‘Optik çip’ adı verilen küçücük bir cihaz bir gün mevcut internet altyapısının yerini alabilir. İndirme hızlarıyla çılgın zirvelere ulaşıyor ve en yoğun zamanlarda bile aynı anda milyonlarca büyük veri sağlıyor. Hafif teknoloji, tamamı tek bir ışık kaynağından yayılan saniyede 44.2 terabitlik hayret verici bir veri hızını yakın zamanda ölçtü.
Optik çipler aslında tamamen yeni değil, 10 yıl kadar önce icat edildiler. Ancak veri yollarımızdaki artan baskı ile birlikte teknoloji şimdi, internetin ardındaki teknolojiyi inceltme ve hızlandırma sözü veriyor.
Swinburne Üniversitesi Optik Bilimler Merkezi Direktörü David Moss “Ultra yüksek bant genişliğinde fiber optik haberleşmenin gerçekleştiğini görmek gerçekten heyecan verici.” diyerek şöyle devam etti;

“Bu çalışma, tek bir yonga kaynağından gelen tek bir fiberin alt bant genişliğinde kırılan bir dünya rekorunu ve ağdaki en ağır yükü çeken kısım için muazzam bir atılımı temsil ediyor.”
Monash Üniversitesi, Swinburne Üniversitesi ve Avustralya’daki RMIT’ten mühendisler çipin dikkate değer bir faydası olduğunu ileri sürdü. Gelecek yıllar içerisinde mevcut altyapının büyük bölümünün taleplerini karşılamasını bekliyoruz.
Avustralya’nın geliştirdiği bakır temelli çoklu karma teknoloji ‘ulusal geniş bant ağı’ (NBN), hükümetin 2013’te fiber optiği doğrudan insanların evine taşımama kararının ardından ağır eleştirilere maruz kalmıştı.
Biz bakır ve fiber optik ağları aracılığıyla sayısız Zoom toplantısını ve Tv şovu bölümlerini sıkıştırmaya çalışırken, bu birçok kişinin internetin geleceğini parlak görmediğinin şüpheli bir çağrısıydı. Bu tahmin sadece veri tüketimi alışkanlıklarımızı artıran pandemik krizle güçlendirilmişti.
Önümüzdeki yıllarda mevcut sistemlerin mücadele edebileceği konusunda ciddi bir endişe var. İhtiyaçlarımızı karşılayabilmek için karayollarındaki eskiyen kabloların değiştirilmesi, kuşkusuz gelecek nesillere bırakabileceğimiz zaman isteyen pahalı bir çalışmadır.
İnternet Teknolojisi

Tüm bunlar olurken, trafiğin ilerlemesine katkı sağlamak için yükseltilebilecek başka parçalar var. Bunlardan biri, bilgisayarlarımız ve akıllı cihazlarımızın içine ‘bit’leri ve ‘byte’ları taşıyan kablolarda ışık frekanslarını üretme şeklimiz.
Farklı frekanslarda parlayan lazerler, küçücük kırılma tüplerine bilgi sıkıştırmak için kanallarda bir izdiham yaratabilir. Işığın aralıklarına bağlı olarak, ihtiyaç duyduğumuz tüm veri için ağın içine 80 kanal kadar ışık saçabiliriz. Bu çığır açan yeni optik çipler, tüm bu kanalları yaratmak için ve gökkuşağı şeklinde ışık dalgalarına dönüşebilen bir kristal dalgayı 80 ayrı lazere bölmek için mevcut yöntemleri değiştirecek şekilde ayarlanabilir.
Kağıt üzerinde güzel bir fikir gibi görünebilir. Ama teorilerinin kusursuz olduğundan emin olmak için, araştırmacılar cihazın bir prototipini Melbourne Üniversitesi’nin 2 kampüsü arasında 76 kilometreden daha uzun ‘karanlık’ optik kabloya bağladılar.
Ekip, her kanal için veri miktarının maksimum olabildiğini, ve cihazın saniyede 44.2 terabit potansiyel bir maksimum hıza ulaştığını ispat etti. Doğru sistem ideal şartlar altında teorik olarak tek bir saniyede 1.000 film indirmenize olanak sağlar. Hepsi yüksek netlikte!
Gerçek, tüm Netflix’ i göz açıp kapayıncaya dek indirmek kadar parlak olmasa da ufukta, internet teknolojisindeki diğer potansiyel gelişmelerle birlikte, kısa mesafelerde birkaç terabitin orta dereceli sıçramaları bile dikkate değer ilerlemelerdir.
Monash Üniversitesi bilgisayar sistemleri mühendisi Bill Corcoran “Bahsettiğimiz şey sadece Netflix’ten ibaret değil, hangi haberleşme ağlarını kullandığımızın kapsamlı bir ölçeği.” diyerek devam etti;
“Bu veri,sürücüsüz arabalar ve ulaşım geleceği için kullanılabilir. Kilometrelerce uzaktaki torunlarımızla birlikte okumamıza olanak verdiği gibi sağlık, eğitim, finans ve e-ticaret endüstrilerine de yardım edebilir.”
Her şey yolunda giderse, veri merkezleri daha hızlı haberleşme için bu çipleri bir diğerine bağlayabilir.
Belki birkaç yıl içinde,saniyede birkaç yüz gigabayt değerinde veri kaydeden vericilere elveda diyebiliriz. Sadece Avustralya’da değil, tüm dünyada!
Edanur BÜYÜKTUNA