Ülke Değiştiren Araştırmacılar Daha Etkili Çalışmalar Yapıyor

Bilim insanları çeşitli nedenlerle ülkelerini değiştirebiliyorlar. İki yeni araştırma, başka ülkelere giden araştırmacıların ortalamada kendi ülkesinde çalışmaya devam edenlerden daha yüksek etkiye sahip yayınlar yaptıklarını ortaya koydu.

Farklı ülkelerden bilim insanları birbirleriyle işbirliği yapabiliyorlar. Zaman zaman da çeşitli nedenlerle araştırmacıların kendisi bir ülkeden diğerine gidip yerleşebiliyor.

Nature’da bu hafta yayınlanan iki araştırma, bu durumdaki bilim insanlarının ortalamada ülke değiştirmeyen bilim insanlarının yazdıklarından daha fazla bilimsel etkiye sahip makaleler yazdıklarını ortaya koyuyor.

Araştırmalardan ilki Indiana Üniversitesi Bloomington Kampüsünden Cassidy Sugimoto tarafından yapılmış. Sugimoto, bilimsel makalelerin ne sıklıkta alıntılandığını izlememize olanak veren “Web of Science” adlı veritabanını kullanmış.

Çalışmada, araştırmacıların bulundukları ülkenin veritabanından anlaşılabildiği ilk yıl olan 2008’den 2015’e kadar yayınlanan 14 milyon makale taranmış. Bu makalelerin yazarlarından yüzde 96’sı bu süre içerisinde ülke değiştirmemişler. Geri kalan yüzde 4 ise en az bir kere bir ülkeden başkasına taşınmış.

Bir araştırmacının yazdığı makalenin ne kadar çok atıf aldığı (genelde kabul edildiği gibi) çalşmasının etkisinin bir ölçüsü olarak kabul edilirse, Sugimoto’nun çalışması ülke değiştiren araştırmacıların daha etkili araştırmalar yaptığını gösteriyor. Hangi ülkeden gelirse gelsinler, ülke değiştiren arştırmacılar, ortalamada diğerlerinden daha etkili makaleler yayınlıyorlar.

Ülke değiştirmenin etkisi Kuzey Amerikalı araştırmacılar için yüzde 10,8’ken, Doğu Avrupalı araştırmacılarda bu oran yüzde 172,8. Sugimoto’nun analizi bu sonucun ülke değiştirmeye bağlı bir etkiden mi, yoksa zaten en nitelikli bilimcilerin ülke değiştiriyor olmasından mı kaynaklandığını anlamak için yeterli değil. Ama Ohio Devlet Üniversitesi Columbus Kampüsünden Caroline Wagner ve Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezinden Koen Jonkers’in Nature’da çıkan makalesi, tam da bu soruya eğiliyor ve ülke değiştirmenin yayın kalitesine olumlu etkisi olduğunu söylüyor. Wagner ve Jonkers bu sonuca regresyon analizi yöntemiyle varmış.

İkili, bu yöntemle bir ülkenin araştırma geliştirme (Ar-Ge) harcamaları, o ülkeye gelen ve o ülkeden dışarıya giden araştırmacıların sayısı ve araştırmacıların ürettikleri makalelerin (aldıkları atıf sayılarıyla ölçülen) kalitesi arasındaki ilişkiyi incelemiş.

Sonuçlar, çok sayıda bilimcinin gelip gittiği ülkelerde üretilen çalışmaların ortalamada daha etkili (yani daha çok atıf alan) çalışmalar olduğu görüşünü doğrulanmış.

Buna karşın bir ülkenin Ar-Ge harcaması miktarının, o ülkede üretilen bir makalenin ortalama ne kadar atıf aldığıyla bir ilişkisi yok. Çok Ar-Ge harcaması yapan ülkelerde daha fazla makale üretiliyor, ama bunların her biri daha az harcama yapan ülkelerdeki makalelere oranla daha çok ya da daha az alıntılanmıyorlar.

ABD bu araştırmada ilginç bir yere oturuyor. ABD’li araştırmacılar arasında dışarıya giden ya da dışarıdan gelenlerin oranı çok yüksek olmamasına karşın burada üretilen çalışmalar ortalamada yüksek bilimsel etkiye sahip.

Ancak bunun da bir açıklaması var. ABD listedeki diğer ülkelere göre büyük ve ülke eyaletler arasında yer değiştiren çok sayıda yerli bilimciye sahip. ABD ile karşılaştırılması en uygun örnek Avrupa Birliği (AB) olabilir. AB de ABD gibi büyük bir nüfusa, üye ülkeler arasında kolayca yer değiştiren çok sayıda araştırmacıya ve farklı kurumların işbirliğini destekleyen federal programlara sahip.

Wagner ve Jonkers’in araştırması dünyada atıf alma bakımından en üst yüzde onluk dilimde yer alan makalelerin yüzde 40’ının AB’li, yüzde 35’inin ABD’li araştırmacılarca üretildiğini ortaya koyuyor.

ABD’nin nüfusunun 320 milyon, AB’nin nüfusunun 510 milyon olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu veri kişi başına etkili makale üretiminde ABD’li araştırmacıların daha başarılı olduğuna dair bir kanıt sayılabilir. Pek çok ülke en iyi bilimsel zihinleri cezbetmenin yollarını araştırıyor. Bu iki araştırmaya göre, kapıları giden ve gelen araştırmacılara açmak bu çabaya katkı sunacakmış gibi görünüyor.

Çevirmen: Ali Ekber ÖZGEN

Bir cevap yazın

Avatar photo

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

    Paralel Evren: Bilinmezlik mi ? Gerçeklik mi ?

    Yavrularını sütle besleyen örümcek türü bulundu