Yüz Yaş Üstü Japonlara Ne Yedikleri Sorulduğunda Verdikleri Tuhaf Cevaplar

Haziran ayında Japon Sağlık Bakanı tarafından açıklanan bilgilere göre, Japonların ortalama yaşam süresi kadınlarda 87.45, erkeklerde ise 81.41 ile rekor yıla ulaştı. Bu asırlık insanlar beni büyülüyor. Onların uzun bir yaşam için verdikleri tavsiyeyi okumak eğlenceli. Ancak, sağlam bir zihin ve güçlü bir bedene sahip değilsem asla bir asır yaşamak istemezdim.

Japonya Kabine İşleri’nin 2018 yılındaki “Yaşlanan Toplum”la ilgili olan raporuna göre; 60-69 yaşlarındaki kişilerin %70’i, 70 ve üzeri yaşlardaki kişilerin %50’sinin çalıştığını, toplumsal aktivitelerde (mahalle etkinliği ya da yerel etkinlikler) gönüllü olarak yer aldığını ve bir hobiyle meşgul olduğunu öğrendim.

Araştırmacıların; bağımsız olarak yaşayabilen (diğer faktörlerin yanı sıra, kendileri için yemek yapan, ev işlerini yapan, kendi evlerinde yaşayan), Japon asırlıkların hangi yaşta olduklarını analiz ettikleri Okinawa’da yapılan bir diğer çalışma, başka bir sonuca ulaştı.

Bu çalışma sadece 22 bireyden oluşmaktaydı; ancak bu bireylerin %82’si ortalama 92 yaşında ve hala bağımsız iken, üçte ikisi ortalama 97 yaşındaydı. Okinawa, Japonya’da en uzun ömür beklentisine sahip il bile değil…

110 yaşına kadar yaşamış olan Japonya’nın en yaşlılarından biri olan Motoi Fukunishi, her şeyi yediğini ve hatta en çok tatlıyı sevdiğini söylüyor. Elbette asırlık yaşayan bir Japon ile tanıştığımızda, aklımızdan tek bir soru geçiyor: Uzun ve sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenmenin sırrı nedir?

Bu asırlıkların verdikleri bazı önemli cevaplar arasında en tuhaf olanları:

  • Lezzetli şeyleri yiyip, iyi uyumak – 4 Ağustos 1900 yılında doğup 117 yaşına kadar yaşayan  Nabi Tajima
  • Benim uzun yaşama anahtarım, lezzetli şeyleri yemek diyen dünyanın en yaşlı kişisi unvanına sahip Misao Okawa, 2015 yılında 117 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Ayrıca Okawa’nın suşiyi fazla tükettiği, günde 8 saat uyuduğu da ortaya çıkmıştır.
  • Her şeyi yediğini ve hatta en çok tatlıyı sevdiğini söyleyen Motoi Fukunishi, 110 yaşına kadar yaşamış Japonya’nın en yaşlı erkeklerinden biridir.

Odakları, daha çok sevdikleri şeyler olmuş.

Herkesin bildiği yağ oranı düşük, lif oranı yüksek ya da şekersiz yiyecekler dememişler. Hatta sebzeleri, kepekli tahılları veya çoğunlukla ızgara balıktan oluşan diyetlere bile itibar etmemişler. Onları yüzyıldan fazla yaşatan bu beslenme türünü ‘Beğenmek ve Lezzetli’ kelimeleriyle tanımlamışlardır.

Sağlıklı beslenme hakkında konuştuğumuzda, ister istemez beslenme biliminden bahsetmek de cazip geliyor. İyi yaşamak için bütün yiyeceklere, rengarenk sebzelere ve sağlıklı yağlara güvenip bunların yeterli olduğunu zannediyoruz.

Bir robot veya bilgisayar algoritması olsaydık, tüm bunlar yeterli olabilirdi. Ancak, biz insanoğlu bu mekanizmalardan çok daha karışığız; yiyecekler sadece vücudumuzu destekleyip,beslemiyor aynı zamanda kimliğimizi, kültürümüzü, başkaları ile olan ilişkimizi, kendimizi nasıl gördüğümüz hakkında önemli bir rol oynuyor.

Bu yüzden; hayatlarını iyi yaşayan bu insanlar, yemek yemeyi rutin yapılan bir işten çok hayatlarının neşe kaynağı olarak görüyorlar. İyi yemek yemek bu işin anahtarı!

Nazire Tekin

İnsanlar Hala Evrimleşiyor mu?

Piramitler Aslında Nasıl İnşa Edildi?