Vezüv Yanardağı patladığında Herculaneum şehrinde yaşayan insanların bedenleri neden iyi korunmadı?
Sorusunun cevabını Roma Tre Üniversitesi’nden bir grup jeolog çözdü.
Bilim dergisinde yayınlanan makalelerinde, jeologlar, Vezüv Yanardağı’nın patlamasından kısa bir süre sonra Herculaneum’a bir piroklastik akıntının çarptığına dair kanıtlar bulduklarını açıkladılar. Bu akıntı, orada yaşayan insanları buharlaştırdı.

Daha önceki araştırmalar, bazen bir volkan patladığında çok sıcak gaz ve partiküllerin dağdan aşağı akabileceğini ve yakındaki yerleri vurabileceğini öne sürmüştür. Bu tür akışların sıcaklıkları 550°C’nin üzerinde olabiliyor. Ayrıca araştırmacılar, 1902’de Martinik’de meydana gelen bir patlamayı inceleyerek böyle bir olayın kanıtı bulundu.
Yeni çalışmada, araştırma ekibi, Vezüv Yanardağı’nın M.S. 79’da patlamasıyla Herculaneum kasabasına çarpan böyle bir akışın kanıtını buldu ve orada yaşayan insanları yakarak yok ettiğini ortaya koydu. Pompeii halkı ise şehir daha uzakta olduğu için aynı kaderi paylaşmadılar; bunun yerine canlı canlı küllerin altında gömüldüler.
Jeologlar, Herculaneum’daki sitelerden karbonlaşmış odun örnekleri topladılar ve laboratuvarda incelediler.
Böylece, çok kısa bir süre için çok sıcak bir gaza maruz kaldıklarına dair kanıtlar gösterdiklerini buldular. Sonuç olarak, seyreltilmiş bir piroklastik yoğunluklu akıntıya (PDC) maruz kalmalarının sonucu olduğunu öne sürdüler.
(Piroklastik akıntı, volkanlardan çıkan ve sıcak gazlardan beslenmiş kor halindeki kül ve lav parçaları ile volkanik yamaçlardan çok hızlıca aşağıya akan sıcak akıntılardır. )

Yapılan daha fazla çalışma, gaz sıcaklıklarının 550°C’nin daha da üzerine çıktığını gösterdi. Ekip ayrıca kasabanın üzerinden geçen daha soğuk PDC’lerin varlığına dair kanıtlar da buldu. Sonunda Herculaneum da Pompeii gibi volkanik kalıntılar altında gömüldü.
Eldeki araştırmalar, yüksek sıcaklıkta gaz ve partiküllerin patlaması sonucu insanların küçük bir kül yığınına ve yanmış kemiklere dönüşeceğini öne sürmektedir.
Bu nedenle Pompeii’deki gibi korunmuş bedenler Herculaneum’da bulunamamıştır. Ancak Collegium Augustalium’da bir kurbanın bazı organlarının kısmi kalıntıları bulunmuştur. İçinde beyin olan ve vitrifiye olmuş (ateşe dayanmış camsı bir yapıya dönüşmüş) bir kafatası. Bulgu, beynin çok yüksek bir sıcaklıkta yanmış ve hızla soğutulmuş olduğunu, böylece cam benzeri bir forma dönüştüğünü göstermiştir.
Araştırma ekibi, bulgularının Vezüv’ün yeniden patlaması durumunda etkilerini hissetmek için yeterince yakın olan modern Napoli vatandaşlarına bir uyarı olarak hizmet etmesi gerektiğini öne sürüyor.
Araştırma Scientific Reports dergisinde yayınlandı.