Aşının erken klinik çalışmalarına insan gönüllülerle başlanmıştır. İncelenmemiş bir rapora göre, deneysel bir yeni COVID-19 aşısı maymunların viral enfeksiyona yakalanmasını önledi. Yeni aşıyı insanlarda test etmek için Çin’de klinik denemelere başlandı.
Henüz resmi bir incelemeye tabi olmasa da, bilim insanları ilk izlenimlerini Twitter’da paylaştı. Sina Dağı’ndaki Icahn Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü’nde profesör olan Florian Krammer, 22 Nisan’da, “Bu, gerçek bir aşı adayı için gördüğüm ilk ciddi klinik öncesi verilerdir” yazarak tweet attı.
Aşılar, sağlıklı insanlarda test edilmeden önce, hayvanlarda preklinik testlere tabi tutulur. Krammer, Pekin merkezli Sinovac Biotech şirketi tarafından geliştirilen deneysel aşının, insan denemelerine girmeden önce rhesus makaklarında umut verici sonuçlar verdiğini belirtti.
1) So, this is the first 'serious' preclinical data I have seen for an actual vaccine candidate. This one is an inactivated SARS-CoV-2 vaccine made by Sinovac. Seems to work in NHPs. https://t.co/3znYhO2L7k
— Florian Krammer (@florian_krammer) April 22, 2020
Yeni COVID-19 Aşısı
Şimdi klinik çalışmalarda, aşının ClinicalTrials .gov’a göre güvenli olup olmadığı ve tehlikeli yan etkileri olup olmadığını belirlemek için 144 kişiye çeşitli dozlarda aşı verilecektir. Sinovac’ın denizaşırı düzenleme işleri kıdemli müdürü Meng Weining, Science Dergi’sine, yeterli bir bağışıklık tepkisini tetikleyip tetiklemediğini belirlemek için 1000’den fazla insanla yeterlilik testlerine geçileciğini söyledi.
Sinovac aşısı, COVID-19’a neden olan virüsün aktif olmayan bir SARS-CoV-2 versiyonunu içerir. Aşı vücuda aktif olmayan bir virüs sokarak, bağışıklık sistemini gerçek bir COVID-19 enfeksiyonunu tetiklemeden patojeni hedefleyen antikorlar oluşturmaya teşvik eder. Farelere, sıçanlara ve rhesus makaklarına verilen aşı, bioRxiv raporuna göre bu tür antikorların üretimini tetikledi.
Krammer, “Bu, eski moda bir teknolojidir, bu da ürünün üretimini kolaylaştıracak” diye yazdı. Science dergisine verdiği röportajda, “En çok sevdiğim şey, düşük orta gelirli ülkelerde de birçok aşı üreticisinin böyle bir aşı yapabilmesi” dedi.

Aşı ile üretilen antikorların SARS-CoV-2’yi nötralize edip etmediğini test etmek için, araştırma ekibi farelerden ve sıçanlardan örnekler topladı. Ve bu antikorları test tüplerinde 10 farklı SARS-CoV-2 suşuna maruz bıraktı. SARS-CoV-2’nin farklı suşları başlangıçta Çin, İtalya, İspanya, İsviçre ve Birleşik Krallık’taki hastalardan örneklendi ve rapora göre SARS-CoV-2’nin “bir dereceye kadar dolaşan popülasyonlarını” temsil ediyor.
Aşı tarafından üretilen antikorlar çeşitli suşları nötralize edebildi. Bu da aşının “dünya çapında dolaşan SARS-CoV-2 suşlarına karşı güçlü nötrleştirme aktiviteleri gösterebileceğini” düşündürdü. Antikorların farklı suşları nötralize edebileceği bulgusu, virüsün # COVID19 aşısına karşı dirençli bir şekilde mutasyon geçirmediğine dair güçlü kanıtlar sağlar. Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nde moleküler mikrobiyoloji ve immünoloji profesörü olan Mark Slifka, Krammer’e “bunu bilmek güzel”şeklinde tweet attı.
Test tüpü deneylerinden sonra, araştırma ekibi,aşının SARS-CoV-2 ile enfekte olduğunda “COVID-19 benzeri semptomları” olan rhesus makaklarında ne kadar iyi çalıştığını test etti. On iki maymuna plasebo tedavisi, orta doz aşı veya yüksek doz aşı verildi.
Tüm enjeksiyonlar iki hafta boyunca üç doz halinde verildi. Son dozu verdikten sekiz gün sonra, araştırmacılar SARS-CoV-2 virüsünü maymunun ciğerlerine uzun bir tüp yoluyla soktu. Virüs replikasyonu plasebo grubunda yaygın olarak ve pnömoni semptomlarını tetiklerken, aşılanan tüm maymunlar ,SARS-CoV-2 enfeksiyonuna karşı büyük ölçüde korundu.
Yüksek doz grubundakiler en iyi sonucu verdi.

Virüse maruz kaldıktan bir hafta sonra, yüksek doz grubundakilerin akciğerlerinde veya boğazlarında saptanabilir SARS-CoV-2 görülmedi. Bir hafta sonra bazı virüsler, orta doz grubunda tespit edildi ancak enfeksiyon iyi kontrol edilmiş görünüyordu. Meng, Science dergisine yaptığı açıklamada; aşılanmış maymunlarda olumsuz yan etkiler bulunmaması aşının insanlarda işe yarayacağına dair bize çok güven veriyor, dedi.
Bu belirgin başarıya rağmen, Pittsburgh Üniversitesi’nde araştırmaya dahil olmayan immünoloji profesörü Douglas Reed, Science dergisine, çalışmaya dahil edilen maymun sayısının “istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde etmek için az olduğunu” söyledi.
Reed ayrıca, Sinovac ekibinin aşılanmış maymunlarda kullanılmak üzere koronavirüsü nasıl büyüttüğü konusundaki endişelerini dile getirerek,insanları enfekte eden versiyondan farklı olabileceğini belirtti. Reed, yine de bu küçük çalışmanın, COVID-19 aşısı ile ortaya çıkabilecek yan etkilerle ilgili endişeyi azalttığını ekledi.
Sinovac ekibi, aşılanmış maymunların ateş, kilo kaybı veya “antikora bağımlı gelişme (ADE) burada aşılamadan sonra bir virüsü iyileştirmek yerine daha kötü tepki vermek gibi olumsuz yan etkiler göstermediğini tespit etti. Hayvanlarda diğer koronavirüse karşı test edilen önceki aşılar ve insan koronavirüsü SARS, erken hayvan çalışmalarında ADE’yi tetikledi. Bu nedenle bir SARS-CoV-2 aşısının aynı şeyi yapabileceğine dair bazı endişeler var.
Araştırmada yer almayan, Londra Üniversitesi’nde Immünoloji profesörü Lucy Walker,
Maymunlarda ümit verici sonuçlar insanlarda sağlansa bile, uzun süreli koruma olup olmadığı önemli bir soru olmaya devam ediyor, dedi. Başka bir deyişle, aşı insanları COVID-19 enfeksiyonuna karşı koruyorsa bile korumanın ne kadar süreceği bilinmiyor.
Ancak bioRxiv çalışması verileri cesaretlendiriyor.Walker, ADE yok, belirgin sürprizler yok, birçok aşı gelişme aşamasındadır ve başarı şansını arttırmaktadır, dedi.