Gökbilimciler; Kızıl Gezegendeki bir bölgenin hala volkanik olarak aktif olabileceğini, yer buzunu eritebileceğini ve yaşam için uygun koşullar yaratabileceğini söylüyor. Güneş Sistemi gezegenlerinin en yüksek dağlarından biri olan Olympus Mons, Mars’ta yaklaşık 14 mil (21,9 kilometre) yükseklikte, sönmüş dev bir yanardağdır. Yani Everest Dağı’nın yaklaşık iki buçuk katı yüksekliğidir.
Bu dev yanardağ, yaklaşık 3 milyar yıl önce Kızıl Gezegen Mars yüzeyi boyunca büyük miktarlarda magma püskürten yanardağlarla dolup taştığı zaman oluşmuştur.
O zamandan beri Mars soğudu ve çok daha az aktif hale geldi. Gezegen jeologları, bugün Mars’ta aktif yanardağların olmadığı görüşündedir. Ama bu görüş, Tucson’daki Arizona Üniversitesi’nden David Horvath’ın ve meslektaşlarının çalışmaları sayesinde değişmek zorunda kalabilir.
Bu ekip, Cerberus Fossae adı verilen bir dizi yarı paralel çatlakla işaretli olan Elysium Planitia adlı Mars bölgesini analiz etti. Ekip, bu çatlaklardan birinin 200.000 yıldan daha genç olduğunu, yaklaşık 50.000 yaşında gibi göründüğünü söylüyor.
Bu onları Mars’ta keşfedilen en genç volkanik yapar. Horvath ve meslektaşları, ”50.000 yaşında olması demek bu tortunun volkanik kökenli olması durumunda; Cerberus Fossae bölgesinin soyu tükenmemiş olabileceğini ve Mars’ın bugün hala volkanik olarak aktif olabileceği anlamına gelir. ” diyor.
Bu, orada su olma olasılığı ve hatta yaşam potansiyelinin varlığı için önemlidir. Gezegen jeologları Cerberus Fossae çatlaklarının lav tabakasının soğudukça ve deforme oldukça oluştuğunu düşünmüşlerdir. Etki kraterlerinin sayısını sayarak bu tabakalar için 500.000 ile 2.5 milyon yıl arasında olduğuna dair kaba bir yaş belirleyebilirler.
Ancak ekip;
Cerberus Fossae mantling ünitesi olarak bilinen 20-30 kilometre uzunluğunda bir çatlağın yakınında bu bölgenin daha genç bir bölümünü buldu. Ekip; Mars Reconnaissance Orbiter’dan görünür ışık görüntülerini ve Mars Odyssey uzay aracından termal kızılötesi görüntüleri kullanarak bu bölgeyi inceledi.
Bu görüntüler; lavın yaklaşık 5 kilometre uzunluğundaki bir alana, yaklaşık 10 santimetre derinliğe kadar yayıldığını gösteriyor. Ve krater eksikliği, tüm bunların yakın zamanda, belki de sadece 50.000 yıl önce gerçekleştiğini gösteriyor. Jeolojik terimlere göre bu son zamanlarda oluşan yeni bir lavdır. Horvath ve meslektaşları; “Cerberus Fossae mantling ünitesi, bugüne kadar Mars’ta keşfedilen en genç volkanik ürün olarak yorumlanıyor.” diyor.
Bu bölgenin hala aktif olabileceğini gösteren başka bir kanıt çizgisi daha var. 2018’de NASA; Mars Depremlerini izlemek için sismik ekipman taşıyan Mars yüzeyine InSight adlı robotik uzay aracı yerleştirdi. Uzay aracı, Cerberus Fossae mantolama biriminden yaklaşık 1.700 kilometre uzaklıktaki Elysium Planitia’ya indi.
Geçen yıl, uzay aracı bu bölgede ortaya çıkan ki Mars depremini ölçtü. Ekip “InSight Cerberus Fossae bölgesinden kaynaklanan iki Mars depremi tespit etti. Bu da bölgenin bugün magmatik olarak aktif olma olasılığını destekliyor.” diye belirtti.
Bunun önemli çıkarımları var. Volkanik aktivite, Mars toprağındaki herhangi bir donmuş suyu eritebilir. Horvath ve meslektaşları; “Yer buzuyla hidrotermal dolaşımın erimesi, yeraltında yakın zamanda olan veya yaşanabilir ortamlara elverişli koşullar yaratabilir”. “Bu ortamlar; kemotrofik ve psikrofilik bakterilerin geliştiği İzlanda gibi buzul ortamlarında volkanik aktivitenin meydana geldiği Dünya üzerindeki konumlara benzer.”
Bu astrobiyologların ilgisini çeker. Öte yandan; volkanizma, Mars atmosferinin bazı kısımlarında düşük metan seviyelerinin keşfini yıllarca heyecanlandıran bir gözlem için daha sıradan bir açıklama sağlayabilir. Yeryüzünde metan, sadece yanardağlar tarafından değil, aynı zamanda yosun ve ineklerin osurmasıyla da üretilir.
Yaygın olarak potansiyel bir biyobelirteç olarak düşünülmektedir. Mars’ın volkanik olarak inaktif olduğu düşünüldüğünde, astrobiyologlar için bu ilginçti. Bu değiştiyse, metan aniden çok daha az ilginç hale gelir.
Zozan Tatar