1898’de Nikola Tesla Uzaktan Kumandalı Bir Tekne Sundu. Fakat insanlar bunun sihirli bir numara olduğunu düşündüler.
Nikola Tesla, tarihte en büyük mucitlerinden biri olarak kabul edilir. Onun yetenekleri ve dehası tüm dünyayı değiştirdi. Onun olağanüstü katkıları arasında endüstri motorlarını geliştirmek, alternatif akımın kullanılması (AC) ve kablosuz güçle yaptığı deneyler vardı.

Nikola Tesla, fikirlerinden biri olan kablosuz aydınlatma ve elektriğin dağılımı fikriyle uğraştı böylece kablosuz iletişimin olanaklarını anladı. X-Ray görüntülemeyi dahi gerçekleştirmiş oldu.
Nikola Tesla, insanlığın geleceği için oldukça güçlü bir hafızaya sahipti. Öyle bir hafıza ki maruz kaldığı bir durumu ya da görüntüyü canlı bir şekilde hatırlama yeteneğine sahipti.
Onun yenilikleri ve keşifleri, günümüzde kullandığımız teknolojilerin geliştirilmesine büyük ölçüde katkı sağladı. O, buluşlarının anası olarak gördüğü lazer ve radar teknolojisiyle, bilgisayarlarla, uzaktan kumandayla hatta akıllı telefonlarla uğraştı.
Nikola Tesla’nın 1898‘de Yaptığı İlk Uzaktan Kontrollü Teknesi

Nikola Tesla, 1898‘de, o dönemde hayal etmesi çok zor olan, halka açık bir gösteri yaptı. İnsanlar bunun bir sihirbazlık numarası olduğunu düşündü.
Tesla, bu gösteriyi Madison Square Garden’daki Elektrik Sergisi’nde gerçekleştirdi. İnsanlar bu mucize için oldukça heyecanlıydı fakat asıl gerçek, en çılgın beklentilerin de ötesindeydi.
Tesla: “Tekne, ödünç alınmış bir zihinle donatıldı.” dedi.
Kalabalık, kendi başına hareket eden tekneyi gördü ve çok şaşırdı. Teknede neler olduğuna dair mantıklı bir açıklama bulamadılar.

Kimisi bunun bir sihir olduğunu, kimisi de telepati olduğunu söyledi. Hatta bazıları, teknenin içinde onu kontrol eden bir maymun olduğunu iddia etti.
“Tesla, İcat ilk gösterildiğinde…” dedi ve şunları ekledi: “Başka hiçbir icadımın üretmediği bir sansasyon yarattı.”
Bütün kalabalık, az önce gördükleri karşısında büyülenmiş, gülseler mi yoksa oradan uzaklaşsalar mı bilememişti.
Nikola Tesla, kalabalığın verdiği bu reaksiyonu gördüğünde; tekneyi, sadece komutlarla kontrol edebileceğini düşünerek onları kandırmaya çalıştı. Kalabalığı tekne hakkında soru sormaları için cesaretlendirdi.
Tesla, küçük gemiyi kontrol edebildiği hatta tekne ile kontrol kutusu arasında görünür bir bağlantı olmadan ışıkları açıp kapatabildiği radyo verici bir kutu kullandı.
Kalabalıktan birisi: “64’ün küp kökü nedir?” diye sordu.
Buna cevaben, teknedeki ışıklar 4 kez yanıp söndü.
Herkesin nutku tutuldu.

Tesla’nın Uzaktan Kumadanlı Teknesi’nin Bazı Ayrıntıları
Tesla’nın bu yeni buluşu, 613,809 (1898) sayılı patentte ele alındı ve modern olanlara nispeten daha ağır olan radyo kontrollü bir tekne, yaklaşık dört fit uzunluğunda alçakta duran çelik bir tekne şeklini aldı.
1898’deki sergide kapalı bir havuz, dört fit uzunluğunda küçük bir gemi ve birkaç kolu olan bir kontrol kutusu vardı.
Geminin güvertesinin her yeri sinyalleri yakalamak için antenle kaplıydı. En büyük anten merkezdeydi. Diğer ikisinin iki yanında küçük ampuller vardı.
Bu ışıklar, operatörün gemiyi aramasına yardımcı olacaktı ve karanlıkta onu yönlendirecekti. Geminin hareketi, tıpkı bir deniz gemisi gibi omurgası ve dümeni olan bir vidalı pervane tarafından sağlanıyordu.

Geminin gövdesinde dümeni ve pervaneyi çalıştıran bir elektrikli motor, bir akü ve kutudan sinyalleri alan bir mekanizma vardı.
Nikola Tesla’nın bu buluşu, operatörlerin herhangi bir bağlantı olmadan geminin hızını ve yönünü değiştirmesine, hatta ışıklar ve diğer hareketli parçalar gibi gemideki aygıtları kontrol etmesine izin verecekti.
Kontrol metodu sadece gemileri değil, aynı zamanda her türlü araç ve mekanizmayı kapsıyordu. 1898’deki bu buluş, zamanının çok ötesinde olan robotiği doğurdu.

Gazeteler manşetlerini, Tesla’nın kablosuz bir şekilde kontrol edilen bir torpido olarak kullanılacak cihazına odaklanmayı seçti.
Century Dergisi’nin 1900 tarihinde yayımlamış olduğu bir makalede, “Tesla kendini gerçekleştirme anını yaşadı. Kendi zihnini ve bedenini dış durumlara tepki veren bir otomat olarak gördü.” dedi.
Tesla, modern otomatların, uzak ve akıllı bir operatörden gelen emirlere cevap veren “ödünç alınmış bir zihin” kullandığını ifade etti.
Nikola Tesla, bir gün insanların kendi aklıyla, kendi isteğiyle ve çevre uyarılarına göre hareket edecek bir makine yaratabileceğine inanıyordu.
Çeviren: Merve Özer