Nöroplastisite sayesinde insan beyni ciddi bir hasardan sonra dahi kendini önemli ölçüde yenileyebilir. Bir nörolog, beynin yaralarını nasıl iyileştirdiğini açıklıyor. (Nöroplastisite nedir?: kısaca, beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneğidir.)
Bazı hayvanların yok olan eski bacaklarını veya kuyruklarını yeniden çıkarmak gibi olağanüstü vücut iyileştirici özellikleri vardır. Balıklar ve semenderler, beyinlerinin hasarlı kısımlarını onarmak için yeni beyin hücreleri bile üretebilirler. Ancak memeliler olan insanların, özellikle de beyin söz konusu olunca, kendilerini iyileştirici özellikleri daha kısıtlıdır.

Cambridge Üniversitesinde nörolog olan James Fawcett, “omurgalıların yaşamları boyunca beyin hücrelerini kolaylıkla yenileyebilirken memelilerin sinir sisteminin bir veya iki küçük parçası dışında doğumdan önce yeni nöronlar üretmeyi durdurduklarını” söylüyor.
Bu da yeni cilt hücreleri üreterek cildimizdeki bir kesiği iyileştirebileceğimiz ancak yeni hücreler üreterek bir beyin hasarından kurtulamayacağımız anlamına geliyor. Maalesef insan beyninin düşünmek, hareket etmek ve normal bedensel işlevleri gerçekleştirmek için gerekli tüm bilgileri taşıyan mevcut nöronları kullanmaktan başka bir seçeneği yoktur.
Az sayıda beyin hücresinin işlevini yitirmesi genellikle bir soruna yol açmaz; ancak ciddi bir beyin hasarının etkisi, yaralanmanın türüne, bölgesine ve kaç nöronun öldüğüne bağlıdır.
Bir nebze de olsa zarar görmemiş olan beyin hücreleri yeniden yapılandırılabilir, ki bu da beynin nöroplastisite özelliğinin bir sonucudur.
Örneğin insan beynini Google Haritalar veya başka bir rota planlayıcı gibi düşünün. En hızlı rotadaki yollardan birinde çalışma varsa Google Haritalar biraz daha uzun sürse bile size başka bir rota bulacaktır.
Hastaların beyin ve omurilik yaralanmalarının tedavisinde yardımcı olan ABD merkezli CNS (Centre for Neuro Skills) CEO’su Mark Ashley, “her beyin hücresi de benzer şekilde binlerce farklı bağlantı içerdiğinden beynin sinyallerini oldukça kapsamlı bir şekilde yeniden yönlendirebileceğini ve beyindeki bazı bağlantılar yok olsa da teorik olarak beynin başka bağlantılar oluşturabileceğini” söylüyor.
Bu da beynin hasar gördüğünde fonksiyonlarını sürdürmek için nöronlar arasında yeni bağlantılar kurarak hasarlı nöronların işlevlerini telafi edebileceği anlamına geliyor. Nöroplastik süreçler, yeni beceriler öğrenirken de ortaya çıkar ama ciddi bir beyin hasarı, beynin kendini bütün işlevlerin olması gerekenden farklı bölgelerinin kontrol etmesine neden olabilecek kadar yeniden yapılandırmasına yol açabilir. Örneğin işitme, görsel merkezin kontrolüne geçebildiği gibi görme de işitsel merkezin kontrolüne geçebilir.
Nöroplastisite beynin, sinir hücreleri ve yeni bağlantılar kurmaya ve sinir uyarılarını hızlandıran bir sinir lifi etrafındaki koruyucu örtü olan miyelin onarımına yardımcı olan glial hücreleri sayesinde sahip olduğu bir özelliğidir.
Sinyalleri taşıyan sinir lifleri, sinir hücresinin ana gövdesi hala zarar görmemiş olursa, hücreden yeni bağlantı kollarının çıkmasını da sağlayabilir. Ancak Fawcett’ın da dediği gibi, “kesilen sinir liflerinin eski haline dönmesi, tipik bir omurilik yaralanmasında olduğu gibi, yara dokusu oluşumu ve insanların olgunlaşma süresince sinir liflerinin yenilenmesini engelleyen olağan değişiklikler tarafından sınırlandırılır.”
Fawcett’a göre, insanların sahip olduğu genetik özellikler olgunlaşma süreciyle birlikte sinir liflerinin gelişimini durduruyor. Fawcett’ın araştırma ekibi, farelerin ve sıçanların omuriliklerindeki sinir liflerinin yenilenmesinde bir nebze de olsa ilerleme kaydetti; ancak bu durum insanlarda böyle değil çünkü sinir liflerinin insanlarda yenilenmesi hem daha zor hem de çok daha fazla süre alıyor.
Rehabilitasyon programları, beynin doğal nöroplastisitesinden en iyi şekilde yararlanmaya çalışır ve günlük uygulanan terapi 17 saate kadar çıkabilir. Dr. Ashley’e göre terapi ne kadar uzun olursa bu beyin için daha iyi olur çünkü beynin sürekli aktif olmasını sağlamak beynin dış dünyadan gelen sinyallere cevap verebilmek için kendini yeniden yapılandırmasını sağlar.
Ancak hâlâ beynin çalışma sistemiyle ilgili bilmediğimiz çok şey var. Bu yüzden bir hastanın beyin görüntülemesine bakarak onun nasıl iyileşebileceğini tahmin etmeye çalışmak boşuna olabilir. Dr. Ashley’e göre, beynin iyileşmesine ilişkin erken tahminlerin yanlış olma olasılığı doğru olmasından çok daha fazladır. Yine de Dr. Ashley, doğru bir tedavi yöntemiyle beyin tedavisinde önemli başarıların elde edilebileceğinin altını çiziyor.