Etiyopya’da keşfedilen antik kafatası, erken hominin evrim ağacının düşündüğümüzden daha da karmaşık olduğunu gösteriyor.
Antik bir yüz, en eski atalarımıza yeni bir ışık tutuyor. Arkeologlar, Etiyopya’da. İnsanlığın en ünlü atalarından biri olan ‘Lucy’nin’ kökenleri hakkında bildiklerimizi değiştirebilecek, 3,8 milyon yıllık, nadir ve dikkat çekici bir hominin kafatası buldular.
İlgili: 3.8 milyon yıllık kafatası, ‘Lucy’nin ataları nasıl görünüyordu

Kaynak: DaleOmori/Cleveland Doğa Tarihi Müzesi
Kafatasını bulan araştırmacılar, Australopithecusanamensis adlı bir türe ait olduğunu ve bilim insanlarının bu hominin yüzüne ilk iyi bakışları oluğunu söylüyor. Bu türün Lucy ‘nin türünün, Australopithecus afarensis türünden daha önce yaşamış olduğu düşünülüyordu.
Ancak araştırmacılar, en son bulgunun özellikleri, A. anamensis’in tarih öncesi Etiyopya manzarasını en az 100.000 yıl boyunca Lucy’nin türleriyle paylaştığını gösteriyor.
Ancak son elde edilen bulgular, A. Anamensis türünün tarih öncesi Etiyopya topraklarını, neredeyse 100,000 yıldır Lucy ’nin türüyle paylaştığını ortaya koydu. Bu bulgular, erken hominin evrimsel ağacının bilim insanlarının düşündüğünden daha karmaşık olduğunu ima eder nitelikte, ancak diğer araştırmacılar ise, kanıtların henüz kesin olmadığını söylüyorlar.
Deneye dâhil edilmemiş, Columbia ‘daki Missouri Üniversitesi ‘ndeki paleoantropolog CarolWard; “Fosil hominin kafatasları, son derece nadir hazinelerdir, bu benim için beklediğimiz bir numunedir” diyor.
FEVKALADE BİR BİÇİMDE NEREDEYSE EKSİKSİZ KORUNMUŞ

Kredi: (Yohannes Haile-Selassie ver ark., 2019)
Bir afarensis türü, yaklaşık 4 milyon ile 3 milyon yıl önce Doğu Afrika’da yaşadı. “Esas” insan cinsi Homo ‘nun yaklaşık 2,8 milyon yıl önce maymun benzeri türlerden evrimleşmiş olabileceğinden dolayı,insan evriminin anlaşılması önemlidir.
İlgili: Dünya Üzerinde Varolan İnsan Türüne Yakın 7 Homo Türleri
Geçtiğimiz birkaç on yıl içerisinde, araştırmacılar Etiyopya ve Kenya’da 4 milyon yıldan daha eski, onlarca australopithecine fosili parçası buldular. Araştırmacıların çoğu, bu eski fosillerin daha erken bir tür olan A. anamensis ‘e ait olduğunu düşünüyor.
Yani, A. anamensis ‘in yavaş yavaş Australopithecus afarensis ‘e evrimleştiği düşünülür ve bu da iki türün bir arada hiç bulunmadığı anlamına gelir.
Etiyopya’da Woranso-Mille adında bir alanda bulunan 3,8 milyon yıllık hominin kafatası şimdilerde aksini iddia ediyor. Ohio’daki Cleveland Tabiat Tarihi Müzesi ‘ndeki Yohannes Haile-Selassie liderliğindeki bir pallaeoantropolog ekibi, 2016 yılında MRD kafatası olarak adlandırılan numuneyi buldu.
Fosilin diş ve çene yapısı, onun A. anamensis ‘e ait olduğunu göstermektedir. Bu önemli bir sonuçtur, çünkü şimdiye kadar, araştırmacılar A. Anamensis türü kafataslarının sadece birkaç parçasını bulmuşlardı.

En son çalışmalara katılan Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’de bir paleoantropolog olan Stephanie Melillo;
“Numunelerin korunmuş olması gerçekten olağanüstü” diyor.Kafatası, iki büyük parça halinde bulundu ki bu yaşındaki bir numune için alışılmadık bir olasılık. “Bu keşifte çok şanslıydık” dedi.
BİRLİKTE YAŞAMIŞ OLMA İHTİMALLERİ VAR MI?
Bu bulgu, 1980’lerde Etiyopya’da bulunan 3.9 milyon yıllık bir alın parçası da dâhil olmak üzere diğer australopith yüz fosillerini yeniden değerlendirmeyi mümkün kılıyor.
Bu zamana kadar bu parçanın A. afarensis veya A. anamensis’e ait olup olmadığını bilmiyorduk. Ancak araştırmacılar, bu parçanın genç A. afarensis kafataslarında görülen ancak ‘MRD’ kafatasında bulunmayan özelliklere sahip olduğunu gösterebildiler.Araştırmacılar, alın parçasının bir A. afarensis bireyine ve MRD kafatasının bir A. Anamensis bireyine ait olduğunu varsayarak, iki türünde bölgede 100.000 yıl veya daha fazla süredir bir arada yaşamış olabileceklerini öne sürüyorlar.
Haile-Selassie ve meslektaşları, Lucy’nin türünün, A. anamensis’ten evrimleşmiş olabileceğinin muhtemel olduğunu söylüyorlar. Ama bunu bir ‘türleşme olayı ‘ yoluyla yaptığını düşünüyorlar: belki de küçük bir A. anamensis grubu, genel popülasyondan genetik olarak izole hale geldi ve A. anamensis popülasyonunu aşan sonunda daha geniş A. afarensis’e evrimleşti.
Bazı araştırmacılar ise, A. afarensis ve A. anamensis’in bir arada bulunma ihtimalini değerlendirmeye hazır olduklarını belirtiyorlar. St. Louis, Washington Üniversitesi’nde paleoantropologolan David Strait, “Bu çok ilginç bir iddia” diyor.
Ancak Strait veWard,1980 ‘lerde keşfedilen ‘MRD’ kafatasından ve alından oluşan iki parçafosile dayanan kanıtların henüz kesin olmadığını düşünüyorlar. Strait, gelecekteki fosil bulgularının bu fikri sağlamlaştırmaya yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Komşu Hominin’ler
Berkeley’deki California Üniversitesi ‘nde paleoantropologolan Tim White ise, bu kadar sınırlı bir kanıtla Lucy’nin kökenleri hakkındaki düşüncelerimizi gözden geçirmenin daha çok erken olduğunu söylüyor.AncakTim White,araştırmacıların, son birkaç milyon yılda herhangi bir noktada bir arada yaşamış en az iki veya daha fazla hominin türünün olduğu yönündeki iddiaların daha yaygın hale geldiğini söylüyor.
Haile-Selassie, 3 milyon ile 4 milyon yıl önce birden fazla hominin türünün bir arada olduğunu düşünüyor vesadece ‘MRD’ kafatası kanıtı sebebiyle değil.
2012 yılında, kendisi ve meslektaşları, Woranso-Mille’den gelen 3,4 milyon yıllık bir hominin ayak ters-başparmağı fosili buldu. Bu, o zamanlarda yaşadığı bilinen homininlerde görülmeyen bir özelliktir. Bu ayak ters-başparmak,aynı zamanlarda yaşamış gizemli ve farklı bir türe ait olduğunu ima eder nitelikte.
Haile-Selassie, “Woranso-Mille sahasındaki keşifler bana ve ekibime birçok erken hominin türü olduğunu açıkça gösterdi,” diyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Atalarımız Kaç Nesli Tükenmekte Olan İnsan Türü ile Aynı Zamanda Yaşadı?
- Dil nedir, İnsan dili nasıl gelişti?
- Erken insanlığın yeni türü Hobbit’ lerden bile daha küçük
- Tartışmalı iskelet erken insanlığın yeni bir türü olabilir.
Çeviri: Engin ALIR
Kaynak: https://www.nature.com/articles/d41586-019-02573-w