi? Bundan 10-20 yıl önce Ebola, HIV ve dang pandemilerine yol açan patojen ve virüslerin tropik ormanlarda ve vahşi yaşam içeren doğal çevrelerde barındığı düşünülüyordu.
Ama bugün bazı araştırmaların ortaya çıkardığı tabloya göre Covid-19 gibi yeni virüslerin barınacağı ortamları insanlar kendi elleriyle, biyoçeşitliliğe verdiği zararla hazırlıyor. İnsanlar, yaşayan diğer canlılar ve tüm ekosistem arasında zamanla daha çok gözle görülebilir hale gelmiş bir ilişki söz konusu. Bu sebeple yeni araştırmalar “gezegensel sağlık” denilen sistemle yürütülüyor.
Koronavirüsün Gerçek Sorumlusu Kim?
Buzdağının Görünen Kısmındayız: Koronavirüsün Gerçek Sorumlusu Kim?
O halde yol çalışmaları, avlanmak ve su temini gibi insan aktiviteleri 1990’lı yıllardaki ebola pandemisine ve diğer pandemilerin yayılmasında bir katkıda bulunmuş / bulunuyor olabilir mi?
“Pek çok hayvan ve bitki türünü barındıran tropikal ormanları ve diğer vahşi manzaraları istila ediyoruz – ve bu canlılar, henüz bilmediğimiz birçok virüs barındırıyor.” Diyor Spillover: Animal Infectious and the Next Pandemic’in yazarı David Quammen.
“Ağaçları kesiyoruz; hayvanları öldürüyoruz veya onları kafesleyip hayvan pazarlarına gönderiyoruz. Ekosistemleri parçalıyoruz. Virüsleri doğal konaklarından uzaklaştırıyoruz. Ve bu olduğunda, yeni bir konağa ihtiyaç duyarlar. O konak da biz insanlar oluyoruz.”
Artan Tehdit
Royal Society tarafından yayınlanan araştırma, Ebola, Sars, kuş gribi ve yeni Covid-19 gibi hayvan kökenli ve diğer salgın hastalıkların yükselişte olduğunu söylüyor. Patojenler hayvanlardan insanlara geçiyor ve çoğu kolaylıkla yayılabilir özellikte. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), insanları enfekte eden hastalıkların dörtte üçünün hayvanlardan kaynaklandığını tahmin ediyor.
Bazıları, kuduz ve veba gibi, yüzyıllar önce hayvanlardan geçti. Yarasalar tarafından bulaştığı düşünülen Marburg gibi diğer hastalıklar hala nadir olarak görülmekte. 2019 Aralık’ta Wuhan, Çin’de ortaya çıkan Covid-19 ve Orta Doğu’daki develerden kaynaklanan Mers (Orta Doğu Solunum Sendromu) gibi birkaçı, küresel olarak yayılıyor.
Ormancılık, madencilik, yol inşası, hızlı kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle bozulmamış ormanların bozulması, insanları yaban hayatıyla daha yakın temasa sokarak hastalık riskini artırmaktadır.
Fotoğraf: Samir Tounsi / AFP / Getty Imagesİnsanlara geçen diğer hastalıklar arasında ilk olarak 1969’da Nijerya’da tanımlanan Lassa ateşi; Malezya’dan Nipah; ve Çin kaynaklı 700’den fazla insanı öldüren ve 2002-2003 yılları arasında 30 ülkeye seyahat eden Sars. Afrika’da ortaya çıkan Zika ve Batı Nil virüsü gibi bazıları mutasyona uğramış ve diğer kıtalara yayılmışlardır.
UCL ekoloji ve biyoçeşitlilik başkanı Kate Jones, ortaya çıkan hayvan kaynaklı bulaşıcı hastalıklar “Küresel sağlık, güvenlik ve ekonomi için artış gösteren önemli bir tehdit” olarak nitelendiriyor.
İnsan Türünün Gelişmesinin Bedeli
2008’de Kate Jones ve bir araştırma grubu, 1960 ve 2004 arasında beliren 335 hastalık tanımladı, bunların %60’ı hayvan kaynaklıdır.
Jones, hayvan kaynaklı hastalıkların zamanla daha çok çevresel değişim ve insanların doğaya olan tutumuyla bağıntılı hale geldiğini belirtiyor. “Madencilik, yol yapımı, hızlı kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle daha önce insan eli değmemiş ormanlar dahi bozulmaya başladı. Bu da insanları daha önce hiç yakın olmadıkları hayvan türleriyle daha yakın temasa sokuyor.”
“İnsanlara vahşi yaşamdan bulaşan hastalıkların artmasıyla,” diyor Jones, “Ekonomik anlamda bir bedel söz konusu olacak. Biz insanlar çok fazlayız ve artık her yerdeyiz. Doğanın insan eli değmeyen yaşam ortamlarına da girmeye başladık. Virüslerin kolay bir şekilde yayılabileceği ortamlar yaratıyoruz, sonra yeni bir virüs ortaya çıkıp bizi enfekte etmeye başlıyor ve şaşırıyoruz.”
Koronavirüsün Gerçek Sorumlusu Kim? / Vahşi hayvan etleri olarak satılan ölü maymun, Gabon’un kuzeyindeki bir köylünün evinin önünde asılı duruyor. Fotoğraf: Christine Nesbitt / APLiverpool Üniversitesinden Eric Fevre, “İnsanları tehdit edebilecek nitelikte sayısız patojenler evrimine devam ediyor. Hayvanlardan insanlara bulaşabilecek bir hastalık her daim söz konusu.” Diyor.
Thomas Gillespie, Emory Üniversitesi çevre bilimleri bölümünde doçenti, yeni koronavirüs salgınının onu hiç şaşırtmadığını söylüyor. “Patojenlerin çoğu hala keşfedilmeyi bekliyor. Bu daha buzdağının görünen kısmı.”
Bu araştırmalardan çıkarılacak sonuç, bir sonraki salgının nereden geleceğini tahmin edemediğimizdir. Bu nedenle olası en kötü senaryoları dikkate almamız gerekir. Kesin olan tek şey ise, gerekli önlemler alınmazsa bir sonraki salgının kesinlikle geleceğidir.