Fakat bunun doğruluğu bu zamana kadar kanıtlanmamıştı. New South Wales Üniversitesi’nden bir grup mühendis laboratuvarlarında başka bir şeyi amaçlarken kazayla kuantum dünyasının 58 yıldır çözülemeyen bir bilmecesini çözdü.
[ilginizi çekebilir: Kuantum Nedir? Kuantum hakkında bilinmeyenler]
Mühendislerden Profesör Andrea Morello’ya göre bu keşif, kuantum bilgisayarlarının manyetik alana ihtiyaç duymadan çalışabileceği anlamına geliyor.

Morello ayrıca bu keşfin kuantum fiziğinin temel sorularına cevap bulmak için kullanılabileceğini belirtiyor.
Çekirdeksel bir dönüşün manyetik alan yerine elektrik alanıyla kontrol edilmesinin geniş kapsamlı sonuçları olabilir.
Manyetik alanların oluşturulması büyük bobinler ve yüksek akımlar gerektirirken, fizik kuralları manyetik alanları çok küçük alanlarla sınırlamanın zor olduğunu belirtir.
Manyetik alanlar geniş bir etki alanına sahip olma eğilimindedirler. Öte yandan elektrik alanları küçük bir elektronun üzerinde üretilebilir.

Bu, nanoelektronik cihazlara yerleştirilen ayrı atomların kontrolünü çok daha kolay hale getirecektir.
Morello çekirdeksel dönüşleri manyetik ve elektrik alanlarla kontrol etmek arasındaki farkı açıklamak için bilardo masası benzetmesini kullanıyor.
“Manyetik rezonansı kullanmak, tüm masayı kaldırıp sallayarak bilardo masasındaki belirli bir topu hareket ettirmeye çalışmak gibidir. İstenilen topun yanında diğer toplarda hareket eder. Elektrik rezonansı kullanmak ise tam istediğiniz yere topu göndermek için gerçek bir bilardo çubuğu kullanmak gibidir.” diyor.
Eureka anı
Çalışmanın başyazarlarından Dr. Serwan Asaad asıl amaçlarının kuantum dünyası ile klasik dünya arasındaki sınırı çekirdeksel dönüşün kaotik davranışı ile ortaya koymak olduğunu belirtiyor.
Bir diğer başyazar Dr. Vincent Mourik “Bununla birlikte, deneye başladıktan sonra bir şeyin yanlış olduğunu fark ettik. Çekirdek garip bir şekilde davrandı.
Belirli frekanslara cevap vermeyi reddetti. Ancak başkalarına güçlü bir tepki gösterdi. Bu, bir ‘eureka anı’ olana ve manyetik rezonans yerine elektrik rezonansı yaptığımızı fark edene kadar bizi bir süre afallattı.” diyor.
Dr. Asaad “Olan şey şuydu; biz, atomun çekirdeklerini kontrol etmek için antimon atomu ve yüksek frekanslı manyetik bir alan oluşturmak için optimize edilmiş özel bir anten içeren bir cihaz ürettik.
Deneyimiz bu manyetik alanın oldukça güçlü olmasını gerektiriyordu. Antene çok fazla güç uyguladık ve onu havaya uçurduk! ”
“Normalde fosfor gibi daha küçük çekirdeklerde anteni havaya uçurduğunuzda oyun biter ve cihazı atmanız gerekir. Ama antimon çekirdeği ile deney devam etti.
Hasardan sonra anten manyetik alan yerine güçlü bir elektrik alanı oluşturuyordu. Böylece çekirdeksel elektrik rezonansını yeniden keşfetmiş olduk.” diyor Dr. Mourik.
Zehra Hanım yazınızı bir Fizikçi olarak çok beğendim.Tebrik ederim.Yazılarınızın devamını dilerim.
Çok önemli bir keşif bu ama tabii ki haberlerde Esra Erol’un kurgu olayları kadar kendine yer edinemeyecek.