Uzay yarışı, ABD ile Sovyetler Birliği arasında gergin bir yüzleşmeydi. Dile getirilmeyen rekabet, II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra başladı.
Ancak Neil Armstrong ’un 20 Temmuz 1969’da aya ayak basışından sonra çözülmeye başladı. ABD kazanmıştı. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yarış aniden sona erdi.
Belki de uzay yarışı hakkında bazı müşterek gerçekleri biliyor olmamıza rağmen (ABD ’nin Ay’ı vurmaya çalıştığı zaman gibi), hiç duymadığımız başka gerçekler de var. Zambiya’nın uzay yarışına nasıl katıldığı, Sovyetlerin Amerikan Uzay Programı’na nasıl yardım teklif ettiği ve Sovyetler Birliği’nin Ay’ı yoketme girişimi gibi.
10: Zambiya Uzay Yarışı’na Katıldı

Zambiya, hakkında sık duymadığımız bir ülke.Güney Afrika’nın merkezinde bir yerde sıkışmış bir kara ülkesi. 1964 yılında uzay yarışına katıldı ve ABD ya da Sovyetler Birliği yapmadan önce Ay’a bir insan çıkarmayı planladı. Bu, Neil Armstrong’un Ay’a ayak basmasından beş yıl önceydi.
Zambiya Uzay Programı, Zambiya Ulusal Bilim, Uzay Araştırmaları ve Felsefesi Akademisi’nin kurucusu ve bir öğretmeni olan Edward MukukaNkoloso’nun özel projesiydi. Mukaka, planlanan aya iniş için MathaMwamba isimli kızın da aralarında bulunduğu, geleceğin astronotu olacak 12 kişiyi işe aldı.
Mukaka, uzay projesi için yeterli sermayeden yoksundu. Zambiya hükümeti ortaklığa katılmakla ilgilenmedi ve Birleşmiş Milletler, ABD, Sovyetler Birliği ve İsrail fon taleplerini görmezden geldi. Bunlara rağmen, astronotlarını bulduğu eski bir davulla eğitmeye devam etti.
Acemi astronotlar davulun içine girdiler ve uçuş koşullarını taklit etmek için bir ağacın etrafında ya da bir tepeden aşağıya yuvarlandılar. Astronotlar elleri üzerinde nasıl yürüneceğini de öğrendiler ki Mukaka bir insanın ayda yürüyebilmesinin tek yolunun bu olduğunu iddia ediyordu.
Her şey o kadar komikti ki uluslararası muhabirler bunu bir şaka olarak görmeye başladı. Mukaka bu konu hakkında çok ciddi gibi görünse bile niyetini asla açıklamadı. Bir keresinde bir görüşmeciye “Zambiya’nın bayrağını aya diktiğim gün gülüyor olacağım” dedi.
Acemi astronotlar para istemeye başladığında uzay programı dağıldı. Mukaka’nın en iyi astronotlarından ikisi de alkol bağımlısı oldu ve eğitim için asla geri dönmediler. Üçte biri, bir film ekibine katıldı. Program en nihayetinde tek kadın stajyer astronotun hamile kalmasıyla sona erdi.
9: Astronot, Kozmonot ya da Taykonot?

Neden ABD, Sovyetler Birliği ve Çin uzay yolcuları için farklı isimler kullanıyor? NASA uzay yolcularına astronot diyor, Rusya onları kozmonot olarak adlandırıyor ve Çin onların taykonot olduğunu söylüyor. (Bu makalede astronotlar, kozmonotlar ve taykonotlar için ‘astronot’ terimi kullanılmaktadır.)
Her şey uzay yarışı sırasında başladı. ABD ve Sovyetler uzay yolcuları için tek bir isim üzerinde bile anlaşamayacak kadar sert rakiplerdi. Sovyetler ‘kozmonot’u (kozmos yolcusu) tercih ederken ABD ‘astronot’a (yıldız yolcusu) karar kıldı. Rus veya Amerikan uzay gemilerine binen uluslararası astronotlar, ev sahibi ülke tarafından kullanılan terimle tanımlanıyor.
Çin de insanları uzaya göndermeye başladığında astronotları için bir isim buldu.‘Yuhangyuan’a (uzay gezgini) karar vermeden önce başlarda onlara ‘Chinanaut’ demeyi düşündü. Bununla birlikte ‘taikonot’ (uzay yolcusu) daha yaygın olarak kullanılır, çünkü ‘naut’la biter ve Çince konuşmayanlar için telaffuzu daha kolaydır.
8: Çocuk Oyun Alanları Uzay Yolculuğuna İlgiyi Canlandırmak İçin Tasarlandı

Uzay yarışı çocuk oyun alanlarına kadar uzanmıştı. Dönem boyunca ABD ve Sovyetler Birliği çocukların uzay yolculuğuna ilgisini canlı tutmak için okul bahçesi ekipmanı tasarladı.Roket, uydu, kule, denizaltı ve hatta gezegenleri taklit etmek için oyun alanı ekipmanları inşa edildi.
ABD’de uzaydan esinlenilen oyun alanı ekipmanı, 1973’te Kongre’nin Tüketici Ürün Güvenliği Komisyonu oluşturduğunda kaybolmaya başladı. Komisyon oyun alanı kazalarına ilgi gösterdi ve oyun alanı ekipmanı üreticilerinden daha güvenli malzeme geliştirmelerini istedi. Bu güvenlik ve pratiklik anlayışı tasarımı geride bıraktı.
İkinci bir darbe yirmi yıl sonra, kılavuzların kum ve kauçuğun oyun alanlarındaki asfalt, kir ve otların yerine kullanılmasını talep etmesiyle indirildi.Bazı okullar uyum sağlamak yerine oyun alanlarını yok etmeyi seçti.
7: Sovyetler Birliği, ABD’ ye Ülkeleri Geliştirmeye Yönelik Teknik Yardım Sundu

Sovyetler Birliği 4 Ekim 1957’de Sputnik 1’i fırlattığında uzay yarışına başladı.Onu, otuz gün sonra, gemide Laika adlı bir köpeği bulunduğu Sputnik 2’nin fırlatılması izledi. Bu gelişmeler, bilim ve teknolojide kendisini küresel lider olarak gören ABD’yi oldukça şaşırttı. ABD çok geçmeden uzaya kendi roketlerini fırlatmaya karar verdi.
Bu, 6 Aralık 1957’de, ABD Vanguard 1A roketini fırlatmaya çalışırken hemen hemen gerçekleşti.100’den fazla gazeteci ve televizyon olayı bildirmek için orada hazır bulunmaktaydı.Vanguard 1A güç kaybetmeden ve yanan bir ateş topuna dönerek parçalanmadan önce havaya zar zor üç fit yükselebilmişti hepsi canlı yayında izlenmekteydi.
ABD bu olaydan hemen sonra alay konusu olmuştu. ABD’li gazeteciler, hadiseyi tarif etmek için “flopnik” ve “kaputnik” gibi kelimeler kullandılar.New York Times, ABD uzay programını eleştiren bir makale bile yayınladı.Sovyetler Birliği bu büyük fırsatı kaçırmamak için ABD’ ye, gelişmekte olan ülkelere yönelik olan teknik yardımını sundu. ABD teklifi görmezden geldi.
6: Sovyetler Ay’ı Yok Etmeyi de Planladı

Çoğu kişi utanç verici proje A119’u öğrenmiş olacaktı. Bu ABD’ nin Ay’ ı havaya uçurma girişimiydi.İlginçtir ki, Sovyetler Birliği’nin de benzer fikirleri olduğu görülüyor.Her iki ulusun da, uzay yarışında lider olduklarını kanıtlamaktan başka, Ay’ ın vurulması için pratik bir neden yoktu.
Sovyetler Birliği, ayak bastıktan hemen sonra Ay’ ı bombalamayı planladı.Buradaki fikir, Ay’ a bir insan yerleştirmek ve ona bayrak dikilmesini sağlamaktı.Sonra sadece Ay’ a indiklerini kanıtlamak için nükleer bir silah bıraktılar.Patlamadan oluşan parlama ve mantar biçiminde yükselen nükleer bulut, dünyadan izleyen insanlar tarafından görülebilecekti.
Sovyetler daha sonra Ay’ı bombalamanın berbat bir fikir olduğunu kabul etti. Atmosferin olmayışı, nükleer bulutun asla oluşmayacağı anlamına geliyordu. Patlamanın parlaması da o kadar kısa olacak ki, dünyadan izleyen insanlar bir şey olduğunu bile farketmeyeceklerdi. Bunun yerine Sovyetler daha sonra Ay’ a bir kaplumbağa göndermekte karar kıldı.
5: Bazıları Sovyetler Birliği’nin Uzay Yarışı’nı Kazandığını Düşünüyor

Neil Armstrong ve BuzzAldrin 20 Temmuz 1969 tarihinde Ay’a ayak bastığında ABD uzay yarışı kazandı. Ancak bazı gözlemciler, Ay’ ayak basışın ABD’nin başarmasından önce olduğunu düşünerek gerçek kazananın Sovyetler Birliği olduğunu söylüyor. Sovyetler, ABD’nin başardığından daha fazla aşamaya ulaştı.
Sovyetler Birliği 1957’de ilk uyduyu yörüngeye yerleştirdi.Ayrıca aynı yıl uzaya ilk hayvanı gönderdi. Dört yıl sonra, 12 Nisan 1961’de, Sovyetler uzaya ilk insanı gönderdi. O adam YuriGagarin’di.
Gagarin’in uçuşunu, gemide iki kozmonot bulunan bir başkası takip etti. Bu, iki insanın aynı uzay aracında uzaya yolculuğunun ilkiydi. 1963’te Sovyetler ilk kadın kozmonotu,ValentinaTereshkova’ yı, uzaya gönderdi. İki yıl sonra, AlekseyLeonov ilk uzay yürüyüşü gerçekleştirdi.
Sovyetler Birliği, finansal nedenlerle üstünlüğünü devam ettiremedi. Devletin, vatandaşlarının yemek ve ev ihtiyacı gibi daha önemli şeyler için paraya gereksinimi vardı. Bu durum uzay programının gerilemesine yol açtı ve ABD hızla öne çıktı. Son olarak, ABD’ nin Ay’a inmesiyle kaybetti.
4: Buzz Aldrin Ay’ daki İlk Adam Olmalıydı

Dünya Apollo 11’in uzaya fırlatılmasını beklerken, gazeteciler ve NASA yetkilileri BuzzAldrin’in Ay’ daki ilk adam olacağını belirtti.Bu önceki Gemini uzay aracının sağ koltuğundaki astronotun (Apollo’nun yerini aldığı) uzay aracından her zaman çıkan ilk kişi olduğu göz önüne alındığında doğru olmalıydı.
İlgili: Ay Hakkında Birkaç Bilgi
Aldrin Apollo 11’in sağ koltuğundaydı.Ancak, Apollo’ un kapısı sol tarafa hareket etmişti. Bu, sol koltuktaki adamın – bu durumda Neil Armstrong’un – önce ineceği anlamına geliyordu.Aldrin, Ay’daki ilk insan olacaksa, Armstrong’un üstüne tırmanması gerekecekti.
Aldrin, burada dünyadaki denemeler sırasında Armstrong’un üzerinden tırmanmaya çalıştı. Başarısız oldu ve test modülüne zarar verdi. Ayrıca bazı üst düzey NASA yetkilileri, Neil Armstrong’ un, modül komutanı olduğu için, Ay’ a ilk ayak basma ayrıcalığını kabul etmesi gerektiğini düşündü.
3: ABD Hava Kuvvetleri Uzay Mekiğini Eline Yüzüne Bulaştırdı

Uzay mekiğinin uzay yolculuğunda devrim yapacağı sanılıyordu. İlk uzay aracı tek kullanımlık roketlerdi.Uzay mekiği yeniden kullanılabilir. NASA, mekiğin uzay uçuşunun daha ucuz olacağını söyleyip duruyordu. Hatta her hafta mekikle uçuş başına 20 milyon dolar karşılığında bir uzay uçuşu başlatmayı bile öngörüyordu.
Bu, yılda 50 uçuş için 1 milyar dolar gibiydi. Bu bir uzay uçuşu için sudan ucuz.Ne yazık ki, bu asla olmadı. Uzay mekiği 29 yılda -1981 ve 2010 yılları arasında- sadece 134 kez uçtu. Tüm program NASA’ya 209 milyar dolara mal oldu. Bu uçuş başına 1,6 milyar dolar demek.
Üstelik mekiğin maksimum menzili, dünya atmosferinin birkaç yüz mil ötesindeydi. Bu yüzden astronotlar asla aya geri dönmediler. Bu yeterince kötü değildiyse, mekik yerini aldığı roketlerden daha ölümcül oldu. 134 uçuştan ikisinde patlama nedeniyle 14 astronot öldü. Bu, bir hava aracı için kötü bir rekor.
Uzay mekiğinin başarısızlığı yüzünden ABD Hava Kuvvetleri suçlandı.Orijinal tasarım, hava kuvvetleri ABD uydularını fırlatabilecek ve Sovyet uydularını yakalayabilecek bir mekik talep edene kadar mükemmeldi. Bu talepler, mekiğin başlangıçta planlanandan daha büyük yakıt depoları ve kargo bölmesine ihtiyaç olduğu anlamına geliyordu.
Hava Kuvvetleri bir de mekiğin kutupların üzerinde uçmasını istedi,ki böylece Sovyetler Birliği’ni gizlice gözetleyebileceklerdi.Bu NASA’nın California Vandenberg Hava Kuvvetleri Üssü’nde 4 milyar dolarlık bir fırlatma tesisi kurmasını sağladı. Bu tesis, hiç kullanılmadı.
Modifiye uzay mekiği sonra ABD uzay programına yararlı olduğunu kanıtladı. Hubble uzay teleskopunu fırlatacak ve parçaları Uluslararası Uzay İstasyonuna teslim etmeye yetecek kadar büyüktü. Orijinal olanı ise teleskopu asla fırlatmayacak ya da küçük olduğu için birçok parçayı ulaştıramayacaktı. Ayrıca Sovyet uzay programını aşağıda tartışacağımız gibi mahvetmeye yardımcı oldu.
2: Uzay Mekiği Sovyet Uzay Programını Enkaza Çevirdi

Rusya sessiz kalmayı tercih ederken, Sovyetler Birliği bir uzay mekiği inşa etti.Mekik tam olarak bir Amerikan uzay mekiği gibi görünüyordu. Bu kısım tesadüf değildi, çünkü Sovyetler NASA’dan çalınan planları kullanmıştı.
ABD uzay mekiğinin tasarım planlarını halka açık şekilde bıraktı. Bu durum, NASA’nın herkese açık çevrimiçi veritabanlarına yüklemesine izin verdi.KGB’ nin (CIA’nin Sovyet eşdeğeri) tüm yapması gereken, onu inşa edenleri bulmaktı.Ödülleri, Buran adında bir uzay mekiği idi.
Sovyetler, Buran’ı Sovyetlerin sahip olduğu Mir uzay istasyonuna yerleştirmek için kullanmayı planlıyordu. Ancak, mekik 1990’da terk edilmeden önce sadece bir kez uçtu. Hiçbir zaman Mir uzay istasyonuna kenetlenmedi ve 1994 yılında hizmet dışı bırakıldı.
(Mir, 1986 yılından 2001 yılına kadar alçak Dünya yörüngesinde kalan, Sovyetler Birliği ve ardından Rusya tarafından yönetilen uzay istasyonu. İlk modülü 19 Şubat 1986’da uzaya gönderildi. İnsanlığın uzayda uzun süre düzenli olarak içinde yaşadığı ilk uzay araştırma istasyonudur. )
Önceki girişte belirttiğimiz gibi, uzay mekiği programı ABD için pahalıydı. Nakit sıkıntısı çeken Sovyetler Birliği için etkisi daha kötüydü. Uzay programları, sahip oldukları az miktarları başarısız mekik projesinde harcadıktan kısa bir süre sonra iflas etti. Sovyetler Birliği’ nin bir yıl sonra çökmüş olduğu gerçeği meseleyi çözmedi.
Mekik planlarının çalınmış olması daha sonra 1995 yılında bir NASA mekiği Mir uzay istasyonuna demirlediğinde ABD’ye fayda sağladı. Mekik, Sovyetler Birliği’nin Buran için kullanmayı düşündüğü tesislerin aynısını kullandı.
1: Uzay Yarışı Aslında Bir Silah Yarışıydı

Roketler çift kullanımlı bir teknolojidir. Yani, hem barışçıl hem de askeri uygulamalara sahipler. Bir uzay kapsülü veya mekiğin üzerine koyun ve bir uzay aracı haline gelir. Bu kapsülü bir savaş başlığı ile değiştirin ve kıtalar arası bir balistik füzeye sahip olursunuz. Uzay yarışı, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışının bir parçasıydı.
ABD ve Sovyetler, II. Dünya Savaşı’ndan sonra nükleer silah programlarını artırdılar. Aynı zamanda, her iki ülke de silahlarını diğerine teslim etme araçlarını geliştirdi. Sovyetler uzun menzilli roketleri tercih ederken, ABD uzun menzilli bombardıman uçakları tasarladı. Uzay yarışı ortaya çıktığında bu Sovyet roketleri işe yaradı. Aslında, Sovyetler Birliği’nin uzay yarışının başında üstünlük kurmasının nedeni onlardı.
ABD, roket programını ancak, Sovyetler 1957’de Sputnik 1’i uzaya fırlattıktan sonra ciddiye almaya başladı. Bu fırlatma başkan Eisenhower’ ı korkutmuştu. Sovyetler, ABD anakarasına bir nükleer başlık atmak için roketlerden birini kullanabilirdi.İşte bu korkular uzay yarışına yol açtı.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Uzay Yolculuklarının Önündeki Çözmemiz Gereken En Büyük 10 Problem
- Uzmanlar, Sanayiyi Dünya Dışına Taşımayı Düşünüyor: Uzay Sanayisi
- ABD: “Çin, askeri uzay teknolojilerimizi çalıyor!”
Çeviri: Duygu Ardıç
Yorumlar 1