Kristof Kolomb, ABD’nin “kahramanı” olarak bilinmektedir. Ancak bu kahramanlıkları o kadar dilden dile dolaşmıştır ki Kristof Kolomb ile ilgili pek çok bilgi birbirine karışmıştır. Bunlardan belki en bilindiği Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfetmemiş olmasıdır.
Hatta Kuzey Amerika kıyılarına hiç ayak basmamıştır kendisi. Belki pek çoğunuz dünyanın yuvarlak olduğunu da Kristof Kolomb’un kanıtladığını zannediyordur. Ama bu da doğru değil.
Kristof Kolomb, önce Bahamalar’da bulunan bir adaya ayak basmıştır. Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfetmediğine dair bir sürü kanıt bulunmasına rağmen ABD’de Kristof Kolomb adına ulusal bir tatil günü var.
Bazı eyaletler bu bayramı Yerli Halklar Günü olarak değiştirmiş olsalar da, bazılarında hala aynı isimle kutlanmaya devam ediyor. Kristof Kolomb’u kahraman olamayışının beceriksizliği bir yana bu adam kaprisli, açgözlü, güç sarhoşu ve acımasız bir adamdı.
Yazının devamını okuduğunuzda aklınızda yer edinen “Kahraman Kristof Kolomb” imajı biraz çizilebilir.
1. Kristof Kolomb’un Yerlileri Dolandırması
Kristof Kolomb ’un Yeni Dünya’ya yaptığı dördüncü ve son yolculuğunda gemi kurdu salgını nedeniyle iki gemisi de harap olmuştur. Bu durumdan sonra Kristof Kolomb Haziran 1503’te, Jamaika’nın Kuzey kıyılarına çıkabilmiştir.
Buradaki yerliler (Arawaklar) tabiki de mahsur kalmış olan İspanyollara yardım ettiler. Kristof Kolomb yerlilere hiç görmedikleri küçük metal nesneler veriyor karşılığında ise yiyecek, giyecek gibi eşyalar alıyordu. Ancak bir süre sonra aralarındaki bu takas ilişkisi bozuldu. Bozulmayı fark eden Kristof Kolomb Arawakları istediği gibi yönetebilmek için sinsi bir plan yaptı.
Kristof Kolomb ’un elinde almanak takvimi vardı. Bu sayede yakında bir ay tutulmasının olacağın; nerede ne zaman, ne kadar süre gerçekleşeceğini biliyordu. Kristof Kolomb ’da zavallı yerlilere iş birliği yapmadıkları için Tanrısının onlara kızdığını ve ayı kan kırmızısı yapıp karartacağını söyledi.
Yerlilerin çoğu ilk başta inanmasa bile ay tutulması başladığında yerliler büyük bir telaşa kapıldılar. Kristof Kolomb yerliler için Tanrısıyla konuşabileceğini söylemişti. Yerliler Kristof Kolomb ’tan af dilediler. Ve sahtekâr Kristof Kolomb kamarasında ay tutulması bitene kadar bekledi. Ardından dışarı çıkıp bütün yerlileri Tanrısıyla konuştuğuna inandırdı.
Arawaklar korkularından Kristof Kolomb ’a ellerinde bulunan bütün yiyeceklerini verdiler. Ancak maalesef ki zaten ellerinde fazla yiyecekleri yoktu. Ve daha da kötüsü Kristof Kolomb bunu biliyordu. Buna rağmen zavallı Arawakları ölüme terk etmekten çekinmedi.
2. Kristof Kolomb’un Yerlileri Köleleştirmesi
Kristof Kolomb, Yeni Dünya’yı ilk keşfe çıktığında 6 adamı zorla esir aldı. Bu adamların kendisine iyi birer hizmetkar olacağını düşünüyordu. Yeni Dünya’yı keşfetmeye devam eden Kristof Kolomb aradığı zenginliği Asya’da bulamayacağını fark etti. Ve koruyucularına İspanya’daki Monarşi’ye destek vermeleri için pek çok zenginlik vaat etti.
Bölgede istediği zenginliği elde edemeyen Kristof Kolomb İspanya Kraliçe’sine Hispanola adasından 500 yerli köle göndermeye karar verdi. Yolculuk sırasında 200 köle öldü ancak Kristof Kolomb vazgeçmedi. Yaptığı yolculuklarda yerlileri köleleştirmeye devam etti.
3. Kristof Kolomb’un Yerli Bir Kadını Mürettebat Üyesine Vermesi
Kristof Kolomb ’un yerlilere karşı olan tepkileri dehşetlik derecesinde iğrençti. Yerlileri insan olarak görmezdi. Onlar Kristof Kolomb için birer engeldi ve insanlık muamelesi görmeyi hak etmezlerdi. Yerlilere karşı aldığı iğrenç tutumu Michele de Cueno isimli yakın arkadaşı anlatıyor.
Bir gün Kristof Kolomb Cueno’ya canının istediği şeyi yapması için bir “Karayip” kadını vermiş. Kadının tecavüze uğradığını ve kırbaçladığında kadının direnmeyi bıraktığını da Cueno belgelemiş.
4. Kristof Kolomb’un İş Birliği Yapmayan Yerlileri Cezalandırması
Hispaniola adasında bulunduğu sırada yerliler Kristof Kolomb ’la iş birliği yapmak istemediler. Kristof Kolomb’da yerlilere barbarca cezalar uygulayarak iş birliğine zorluyordu. Hatta bir keresinde Kristof Kolomb’un mürettabatı yerliler tarafından saldırıya uğramış ve o da 3 kabile liderinin kafasını herkesin gözü önünde kesmiş.
Buna benzer olarak, İspanyollar dereyi geçerken yerliler yardımcı olmamışlar. Ve tabii ki Kristof Kolomb mürettebatından birine yerlilerden birini köyün ortasına getirtmiş ve kulağını kestirmiş. Bunlar kesinlikle Yeni Dünya’nın Keşfi değil Yeni Dünya’nın Katliamı.
5. Kristof Kolomb ’un Hispaniola’nın Nüfusunu Yok Etmesi
Kristof Kolomb ’un ilk ayak bastığı adalardan biri olan Hispaniola günümüzün Haiti’si ve Dominik Cumhuriyeti’dir. Maalesef bu topraklar Kristof Kolomb ’un dehşetinin de ortaya çıkışı oldu. Hispaniola’nın yağmalanmasını, talan edilmesini, tecavüz edilmesini oturduğu yerden seyretti ve içi sızlamadı bile.
Yağmalanma süresi içinde Taino isimli kabile neredeyse yok oldu. Kristof Kolomb adaya 50 yıl sonra tekrar geldiğinde Taino kabilesinin üç yüz binlik nüfusunun beş yüz bine çıktığını gördü. Ne kadar çabalarsa çabalasın kabileyi yer yüzünden silemedi.
6. Kristof Kolomb’un Çocukların S∈ks Kölesi Olarak Satılmasına İzin Vermesi
Kristof Kolomb kim olursa olsun yerlilerin tecavüz ve taciz edilmesine ses çıkarmazdı. Hatta bu konuda o kadar soğukkanlıydı ki yazışmalarında da sürekli belirtirdi. Cinsel köleliği onaylardı. Dona Juana de la Torre’ye gönderdiği bir mektupta“Kız arayan bir sürü satıcı var; 9-10 yaş aralığındakiler talep görüyorlar. Ve her yaş için iyi bir bedel ödenmesi gerekiyor.”
7. Kristof Kolomb’un Güney Amerika’ya Girmesinin Sömürgeci Vahşeti Başlatması
Kristof Kolomb ’un Güney Amerika’ya girmesi, diğer sömürge güçlerinin de kıtayı sömürmesine izin verdi. Çok geçmeden de Portekizlilerden tutun da İngilizlere kadar herkes Yeni Dünya’da pay sahibi olmaya, yerlileri kullanmaya ve bölgede bulunan bütün kaynakları sömürmeye başladı. Kuzey Amerika’da Afrikalılara boyun eğdiren köle ticaretinin kurulmasına ve yayılmasına da Kristof Kolomb sebep oldu.
8. Kristof Kolomb’un Barbar Bir Vali Olması
Kristof Kolomb’un bu barbarlığı sadece yolculukların da yapmıyordu elbette. Hint Adaları valisi ve genel valisi de olan Kristof Kolomb tam bir zorbaydı. O kadar çok fenalıkları vardı ki, İspanya’da eleştirileri de kendi üzerine çekti. İspanya Kralı ve Kraliçesi Kristof Kolomb ’un yaptıklarını gördüklerinde büyük bir dehşete kapıldılar ve onu tutuklattılar. Bunca şeye rağmen Kristof Kolomb serbest bırakıldı ancak aldığı bütün unvanlar kaldırıldı.
Çeviren: Habibe İrem ER
