Dünyanın her ülkesinde kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar. İngiltere’de kadınlar ortalamaya ilave 4 yıla kadar, Rusya’da ise ekstra 11 yıla kadar (dünyada en uzun) yaşar.
Yaşam süresince bu farklılıkların bir kaçı hayat tarzı faktörlerine dayalıdır, fakat genlerimize kodlanmış daha derin bir şeylerin olduğu aşikâr.
Kadınlar her hücrede iki tane X kromozomuna sahipken, erkekler bir X bir de Y kromozomuna sahiptir.

Kadınlarda, şayet X kromozomu üzerindeki genlerin biri kusurlu olursa, onların bir tane sağlam yedekleme kopyası mevcut.
Diğer taraftan, erkekler ise tek olan X kromozomundaki herhangi bir kusurlu genin söz konusu olması durumunda bununla idare etmek zorundadırlar, ki bu onların hastalanması için büyük risk taşır.
Farklılıklar ne zaman başlar?

Bir top hücre oldukları andan itibaren, erkekler kadınlara göre daha hassastır, ki bu yüzden erkek bebeklerin rahimde ölme riskleri yüzde 20’dir.
Öte yandan, University College London yaşlanma uzmanı Prof. David Gems’e göre, ergenliğe girdikten sonra erkeklerde ölüm oranının arttığı yönünde.
Bunların birkaçı erkeklerin daha riskli davranışlarından kaynaklı, ama araştırmalar uzun vadeli problemlerin testosteron hormonu tarafından salgılanan vücuttaki fiziksel değişimlerce meydana geldiğini öne sürmektedir.
19. yüzyıl öncesi Kore’deki 2012 yılı bir çalışma kayıtlarına göre ergenliğin testosteron dalgalanmasından önce hadım edilen çocukların yaşıtlarına göre 14 ila 19 yıla kadar daha uzun yaşadıklarını gösteriyor.
Erkekler kadınlara yetişecek mi?

Hormon ve genetik bağlantılı yaşam süresi farklılıklarıyla, erkeklerin boşluğu tamamıyla kapatacakları pek olası gözükmüyor. Fakat iyi haber şu ki, yaşlanma sürecimizin tamamı önceden belirlenmiş değil.
Örneğin, Rusların cinsiyetler arasındaki farkının, içki ve sigara alışkanlığından dolayı olduğu düşünülüyor.
Kültürler değişebildiği için, her iki cinsiyetin onlarla ilgilenen genetik yapıyla daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri mümkün.
Bu arada, hastalık tedavilerindeki gelişmelerimiz farkı daha çok kapatacağı konusunda bize yardımcı olacağa benziyor.
Editör / Yazar: Ümit AKAY