Eğriyi düzleştirmek bu dönemde artık hepimizin aşina olduğu bir ifadedir ve iklim krizi için de geçerlidir. Okyanuslarımızla ilgili iki yeni çalışma bu konuyla alakalı farklı yönleri araştırıyor. Ancak her ikisi de okyanus ekosistemlerini (ve genel olarak sadece ekosistemlerimizi) kurtarmak için acil eylemin gerekli olduğu konusunda hemfikir.
1 Nisan’da Nature‘da “Marine Life’ı Yeniden İnşa Etme” olarak adlandırılan çalışma yayınlandı. Çalışma, okyanuslarımızın dayanıklı olduğunu ve özenle, 2050 yılına kadar başarılı bir şekilde restore edilebileceğini öne sürüyor.
İngiltere’deki York Üniversitesi’nden Prof. Callum Roberts BBC’ye şunları söyledi:
‘’Artık denizlerimizi temiz tutan, kıyılarımızı koruyan ve tüm ekosistemleri destekleyecek yiyecekler sunan istiridye resifleri, mangrov bataklıkları ve tuz bataklıkları gibi hayati deniz yaşam alanlarını restore edebilecek beceri ve uzmanlığa sahibiz.’’
‘’Bilim bize okyanuslarımızın geleceği konusunda iyimser olmak için neden veriyor, ancak şu anda Birleşik Krallık’ta veya küresel olarak yeterince çalışmıyoruz.’’
Araştırmacılar şu sonuca varıyor:
‘’2050 yılına kadar deniz yaşamının birçok bileşeninde önemli ölçüde yeniden yapılanma, bilim ve toplum için başaralı olabilecek büyük bir ‘‘Meydan Okuma’’dır. Bu zorluğun üstesinden gelmek, iklim değişikliği, kalan bolluk alanlarını korumak ve tükenmiş nüfusları, habitatları ve ekosistemleri başka yerlerden kurtarmak da dahil olmak üzere ilgili alanlarda baskıları azaltmak için acil eylem gerekir. Bu sürekli bir azim ve finansal kaynaklara büyük bir bağlılık gerektirecektir, ancak ekolojik, ekonomik ve sosyal kazanımların geniş kapsamlı olmasını için bunu öneriyoruz.’’
8 Nisan’da Nature‘da yayınlanan ikinci çalışma, “İklim Değişikliğinden Ani Ekolojik Bozulmanın Öngörülen Zamanlaması” başlığını taşıyor.

Çalışma, dünya ısındıkça temel sıcaklık eşikleri geçildiği için, vahşi yaşamın aniden kaybolabileceğini iddia ediyor. Denizler zaten ısındığı için okyanuslar ilk önce etkilenecekti, bu yüzden okyanusların oksijeni azaldı ve asitliği arttı. Cape Town Üniversitesi‘nden çalışmanın yazarlarından biri olan ChristopherTrisos, TheGuardian’a şunları söyledi :
Araştırmamız, bu on yıl içinde sera gazı emisyonlarını azaltmak için yapılan hızlı eylemin risk altındaki türlerin eğrisini etkili bir şekilde düzleştireceğini göstermektedir. COVID-19 pandemisine benzer şekilde, riski sınırlamak için erken eylem büyük ölçüde sonuç verir. İklim değişikliğinin tüm risklerini ortadan kaldırmaz, ancak büyük miktarda maruz kalan tür ve ekosistem sayısını azaltır.
Mesaj çok açık: Ne olursa olsun ACİL EYLEME ihtiyacımız var.
Berk Keskin / Kaynak: Electrek