Oraya nasıl ulaştılar ve neden çoğunlukla erkeklerdi?
İsrail’in Aşkelon kentindeki bir hamamda yapılan kazılar sırasında arkeologlar korkunç bir keşifle karşılaştılar. MS 4. yüzyılda inşa edilen ve MS 6. yüzyıla kadar kullanılan hamamın altındaki kanalizasyonda, hayvan kemikleriyle karışık halde yaklaşık 100 erkek bebeğin kemikleri ortaya çıktı.

Kemikler üzerinde yapılan bir araştırma, iskeletlerin tüm parçalarının orada bulunduğunu ancak kemiklerin çok sayıda olması nedeniyle bunların hangi bireylere ait olduğunun belirlenemediğini gösterdi. Kemiklerin iyi durumda olması, bebeklerin ölümden hemen sonra “yumuşak dokular hala mevcutken” kanalizasyona atıldığına işaret etti.
Kanalizasyona gömme, o dönem ve bölge için alışılmadık bir uygulamaydı ve yaklaşık 182 metre ötedeki yakındaki bir avluda bebeklerin dikkatlice çömleklere gömüldüğü görüldü.
Ekip makalelerinde, “Bebeklerin kanalizasyonda bulunması, bebek katlinin kurbanları olabileceği ya da normal cenaze törenlerinin bozulmasına neden olan toplu bir felaketin sonucu olabileceği şüphesini uyandırdı.” diye yazdı.

Çocukların tümü yeni doğmuşsa, büyük hacimli vücut parçalarının ölü doğum olmadıklarını gösterdiği düşünülerek, muhtemelen bebek öldürme kurbanı oldukları varsayıldı.
“Farklı yaşlardaysalar, ya doğal sebeplerden öldükleri ya da katledildikleri düşünülebilir.”
Kalıntıları daha yakından incelediklerinde, dişlerinin birçoğunda kemiklerde olmayan demir oksit lekeleri fark ettiler ve bunu kütle spektrografisi kullanarak analiz ettiler.
Ekip, “Demir oksit, gelişmekte olan olgunlaşmamış diş minesinin dış tabakasında yoğunlaştı ve ölüm anında ağız dokularına kanamayla salınan hemoglobinin bozunma ürünlerini temsil ediyor olabilir. Hemoglobinin parçalanma ürünleri daha önce yetişkin dişlerinin dentininde, özellikle boğulma sonrasında tespit edilmişti. Bu, kanın dentin tübüllerine zorla girmesine bağlanmıştır.” diye yazdı. (Dentin, dişlerin mezoderma kökenli kemiğe benzer yapıdaki temel tabakasıdır.)
Kemiklerin analizi, hepsinin aşağı yukarı aynı yaşta olduğunu gösterdi.
Ekip tartışmalarında “Bebek öldürme, yeni doğan bebeklerin lağım çukurlarına atılmasının en olası açıklaması gibi görünüyor” diye yazdı ve bebek öldürmenin “Helenistik Erken Roma ve Yunan toplumlarında aile büyüklüğünü sınırlamanın tüyler ürpertici bir yolu olarak yaygın şekilde uygulandığını ve kabul edildiğini” ekledi.

Ekip, “Bebeklerin Aşkelon’daki oluğa atılması, o zaman anormal ve muhtemelen ya kayıtsızlığı ya da salgın ya da katliam gibi bazı felaketlerden kaynaklanan acil bir önlemi yansıtıyor.”
Ancak, “atılanlar” genellikle kadınlar olurdu. Kemiklerin cinsiyetini doğrulamak için DNA’yı analiz eden ve pek çok erkek arasında bazı kız bebekler bulan başka bir makale ise sert bir açıklama öne sürdü: Ekibe göre hamam bir genelev olabilirdi ve bebekler de istenmeyen doğumların sonucu olabilirdi.

Hamam Roman Aşkelon’un “kırmızı ışık” bölgesinin muhtemelen köklü bir parçasını oluşturan bir yerde bulunuyordu. Hamamların fahişelikle bağlantısı klasik yazarlar tarafından belirtilmiş ve Aşkelon’dan gelen mimari ve epigrafik kalıntılarla desteklenmiştir. Hamamın altındaki olukta hem erkek hem de kadın kurbanların varlığı bu bebeklerin hamamda hizmet veren fahişelerin istenmeyen yavruları olmuş olabileceğini düşündürdü.
Ekip erkeklerin de hamamlarda çalıştığını ancak kadınların daha çok rağbet gördüğünü yazdı.
“Roma imparatorluğunda fahişeliğin birincil kaynaklarından biri kurtarılmış veya erken yaşta fahişe olarak yetiştirilmek üzere terk edilmiş çocuklardı” diye yazdılar. “Aşkelon fahişelerinin gayri meşru yavrularının bazılarını (çoğunlukla dişi olanları) meslekte seçici bir şekilde tuttukları ve büyüttükleri diğerlerini ise attıkları düşünülebilir.”

Bu açıklama North Carolina Eyalet Üniversitesi’nden tarihçi John M. Riddle’ın o sırada doğum kontrol yöntemlerinin kullanıldığını belirtmesiyle sorgulandı.
O sırada “Klasik ortaçağ ve erken modern – edebi kanıtlar fahişelerin tam süreli gebelikleri önlemek için ne yapacaklarını bildiklerini iddia etmede neredeyse hemfikirdir” dedi. “Aşkelon’daki fahişeler neden farklı olsun ki?”
Özetle Roma döneminden kalma bir hamamın altında erkek kemikleriyle dolu bir lağım var ve kimse neden öldüklerini bilmiyor.
Çeviren: Barış ARICAN