Modern İnsanın Avrupa’daki En Eski Kanıtı Olan Antik Kemikler Bulgaristan’da Bir Mağarada Bulundu

Yeni yapılan bir araştırmayla, Bulgaristan’da bir mağarada, şimdiye kadarki en eski Homo sapiens kemiklerinin keşfedilmesi, türümüzün tarihte ilk ortaya çıkışının Avrupa kıtasında gerçekleştiğine dair kanıt sağlıyor. Fosil kalıntıların oldukça eski olması ve azlığı nedeniyle Avrupa’da modern insanların ortaya çıkışı ve yayılmasının yeniden yapılandırma süreci araştırmacılar için oluşturması zorlu bir zaman çizelgesidir.

Bununla birlikte, modern insanın tarihte ortaya çıkmasıyla, Avrupa’nın bizden önceki ev sahipleri olan yerli Neandertallerin kaderleri mühürlenmiş oldu. Ve daha sonra da takip eden binlerce yıl boyunca bizler yavaşça onların yerlerini almış olduk.

Bacho Kiro Mağarasındaki İlk Üst Paleolitik Çağdan taş eserler. (Tsenka Tsanova, MPI-EVA Leipzig, CC-BY-SA 2.0)

Homo sapiens kalıntılarının keşfi, tarihlendirilmesi ve Bulgaristan’ın merkezinde Balkan dağlarının eteklerine yerleşmiş Bacho Kiro mağarası-arkeolojik alanı içerisinde bulunan derinlere gömülmüş haldeki insan eserlerinin bulguları sayesinde İlk Üst Paleolitik çağ (Yontma Taş Devri)sırasında gerçekleşen bu gizemli geçişin kronolojisi daha açık bir hale gelmiştir.

Bacho Kiro, 20.yüzyıl boyunca gerçekleştirilen bir çok kazıyla birlikte, zengin bir Paleotik fosil yatağı olarak tanınan bir mağaradır. 1970’lerde yapılan bazı kazılar, sonradan kaybolan insan kalıntı parçalarını ortaya çıkarmıştır.

2015 yılında sahada yeniden başlayan kazılar, göçmen atalarımızın Avrupa’da şimdiye kadar tanımlanmış olan en eski kalıntıları olduğu düşünülen bir tortu tabakasını ortaya çıkardı. Bu, kolayca ayırt edilecebilecek bir aile benzerliği durumu değil…

Modern İnsanın Avrupa’daki En Eski Kanıtı

Modern İnsanın Avrupa’daki En Eski Kanıtı Olan Antik Kemikler Bulgaristan’da Bir Mağarada Bulundu

Almanya Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden insan evrimi araştırmacısı Frido Welker, “Pleistosen (buzul çağı) kemiklerinin çoğu o kadar parçalanmıştır ki, hangi hayvan türüne ait olduklarını söylemek gözle mümkün olamaz” diyor.

Doğrusu, insan kalıntılarından şimdiye kadar tespit edilen yalnızca tek bir dişin fiziksel bir incelemeyle modern insana ait olduğu saptanabilir.

Fakat, ZooMS adı verilen bir kütle spektrometri tekniğinin kullanımıyla, tanımlanamayan yüzlerce kemik ve diş parçalarından H. Sapiens ile eşleşen protein dizilerinin tayini yapıldı. Ayrıca araştırmacılar İlk Üst Paleolitik dönemine kadar uzun beş isabetli sonuç elde ettiler.

Fosillerin yaşlarını tahmin etmek için, radyokarbon tarihlendirme (radyoaktif karbon izotopu kullanımı) ve mitokondriyal DNA dizileme yöntemlerinin birleştirilmesinin sonucunda, araştırmacılar,mağarada bulunan insan kalıntılarının günümüzden 45.820 ile 43.650 yıl, hatta bazılarının 46.940 yıl kadar öncesine ait olabileceklerini bildirdiler.

Yayımladıkları iki yeni makaleden birinde bulgularını anlatan yazarlar, “Dolayısıyla, bildiğimiz kadarıyla bu kemikler, Avrupa Üst Paleolitik dönemine ait bilinen en eski insan benzeri yapılardır.” diye açıklıyorlar.

Solda, Bacho Kiro mağarasından kişisel süslemeler ve kemik araçlar; sağda, Fransa Grotte du Renne mağarasından benzer nesneler

Mağaradaki bu kazıda insan kalıntılarına ek olarak, zamanında Fransa topraklarının yerinde yaşamış; Neandertallerin anımsıtıcıları olan ve mağara ayılarının dişlerinden yapılmış kolye benzeri şekilli parçaların tasarımını da içeren, 23 farklı hayvan türünden insan eserleriyle birlikte taştan yapılmış muazzam çeşitlilikte araç-gereçler de araştırmacılar tarafından ortaya çıkarıldı.

İlginizi çekebilir: İspanya’da “Son Neandertal Kolyesi” Bulundu.

Binlerce yıl boyunca süren H. Sapiens ve Neandertaller arasındaki etkileşimlerin modernizmi etkileyebileceği ve söz konusu örneklerdeki gibi moda ve teknoloji nesnelerine ilham verebileceği, araştırmacılar tarafından ileri sürülüyor.

Yazarlar, “Son Neandertallerin zihinsel karmaşıklığı ne olursa olsun, Bacho Kiro mağarasının önceki dönemlerinde bulunan materyaller, Neandertallerin göçmen H. Sapiens ile girdikleri etkileşimin nüfuslarında azalmaya sebep olduğunu ve bunun sonucunda bu özelleşmiş davranışların görüldüğü inancını destekliyor.” diye yazıyor.

Bu hipoteze katılmayanlar olabilir fakat kullanılan yeni tarihlendirme yöntemleriyle birlikte yapılan keşifleri bir bütün olarak değerlendirdiğimizde-

Bu keşiflerin tarih öncesindeki kırılma noktasının nasıl göründüğüne dair daha kapsamlı bir bakış sağlamaya yardımcı olduğu tartışmasızdır.

Zehra GÜNEŞ / Science Alert

İnsanlar Neden Yalan Söyler? Yalan Söylemenin 12 Temel Nedeni

Feynman Diyagramları – Richard Feynman