Makedonya’nın 3. Kralı Büyük İskender,tarihteki en iyi fatihlerden biri olarak bilinir. MÖ 323 yılından ölümüe kadar,Yunanistan,Mısır,Pers Devleti,Batı Hindistan ve bu ülkelerin arasındaki kıtaları yönetiyordu.32 yaşında ölen bir adam için hiç de fena değildi.
Onun kısa hayatındaki başarılar kadar ölümünün detayları da gizemini koruyor.Bilen kişiler asırlardır ölümünün asıl sebeplerini tartışıyorlar.Sıtma,savaş yarasından enfeksiyon kapma,alkolden zehirlenme veya düşmanlarının onu zehirlemiş olması gibi çeşitli teoriler mevcut.Yeni bir teori ise İskenderin cenazesinde tam olarak ölmemesi.Geçmişe bir göz atalım ve onun ölümüyle ilgili neler biliyoruz,ona bakalım.Sonrasında ise ölümüyle ilgili yayılmış olan teorileri inceleyelim.
Pers Devletine olan fethine MÖ 334 yılında başladı.20 yıl sonra,Hindistanın fethine yaklaşmışken askerler yoruldu ve eve dönmek istedi.İskender askerlerin Babil’e dönüp dinlenme fikrini kabul etti ve isyandan sonraki fetihler için plan yapmaya başladı.10 ve 11 temmuz geceleri arasında,MÖ 323 yıllarında ,İskender 2 hafta önce başlayan hastalıktan sonra öldü.İskender,alemci biri olarak bilinir,zamanının çoğunu komandolarıyla içki içip parti yaparak geçirirdi.Ondan sonra,ateşlendi,sesi kısıldı,ve acı içinde öldü.
Onun ölümü makedonya imparatorluğunun sonu olduğunun işaretiydi,çünkü komandoları imparatorluğu kendi aralarında bölüştürdü. İskender’in karısı (Roxane) ve genç oğlu (4.İskender) öldürüldü ve aile soyu bitti.
Popüler Teori İskender’in Zehirlendiğini Düşünüyor
Bu ani ölümün ve düşüşün tarihsel kaydı biraz belirsiz.Tıp bilgisi bugünkü gibi değildi ve bazı kaynaklar son günlerinin tanımı hakkında farklılık gösteriyor.Bu nedenle,tarihçiler ve uzmanlar kayıtların bize tıp bilgisi hakkında neler söylediğini anlamaya çalışıyorlar.
Popüler teorilerden biri ise İskender’in zehirlediği hakkında. Bu gerçekdışı bir teori değil. Siyasi rekabetler herhangi bir yöneticinin pozisyonu zayıf kıldığı için tarihi dönemlerde suikast olağandışı değildi ve İskender’in fethettediği kişiler arasında bir çok düşmanı ve ordusunda çok sayıda hırslı kişiler vardı.Ordusunda birden fazla huysuz komando olduğunu ve hayatında bir kaç başarısız girişimleri olduğunu biliyoruz.
Bu teori için en olası aday,Makedonya valiliği için pozisynundan çağrılmış ve İskender tarafından Babile gelmesi emredilmiş olan İskender’in genarali Antipater.Antipater .İskenderin annesi ile anlaşmazlık yaşadı ve emri ölüm cezası olarak görmesi mümkün oldu. Sonuç olarak, oğluna zehri vermiş olabilir,oğlu İskenderin barmeniydi.(şarap dökücüsüydü)
Çoğu tarihi kaynak zehir teorisinden bahseder ama sadece bir söylenti olduğu için reddedilmiştir.İskenderin uzun süreli durumuna bakıldığında,onu bu kadar uzun sürede öldürecek herhangi bir zehir o zamanın insanları tarafından bilinmiyordu.Zehire gelince,kurbanını ne kadar hızlı öldürürse o kadar iyiydi.
İskender’in Zehirden Ölmesine Olası İki Aday
Ancak,son araştırmalar İskenderin zehirden öldürülmesinin olası 2 adayı olduğunu keşfetti.Beyaz karacaot eski kaynaklarda bahsedilenlerle benzerlik gösteren semptomlara neden olan bir bitkidir.İskenderin şarabına katıldığında,ölümüne sebep olmuş olabilir.Bir başka aday ise Yunanistandaki Styx nehrinin suyu.Su öldürücü bileşik olan kalikeamisini içeriyor.Eğer kralın şarabına koyulmuşsa,farkında olmadan o su kralı öldürürdü.
İskender doğal nedenlerle de ölmüş olabilir.Bahsedildiği üzere,İskender ağır içiciydi ve çoğu günlerini arkadaşlarıyla içerek geçirirdi. Muhtemel sevdiğinin ve yakın arkadaşı Hesphestionın ölümü üzerine depresyona girdi.Büyük olasılıkla ani hastalığına yol açan alkol zehirlenmesi geçirdi.Bu yıllar süren ağır savaşlarla ve savaş yaralarıyla birleşince, en sonunda ölüme yakalanmasına yol açmış olabilir.
Antik Dünya’yı Saran Tifo ve Sıtma İskender’in Ölümüne Sebep Olabilir Miydi?
Birtakım hastalıklar da İskenderin ölümünün suçlusu olabilir.Sıtma ve tifo ateşini İskenderin semptolarına ve antik dünyanın bu bölümünde yaygın olan semptomlara sahiptir.Tifo bağırsak delinmesi ve gelişen felç ile eşleştirilmiş yaygın bir doğal neden teorisidir. O ayrıca akut pankreas ile eşleşen Batı Nil virusunden acı çekmiş olabilirdi.( ki bu da çok içmesiden kaynaklanmış olabilir.)
Bunlar Büyük İskenderi neyin öldürdüğü ile ilgili yaygın teorilerdir.10 tarihçiye sorarsanız,muhtemelen onlarda size 10 farklı cevap verecektir.Ne yazık ki,İskenderin cesedi ölümünden sonra tarihi kayıtlardan silinmeden önce birçok kez taşındı.Eğer cesedine sahip olsaydık, bugünkü adli bilim tartışmayı herkes için ve son kez çözebilirdi.
İşte Bilimcileri Sarsacak Yeni Bir Tartışma !
İskenderin ölümünden sonraki bir detayı açıklayabilecek yeni bir teori ortaya çıktı. Gömülmeden önce bir haftadan fazla devlette yattı( devlette yatmak,ölü bir memurun cesedinin,tabutun dışında veya içinde bir devlet binasına yerleştirilmesinin,halkın saygılarını ödemesinin bir geleneğidir.) Bu zaman boyunca cesedinin bozulma işaretlerini göstermediğinden bahsedilir.Bu garip özellik İskenderin ilahi doğasının bir işareti olmaktan çok adamları onu gömmek için hazırladığında ölmemiş olabileceğinin bir işaretiydi.
Yeni Zelandadaki bilim insanlarından bir grup İskenderin ölümüyle ilgili bir olasılığa ışık tutuyor.Onun felci ve konuşma bozukluğu GBS olarak adlandırılan otoimmün bir hastalıktan dolayı olabilir.
Karında bakteri enfeksiyonu olarak başlayan GBS,bağışıklık sisteminin sinir sistemine saldırmasına neden olur bu da felce neden olur.İskenderin hareket edemezken hala aklının başında olduğuna dair raporlar ile açıklanabilir.Akciğer kasları en sonunda nefesinin algılanamayacğı noktaya kadar büzülürdü,ve komaya girerdi.Antik dönemlerde nabzını kontrol etmezlerdi ama yaşam belirtisi olan nefesine bakarlardı. Kralın ölümünün ilan edilmesinden günler önce kralın hayatta olmuş olması mümkün olabilirdi.
Yeni teorinin ne kadar doğru olduğundan emin olamasak da,ölümünü çevreleyen birçok olayları açıklayabiliriz.Bu yeni teori Büyük İskenderin ölümüyle ilgili olan tartışmaları bitirmiyor ama tarihçiler arasındaki sohbetleri canlandırıyor.
İlayda İNAN