Uranüs’ün uyduları: Güneş Sistemi’ndeki diğer tüm gezegenlerden farklı olarak, Uranüs 98 derecelik bir eğimle yörüngesinde dönmektedir. Modeller, bu özelliğe felaket bir çarpışmanın neden olabileceğini göstermiştir. Yine de aynı modeller, uzun süredir gökbilimcilerin kafasını karıştıran Uranüs ’ü çevreleyen uyduların ve halkaların dağılımını ve yapısını canlandıramazlar.
Nature Astronomy’de yayımlanan yeni bir yazı, çoğunlukla buz ile kaplı, Dünya’nın kütlesinin bir ila üç katı arasında olan küçük gezegenlere bakarak bu soruları ele alıyor. Gökbilimciler, küçük buzlu bir gezegenle çarpışmanın, kendine has eğimini ve gezegenin etrafındaki halkalar ve uyduların dağılımını açıklamada önemli bir rol oynadığına inanıyor.
Yeni bir simülasyonda, buzlu bir gök taşı, gezegenin yörüngesine cisim fırlatarak ve yörüngesindeki eğimini önemli ölçüde kaydırarak Uranüse çarptı. Bu cisimin büyük bir kısmı gezegene geri düştü fakat bir parçası da yörüngede kaldı. Zamanla, cisim uyduların ve halkaların şu anki düzeninde birleştiler.
Uranüs’ün uyduları

Buz, bu yeni modeldeki ana farktır. Kayalık bir gök taşının çarptığı bir model, Uranüs’ün etrafında gördüğümüzden daha yoğun bir uydu oluşturabileceğini gösteriyor. Bunun nedeni, cisimlerin o koşullar altında ne kadar hızlı yoğunlaşacağıdır. Kayalar ve metaller, su ve amonyak gibi “uçucu” maddelerden daha hızlı katılaşır.
Araştırmacılar, Mars büyüklüğünde bir kütlenin yörüngeye cisim fırlatarak ilkel Dünya’ya çarptığında meydana geldiğine inanılan Ay’ımızın oluşumunu, uyduları ve halkalarıyla birlikte Uranüs ile karşılaştırdı. Dünya’nın durumunda, kayalık olan cisim uydumuz yani Ay’a dönüşerek hızlı bir şekilde katılaştı.
Uranüs’ün durumunda, muhtemelen buzlu küçük bir gezegen buzlu deve çarptı, yan yatırdı ve çarpışmadan artakalan cisim Güneş’ten uzakta olduğu için daha uzun bir süre gaz halinde kaldı, Uranüs’ün uyduları bu yüzden küçüktür. Uranüs’ün ve uydularının arasındaki fark, Dünya’nın ve Ay’ın arasındaki farktan 100 kat daha fazladır.

Tokyo Teknoloji Enstitüsü’nden başyazar Profesör Shigeru Ida, bir demeçinde “Bu model, Uranüs’ün uydu sisteminin düzenini açıklayan ilk modeldir ve Neptün gibi Güneş Sistemi’ndeki diğer buzlu gezegenlerin düzenini izah etmede yardımcı olabilir” dedi.
“Bunun yanında, gökbilimciler diğer yıldızların etrafındaki ötegezegen denilen binlerce gezegeni keşfetti ve incelemeler, ötegezegen sistemlerindeki yeni keşfedilen süper dünyaların bir çoğunun geniş ölçüde su buzu içerebileceğini ve ayrıca bu modelin bu gezegenlere uygulanabileceğini öne sürüyor.”