NASA, Amerika’nın bir insanı uzaya gönderme misyonu olan Mercury Projesi’nin bir parçası olarak onlarca ‘astro şempanze’ eğitti.
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin ünlü bir şekilde aya ayak basmadan çok önce, Amerika’nın insan uzay uçuşu programının kahramanı Ham adında bir şempanze idi. Ham 31 Ocak 1961’de (Sovyet kozmonotu Yuri Gagarin’in öncü uçuşundan birkaç ay önce) uzayda ilk insansı oldu.

Diğer hominid olmayan hayvanlar Ham’dan önce uzaya girmişlerdi, ancak eğitilmiş olan “astro şempanzeler” uzay aracında yer alan kolları kullanarak araca pilotluk yapabilmek için yetiştirilmişlerdi. Bununla birlikte Ham uzay uçuşu programındaki diğer pek çok talihsiz primattan farklı olarak görevinden kurtuldu ve uzun bir hayat sürdü. (Hominid, büyük insansı maymunlar veya insangiller, maymunlar takımının insansılar üst familyasına dâhil bir familyadır.)
“Ham, insanlığın uzayda yaşayabileceğini kanıtladı.”

Öncü Primatlar
ABD Hava Kuvvetleri, primatları uzaya fırlatan ilk devlet oldu. Önceden şempanzeler yerine daha küçük maymunlar tercih edilmişti. Ancak bu denemeler başarılı olmamıştı. NASA kurulmadan önce 1948’de Hava Kuvvetleri, Albert adlı al yanaklı erkek bir maymunu Nazi tarafından tasarlanan V-2 roketinin üstünde bir kapsüle bağlayarak fırlattı. Zavallı Albert uzaya ulaşamadan boğuldu.
Ertesi yıl, benzer bir göreve II. Albert adlı bir maymun gönderildi. Selefinin aksine II.Albert, fırlatmada hayatta kalan ve uzaya ulaşan ilk maymun olmayı başardı. Ancak bu sefer de eve dönüş yolunda kapsülün paraşütü başarısız bir sonuç vermesi sebebiyle ölümle sonuçlandı. Uzay aracı New Mexico çölünde 10 metrelik bir krater bıraktı.
1951’de Hava Kuvvetleri nihayet VI.Albert adındaki maymunu hem fırlatma hem de iniş yoluyla canlı tutmayı başardı. Ancak kapsül hedeflenen alanın sınırına ulaşamadı bu nedenle kayıtlardan çıkarıldı.
Uzaydan dönüş yolculuğunu başarıyla tamamlayıp hayatta kalabilen ilk hayvanlar Bayan Baker adında bir sincap maymunu ve Able adında bir al yanak makakıdır.
Çift, 1959’da maymunları değil, nükleer savaş başlarını taşımak için tasarlanmış bir ara menzilli balistik füze olan Jüpiter roketinin içinde fırlatıldı. Ne yazık ki, Able tıbbi bir prosedürden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle Dünya’ya döndükten sadece günler sonra öldü.

Amerika maymunları uzaya göndermek için uğraşırken, düşmanları hayvan başarı öyküleri hazırlıyordu. Sovyetler Birliği maymunlardan ziyade, erken uzay araçlarını başıboş köpeklerle doldurmayı tercih etti. Bayan Baker ve Able’ın yolculuğu başladığında,Sovyetler çoktan düzinelerce köpeği göndermişti. (Bunlar arasında bir dizi korkunç köpek ölümü de yaşadılar.)
NASA’nın Astronot Şempanzeleri
1960’ların başında ABD ilk gerçek insan uzay uçuşu programı olan Mercury Projesi için hazırdı. Ancak yeni kurulmuş olan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi,maymunlar-ya da insanlar yerine-, bu uçuşlarda şempanzelerin kullanılacağına karar verdi. Maymunlar, şempanzeler ve insanların hepsi primattır. Bununla birlikte, şempanzelerin ve insanların ikisi de hominid’tir, yani daha yakından ilişkili olduğumuz anlamına gelir. Aslında insanlar şempanzelerle diğer hayvanlardan daha fazla DNA paylaşırlar.
İnsanlara olan genetik benzerliklerinin ötesinde, şempanzeler de inanılmaz derecede akıllıdır ve karmaşık duygulara sahiptir. Bu yüzden NASA, şempanzeler ilkel uzay kapsüllerinde Dünya atmosferinin ötesinde bir yolculuğa dayanabildiyse bir insan astronotun da yolculukta hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.
Maymunlar ve köpekler sadece yolcu olsa da NASA’nın uzay aracını çalıştırabileceğini kanıtlamak için zeka ve el becerisine dayanan bir test yapılmasına ihtiyaç vardı. NASA’nın söylediği gibi: “Akıllı ve normalde uysal olan şempanzeler, insan davranışının makul bir kısmını sergileyebilmek adına son derece yeterli canlılardır.”
Ham Mercury’ye Katıldı
Bununla birlikte, ABD hükümeti Mercury programı için 40 şempanze aldı. Bu erkeklerden biri de Ham’dı. Fransız Kamerunlarındaki avcılar tarafından yakalanmış ve Florida’daki Miami Nadir Kuş Çiftliği’ne götürülmüştü. Oradan Ham ve diğer şempanzeler askeriyeye gönderildi ve New Mexico’daki Holloman Hava Kuvvetleri Üssü’ne transfer edildi.
Şempanzeler, Mercury programında yer alan 7 insan meslektaşıyla aynı G-kuvvetine maruz kalma simülasyonlarından geçerek günlük eğitim aldılar. Ancak en önemlisi eğitmenler Ham’a ve diğer şempanzelere her mavi ışık geldiğinde bir kol çekmeyi öğretti. Görevi yaparlarsa, küçük bir muz vererek onları şartlandırdılar. Eğer başarısız olurlarsa, ayaklarına küçük bir elektrik çarpması vererek onları cezaladırdılar.
Eğitim süresi sonunda dört dişi ve iki erkek olmak üzere altı şempanze seçildi. Daha sonra Hava Kuvvetleri hominidleri 2 Ocak 1961’de Florida’daki Cape Canaveral’e gönderdi. NASA ve Hava Kuvvetleri veterineri altı şempanze arasından 65 numara olarak bilinen Ham’i seçti. Smithsonian Ulusal Hava ve Uzay Müzesine göre “özellikle alıngan ve hoş mizaçlı” göründüğü için seçildi.

Ham’ın Başarılı Uzay Uçuşu
31 Ocak 1961’de piyasaya sürülmesinin ardından Ham’ın Merkür kapsülü istemeden NASA’nın tasarladığından çok daha yüksek ve daha hızlı ilerledi. Kapsül de hava basıncını kısmen kaybetti, ancak şempanze zarar görmedi, çünkü bir oda içinde muhafaza edilmişti. Ham’ın altı buçuk dakikalık yerçekimsiz ortam sırasında ne düşündüğünü asla bilemeyiz. Ancak, daha sonraki Mercury programındaki insan astronotları gibi Ham da kapsülün küçük penceresinden etrafı izlemiş olabilir.
Görevi ile ilgili olarak Ham, çekmesi gereken kolu uygun zamanda başarıyla çekti ancak Dünya’daki antrenmanlara nazaran biraz daha yavaş bir performans gösterdi. Ham, sadece bir kolu çekerek insan astronotlarının yörüngede de temel fiziksel görevleri yerine getirebileceğini kanıtladı.
Fırlatmadan yaklaşık 16 buçuk dakika sonra Ham okyanusa sıçradı. Kapsül biraz su alsa da şempanze, kurtarma gemisi USS Donner’ a başarılı bir şekilde alındı, hatta komutanın elini bile sıktı. Tüm bunların sonunda Ham, belgesel ve çizgi filmlerin konusu oldu ve ulusal dergilerin kapaklarını süsledi.
Hayatının geri kalanını 1983’te 25 yaşında öldüğü Kuzey Carolina Hayvanat Bahçesi’nde sürdürdü.
Ham’ın ardından sadece bir şempanze uzaya yolculuk edebilirdi.Miami Nadir Kuş Çiftliği’nden satın alınan ve Ham ile birlikte eğitim gören Enos, 29 Kasım 1961’de Dünya’nın etrafında yörüngede kaldı. Gagarin ve Gherman Titov’un kozmonotlarının ardından gezegenimizi çevreleyen üçüncü insansı oldu.
O zamandan bu yana, diğer birçok maymun türü ABD, Rusya, Çin, Fransız ve İran uzay araçlarında uçuş yaptı. NASA, PETA da dahil olmak üzere hayvan hakları gruplarından gelen baskı ve uzay ajansını bu tür araştırmaların etiğini yeniden incelemeye itmesine rağmen maymunları 1990’lara kadar yörüngeye göndermeye devam etti. Sonuç olarak ise NASA, uzay uçuşunun canlı organizmalar üzerindeki etkisini incelemek üzere Rusya ile bir dizi ortak misyon olan Bion programından çekildi.
NASA’nın uzay uçuşu web sayfasındaki hayvanların geçmişi kısmında şu yazmaktadır:
“Bu hayvanlar kendi ülkelerine hiçbir insanın yapmayacağı veya yapamayacağı bir hizmet sundular. Yaşamlarını ve/veya hizmetlerini teknolojik ilerleme adına verdiler ve insanlığın uzaya yolculuğunda birer pusula oldular.”
Muhammed Ragıb ÇALIK