Uzun vadeli uzay yolculukları konusunda ciddi olacaksak, yaralanmaları onarmak çok önemli bir konudur ve artık aşina olduğumuz bir konudur. Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) bir kozmonot, ilk kez uzay mikro yerçekiminde insan kıkırdağı tasarladı.
İlginizi çekebilir: Uzay Yolculuklarının Önündeki Çözmemiz Gereken En Büyük 10 Problem
İnsan dokusunu üretebilen bioyazıcılar Dünya’da zaten var, ancak kıkırdak hücrelerini bir araya getirmek için yerçekimi ve iskelelere dayanıyorlar. Yeni sürecin dahice kısmı ise, montaj makinesinin içinde yerçekiminin yerini almak için manyetizmayı kullanıyor olması. Manyetizma yardımıyla mikro yerçekimi ve hızlanmanın etkileri önlenebiliyor ve kıkırdak hücreleri gibi nesneler montaja hazır halde tutulabiliyor.
Hücreler manyetik olmasa da, akışkan birleştirici bir sıvıdır ve dokuyu işlemek için kullanılabilir.

ISS’de yapılan deneylerden önce, bilim insanları mikro yerçekiminin hücrelerin toplanma şeklini nasıl etkileyebileceğine bakarak sürecin uygulanabilirliğini araştırmak için matematiksel modeller ve bilgisayar simülasyonları geliştirdi.
Ekip daha sonra, insan kıkırdak hücrelerini baz alan, paketlenmiş bir manyetik bio-birleştirici ile birlikte sferoidler geliştirdi ve ISS’ye gönderdi.
ISS’de hazırlama işlemi, yukarıdaki resimde görüldüğü gibi, doğru formdabirleştirilmek üzere bio-birleştiriciye yerleştirilmeden önce, kıkırdak küreciklerinin hidrojel ambalajlarından ayrılması için soğutulmasını gerektiriyordu.
Uzayda materyaller oluşturmak için bile kullanılabilir
IEEE Spectrum’dan radyolog Utkan Demirci, “İnsanlar biyolojik deneyler yapıyor ve uzaydaki hücreleri kültürlüyorlar. Ancak bu yapı taşlarını bir bio-üretim aracı kullanarak daha karmaşık yapılara monte edebiliyorlar. Bu da bir ilk” dedi. (Hücre kültürü, hücrelerin kontrollü şartlar altında yetiştirilmesi sürecidir.)

Daha da ileride, aynı manyetik montaj yöntemi, hem biyolojik hem de inorganik malzemelerden oluşan uzayda materyaller oluşturmak için bile kullanılabilir.
Yine de bu aşamaya gelebilmek için daha çok fazla iş var gibi görünüyor. İş sadece bu tür ekipmanları alana hazır hale getirmekle kalmıyor, hassas aletlerin ve makinaların uzay yolculuğuna dayanabilecek seviyeye gelmesi gerekiyor.
Araştırmacılara göre, çalışma mühendislik zorluklarıyla bile olsa, doku mühendisliğini önemli ölçüde ilerletebilecek gibi görünüyor. Uzayda et ve meyve yetiştirmede de ilerleme kaydedildiğinde, Mars’a yapılan bir yolculuk her zaman daha az göz korkutucu gelecektir.
Demirci IEEE Spectrum’a verdiği demeçte, “Gelecekte, Mars’a koloni kurarsak veya uzun süreli uzay yolculuğu yaparsak, uzayda fonksiyonel dokular inşa ettiğimiz ve bunları dünya dışı ortamlarda test ettiğimiz deneyler yapmak isteyebileceğimizi hayal edebiliriz.”
Burak AKTEPE