M.Ö. 87 Yılından Kalma Bilgisayar, Antik Yunan Gemi Enkazında Bulundu.
Antik Yunanistan zamanlarından kalma bir gemi enkazı, M.Ö. 87 yıllarındaki Yunan kültürünün düşündüğümüzden daha da gelişmiş olduğunu ortaya koyan inanılmaz bir keşfe ev sahipliği yaptı.
131 metre uzunluğunda, ticari bir gemi olduğuna inanılan gemi, Girit ve Mora geçitinde yer alan Ailgila olarak bilinen bir adanın kıyılarında kaza yaptı.
Gemi ilk olarak 1900’lerin başında bulunduğunda, gemide bulmayı ummadığımız bir şey ile karşılaştık.
Antik Kökenler Raporu:

“Şarap veya diğer ürünleri içeren testi ve çömleklere ek olarak, bronz ve mermer heykel ve ince cam eşyadan oluşan bir kargo taşımaktaydı.”
“Gerçek ölçütlerinde olan ve bir yüzyıldan daha eski olduğu düşünülen bronzlar antika değeri taşımaktaydı, ancak diğer eserler yeni üretilmişti.”
Yolculuğunun amacı, bu eserleri yabancı bir limana taşımak gibi gözüküyordu:
“Bu geminin, Küçük Asya sahillerinde ya da Ege adalardan birinde yer alan, en büyük limanlarında yük almış olduğuna şüphe yok. Enkazının konumu, gemi yükünü, Adriyatik limanları veya daha batıdaki limanlara ulaştırmak için batı Akdeniz’e doğru yola koyulduğunu gösteriyor.”
Antikythera gemi enkazı, Ege Denizi’nin kenarında, Girit’in kuzeybatısındaki Antikythera adasında bulunmaktadır. (WikimediaCommons)
Antik Bilgisayar
Ancak batık gemide bulunan en etkileyici şey ise orada bulunmaması gereken bir şeydi:
Bir Bilgisayar. Çünkü ilk bilgisayarlar 20. yüzyıla kadar icat edilmemişti:
“Bir ayakkabı kutusunun şeklinde ve boyutlarında ahşap ve metalden oluşan mekanik bir nesneydi.
Heykellerin ve cam eşyaların görsel çekicilikten yoksun olmasına rağmen, narin ve değerliydiler.
Birileri, hiç zarar görmemesi ve öğelerin çarpmasından korunması için bir sandık ya da kap içine güvenli bir şekilde yerleştirildiğini umuyordu.”

Peki bu olağanüstü cihaz ne için kullanılıyordu?
Biçimine dayanarak, Antikythera Mekanizması muhtemelen yıldızların konumlarını ve diğer astronomik özellikleri, tahmin etme gibi amaçlara hizmet eden, bir tür takvim gibi kullanıldı. (Antikitera düzeneği, astronomik konumları hesaplamak için tasarlanan eski mekanik bir hesap makinesidir.)
Ayrıca eski denizciler için hayati değer taşıyan kutsal nesnelerin bulunmasına yardımcı olduğu için navigasyon olarak kullanılmış olabilir.
Cihazın çalışma şekli aynı zamanda bir mühendislik harikasıydı:
“Ön ve arka yüzlerini oluşturan dikdörtgen Bronz plakalar kaplanmış, ahşap bir mahfaza ile çerçevelenmiş ve ahşap kenarlardan birinin ortasından bir düğme veya krank bulunan bir kutuydu.
Ön yüzün en göze çarpan özellikleri, iki eş merkezli halka şeklinde terazi ile donatılmış ve merkezinde bulunan karmaşık bir işaretçi grubuna sahip olan dairesel bir kadran olacaktır.”
“Arka yüzün çoğunda, aralarında yazılı Teraziler, oldukça karmaşık bir yapıya sahip radyal işaretçiler ve daha basit işaretçiler ile üç küçük dairesel kadran ve iki yuva yer alacaktı.
Kadran terazilerinin etrafında, kadranların etrafındaki boşluklarda ve ayrıca makinenin yüzlerinde saklanmış olan ve kapak olarak işlev görmüş ayrı bronz plakalarda taş yazıtların harflerine benzer şekilde Yunan harfleriyle oyulmuş çok daha küçük metinler görülebilir.”
Enkazda Bulunan Cihazın Parçaları
Smithsonian, 2015 yılında Antikythera Mekanizması hakkında derinlemesine bir makale hazırladı. Makinenin, İsviçre’de günümüzün modern bir saatçi dükkânına benzer bir yerde yapılmış olabileceğini öne sürdü:
“Saatler ve dakikalar yerine, işaretçiler göksel zamanı gösteriyordu: Güneş için bir tane, ay için bir tane ve çıplak gözle görülebilen beş gezegenin– Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn– için ise birer tane işaretçi vardı.
Dönen, siyah bir gümüş top Ay’ın evresini gösteriyordu. Yazıtlar ise hangi yıldızların yükseldiğini belirli bir tarihte açıklıyordu.
Ayrıca, kasanın arkasında, her biri bir plakçalardaki iğne gibi, kendi spiral oluğunu takip eden bir pime sahip iki kadran sistemi vardı. Bu aramalardan biri bir takvimi, diğeri ise ay ve güneş tutulmalarının zamanlamasını gösteriyordu. ”

Cihaz ayrıca eski Yunanlıların dünyayı nasıl gördüğüne dair bir pencere açıyor:
“Doğanın, önceden tanımlanmış kurallar ile çalıştığına inanıyorlardı, bir makine gibi – modern bilimsel görüşlerimizin temelini oluşturan bir yaklaşım.”
Öyleyse bilgisayarlar 20. yüzyıldan kalma bir oluşum mu?
Kuşkusuz, bugün evde ve işte kullandığımız gelişmiş cihazlara ilham verenler, geçen yüzyıla aittir. Fakat eski insanların da kendi versiyonları vardı. Kendi çalışma biçimleri vardı ve onlarınki de inanılmazdı.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Arkeolojik kazılarda 2 Bin 137 Yıllık ‘Akıllı Telefon Benzeri’ Bir Cisim Bulundu
1850’li yıllarda çizilen resim zamanda yolculuğa mı işaret?
Arkeoloji Nedir? Arkeolojinin Diğer Bilimlerle İlişkisi
Editör / Yazar: Engin ALIR