Philadelphia ’daki Çocuk Hastanesi ’ndeki bilim insanları tarafından yönetilen yeni bir çalışma. Şizofreni üzerinde usta bir regülatör olduğunu öne süren tek bir gen üzerinde yoğunlaştı.
Bu ana düzenleyici genin, beyin gelişimi sırasında bir dizi başka genin ekspresyonunu yönlendirdiği ve daha sonraki yaşamda şizofreni için zemin hazırladığı varsayılmaktadır.

Şizofrenide kalıtım derecesi, muhtemelen yüzde 80 civarında. Bilim insanları bu durumla ilişkili birkaç genin tanımlanmasına karşın, giderek artan bir şekilde inanılmaz derecede geniş bir dizi farklı gen dizisinin rol oynayabileceğini söylüyor.
Kai Wang, “Yüzlerce, hatta binlerce gen, şizofreni riskine katkıda bulunabileceğinden, hastalığın çekirdek ağlarını düzenleyen en önemli hangisinin hangisi olduğunu anlamak çok önemli” diyor. “Belirleyen ana düzenleyiciler, gelecekteki yeni tedaviler için öncelikli hedeflere doğru yönlenmemize yardımcı olabilir.”
Monojenik bozukluk
Tek bir gen tarafından kontrol edilen bir hastalığa genellikle monojenik bir bozukluk denir. Bazı genlerin bir koşulda rol oynadığı tespit edildiğinde, buna poligenik denir. 2017’de Stanford bilim insanları ekibi, binlerce genin rol oynayabileceği özellikleri veya hastalıkları tanımlamak için omnijenik terimini içeren genetik sınıflandırma ölçeğini daha da genişletti.

Bu yeni araştırma, şizofreninin poligenik mi yoksa omnijenik bir hastalık mı olduğu net olmadığını, ancak durumun gelişiminde çok sayıda genin yer aldığının açık olduğunu söylüyor. Wang, bazı genlerin durumun nihai patogenezinde diğerlerinden daha önemli olacağının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Bu yüzden ekibi bir ana düzenleyici genin tanımlanıp tanımlanamayacağını ortaya koymaya çalıştı.
Ana düzenleyiciler, çok sayıda başka aşağı doğru gen ekspresyonunu belirleyen genlerdir. Şizofreni için muhtemel bir ana regülatör genine ev sahipliği yapmak için, araştırma ekibi iki ayrı biyolojik örnek veri setine yeni bir algoritma uyguladı.
Algoritma, gen transkripsiyon ağlarını yeniden oluşturmak için kullanıldı ve nihayetinde TCF4 olarak bilinen bir gene odaklandı.
TCF4 daha önce şizofreni riski taşıyan bir gen olarak algılanmıştı, ancak bu, araştırmacıların işlevsel etkilerinin çoğunu ilk kez tanımladıkları zamandı.
TCF4’ün, öncelikle nörogelişimin erken bir aşamasında, şizofreni ile ilişkili nöronal aktivitede yer alan bir dizi farklı gen ağını düzenlediği bulunmuştur. İnsan kök hücre modelleri, TCF4’ün etkisinin erken gelişimde en alakalı gen olduğunu öne sürer.
Wang, daha fazla ana düzenleyici genin şizofreni gelişiminde önemli roller oynayıp oynamayacağını belirlemek için daha fazla araştırma yapıldığını belirtti. Diğer ana düzenleyiciler ortaya çıkarılabiliyorsa;
Wang, şizofreni hastalarının farklı alt gruplarda sınıflandırılabileceğini, daha hedefli ve kesin tedavilerin uygulanmasını sağladığını öne sürüyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Yaratıcı Olmak Şizofreni Riskinizi Yüzde 90 Arttırıyor
- Uzmanlar Uyarıyor: Akıl Sağlığı Sorunlarının Teşhis Edilmesinde Büyük Problemler var
- İnsan Beyni Haritalayabilen Süper Bilgisayarlar
Çeviri: Ülkü Güngör
Şizofreni tarih mi oluyor ? İbaresini doğru bulmuyorum , olsa olsa şizofreni tedavisinde yeni görüşler yeni bakış açıları denilebilir .Bilimsellikten de uzak diye düşünüyorum