Şu anda Arizona’daki Kitt Peak Ulusal Gözlemevi’ndeki Nicholas u. ,Mayall Teleskobu’ndaki evinden gökyüzüne işaret eden Karanlık Enerji Spektroskopik Enstrümanı (DESI), uzayın genişlemesini haritalamak, karanlık enerjiyi araştırmak ve evrenin şimdiye kadar oluşturulmuş en detaylı 3 boyutlu haritasını çıkarmak için görevlendirilmiş bulunuyor.
DESI,7,5 milyondan fazla galaksiyi şimdiden sınıflandırdı !

DESI bu görevde sadece 7 aydır çalışıyor ve şimdiden etrafımızdaki galaksinin rekor kıran, ağızları açık bırakan, 3 boyutlu bir resmine sahibiz. Ve bu da DESI’nin yeteneklerini ve uzay haritalama potansiyelini kanıtlıyor.
DESI, her ay bir milyondan fazla yenisinin eklendiği 7,5 milyondan fazla galaksiyi şimdiden sınıflandırdı ve haritalandırdı. 2026 yılında tarama bittiğinde, 35 milyondan fazla galaksinin haritalanması bekleniyor. Bu da astronomlara devasa bir veri kütüphanesi sağlıyor.
Kaliforniya’daki Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarından astrofizikçi Julien Guy “Büyüleyici bir şey. 3 boyutlu haritadaki galaksilerin dağılımında devasa kümeler ve boşluklar var. Bunlar evrendeki en büyük yapılardır. Fakat onların içinde, çok erken evrenin izini ve o zamandan beri de genişleme tarihini bulursunuz.” diyor.
Kozmostan Dünya’ya süzülürken ışığın küçük bir kısmını yakalıyorlar
DESI, her biri ayrı ayrı kontrol edilen ve kendi küçük robotu tarafından konumlandırılan 5 bin optik fiberden oluşuyor. Bu optik fiberler, 10 mikron veya bir insan saçının kalınlığından daha az olacak şekilde doğru bir şekilde konumlandırılmalıdır. Daha sonra bunlar kozmostan Dünya’ya süzülürken ışığın küçük bir kısmını yakalıyorlar.
DESI, bu fiber ağ aracılığıyla, ışığın ne kadar kırmızıya kaydırıldığını, yani ışığın kırmızı uca ne kadar itildiğini hesaplamadan önce, tüm gökyüzünün üçte birinden fazlasını kaplayan milyonlarca galaksinin renk tayfı görüntülerini alır.
Bu ışığın dünyaya ulaşması birkaç milyar yıl sürebileceğinden, evrendeki derinliği görmek için kırmızıya kayma verilerini kullanmak mümkündür; kırmızıya kayma ne kadar büyükse, o şey o kadar uzaktadır. Dahası, DESI tarafından haritalanan yapılar, başladıkları ilk oluşumu görmek için tersine çevrilebilir.

DESI’nin temek amacı, evrenin yüzde 70’ini oluşturduğu düşünülen karanlık enerji hakkında daha fazla bilgi vermek ve genişlemesini hızlandırmaktır. Bu karanlık enerji, galaksileri sonsuz bir genişlemeye sürükleyebilir, onların kendi üzerlerine çökmesine ve başka şeylerle neden olabilir. Kozmologlar da bu seçenekleri daraltmaya çalışıyorlar.
İngiltere’deki Durham Üniversitesi’nden kozmolog Carlos Frenk, BBC’ye verdiği demeçte “DESI, karanlık enerjinin doğası hakkında ipuçları almamızda bize yardımcı olacak.” diyor.
“Ayrıca karanlık madde ve Samanyolu gibi galaksilerin nasıl oluştuğu ve evrenin nasıl evrimleştiği konusunda oynadığı rol hakkında da daha fazla şey öğreneceğiz.”
DESI ile geliştirilmiş diğer araştırmalar
Hâlihazırda piyasaya sürülen 3 boyutlu harita, bilim adamlarının uzaya derinlemesine bakışından yararlanmaya başlamak için DESInin çalışmalarını beklemek zorunda olmadığını gösteriyor. DESI ile geliştirilmiş diğer araştırmalar, daha küçük galaksilerin, daha büyük galaksilerin yaptığı gibi kendi kara deliklerine sahip olup olmadıklarını araştırıyor.
Bir kara deliği tespit etmenin en iyi yolu, içine sürüklenen gazı, tozu ve diğer materyali belirlemektir, ancak bunu daha küçük galaksilerde görmek kolay değildir. İşte bu da DESI tarafından toplanan yüksek hassasiyetli spektrum verilerinin yardımcı olması gereken bir şeydir.
Bir de, milyarlarca yıllık uzay tarihi boyunca işaret direkleri görevi gören süper kütleli kara delikler tarafından desteklenen, özellikle parlak galaksiler olmak üzere kuasarlar inceleniyor. DESI, zaman geçtikçe uzaklaşan bir toz zarfıyla çevrili olarak başladıkları, kusarlarla ilgili bir hipotezi test etmek için kullanılacak.
Bu kuasarın etrafındaki toz miktarının, yaydığı ışığın rengini etkilediği düşünülüyır, bu da onu DESI için mükemmel bir iş haline getiriyor. DESI’nin, tarama tamamlanana kadar yaklaşık 2,4 milyon kuasar hakkında bilgi toplaması bekleniyor.
Durham Üniversitesi’nden astronom Victoria Fawcett “DESI gerçekten harika. Çünkü çok daha sönük ve daha kırmızı nesneleri seçebiliyor.” Diyor.
“Daha önce ayrıntılı olarak inceleyemediğimiz büyük nadir nesne örnekleri de dâhil olmak üzere oldukça fazla egzotik sistem buluyoruz.”
Çeviren:Nisanaz Bingül